29 Mart 2024, Cuma Web TV Foto Galeri Sosyal Medya Mobil Uygulamalar Arşiv
 
 
Erdal Çil

Bizler inandık

Ne kadar özlemişiz bu coşkuyu, bu heyecanı…

Bilmem Türkiye’de, bırakın dünyada kaç takım vardır böyle, takımları bildiğimiz 3. Ligden 2. Lige çıktığında böylesine sevinsin, böylesine kalabalıklarla sokakları festival görüntüleriyle doldursun.

İzmir epeydir acıktı ve İzmir epeydir açtı böylesine zaferlere. Çok değil henüz yirmi yıl öncesine dek üç-dört takımla futbolda temsil edilen İzmir, gitgide bırakın başka illerle mücadele etmeyi, kendi içindeki mücadelelerde bile alabildiğince tükendi ve neredeyse yok olma düzeyine geldi. Hezimetler yeni hezimetlere taşıdı şehri.

Geçtiğimiz Pazar günü de bu duyguların etkisinden kurtulmamız pek mümkün değildi. Bu stat, bu zemin çok değil iki yıl öncesine götürüyor, o günü hatırlatıyordu. Tarih 12 Mayıs 2013 dü ve yine böyle bir günde ligin son maçına rakibimiz Tavşanlı Linyit Spor’ un iki puan üstünde olarak çıkmıştık. Berabere bile kalsak ligde kalacaktık. Ama o seyirci ve İzmir o gün orada Göztepe’nin 80. Dakikada yediği golle maçı 1-0 mağlup kapadığını ve lige veda ettiğini de görmüştü. Bu sezon da devamlı gidip gelen liderlik, bizi şampiyonluğa ulaştırabilecek miydi yoksa yine mi karalar bağlayacaktık.

26 Nisan 2015 tarihi bir yiğidin, düştüğü yerden, düştüğü stattan, düştüğü zeminden, düştüğü seyircisi önünden kalktığına tanıklık etti. Yönetimi kararlı ve inançlı bir daha düşmemeye. Umarım 26.Nisan 2015 tarihinde Atatürk Stadyumunun çimlerinde yazılan tarih, bu anlamda yeni bir milat olur.

Kutluyorum Göztepe’yi, kutluyorum zafer için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan yönetimini ve muhteşem taraftarı.

Ama İzmir’li olmak ayrı bir duygusallığı da beraberinde getiriyor ve biraz daha bütüne baktığımızda bir başka köşedeki kardeşimizi hüzünlü görmek de bizim sevincimizi biraz da olsa gölgeliyor. Bir yiğidin ayağa kalkmasının sevinci, diğer bir yiğidin düştüğü haberi ile kursağımıza takılıyor. Göztepe’yi 1.lige çıkardığımız günlerde, en köklü kulübümüz Altay’ı 2. Ligde tutamamış olmanın hüznünü yaşıyoruz. Koca Âşık Veysel’in dörtlüğü geliyor aklıma. ‘Dünyayı Kuran Mimar’ isimli eserinin bir dörtlüğünde:

Kimi yaya kimi atlı
  Kimi uçar çift kanatlı
  Dünya şirin baldan tatlı
  Eyvah, balı tuza katmış”

Diyordu ya benim de aklıma o zafer günü bir hüzün, dudaklarıma bir tuz tadı bulaşmadı değil bu yüzden. Körfezden esen rüzgarlar bizim dudaklarımızı, körfezin bu tuzuna alıştırmış mıydı yoksa?

Henüz lise yıllarındayken 28 Eylül 1977 tarihinde bir Çarşamba akşamı Alsancak Stadyumundaydık. Aslında işimiz zordu. Rakibimiz Doğu Almanya’nın Carl Zeiss Jena takımına ilk maçı deplasmanda 5-1 gibi bir skorla kaybetmiştik ama yiğit bir şehrin yiğit evlatlarıydık ve yıkılmamış ayaktaydık. En önemlisi de şimdi alıştığımız hezimetleri, o günler bu denli kanıksamamıştık.

Nasıl bir duygu ve nasıl bir ümitti ki bizimkisi o akşam saat 20.00 de o tribünleri doldurmuş, Büyük Altay’ı yalnız bırakmamış ve kendimize balkon kısmında zar zor ancak yer bulabilmiştik.

Altay maça fırtına gibi başlamış, henüz 4. Dakikada Mustafa Denizli ile 1-0 öne geçmiştik. Adeta tek kale oynuyorduk ve körfezden esen rüzgârı hissetmiyorduk bile o akşam.

25. dakikada bir şutumuz direkte patlamış sonrasında da Murat Erbaşlar ile 2-0’ ı yakalamıştık. Tribünler ayakta ve her köşe vuruşunda topun başına geçen Mustafa Denizli ile müthiş heyecanlanıyorduk. Nitekim beklentilerimizi boşa çıkarmayan Mustafa Denizli üçüncü golü 45. dakikada atıyor ve soyunma odasına 3-0 önde giriyorduk.

Artık heyecan son haddedeydi. Tur için, tarih yazmak için yemeden atacağımız bir gol bize yetiyordu ve ilk yarı da birbirinden güzel üç gole imza atan takımımızın bize bu sevinci yaşatacağına inanmıştık.

İlk yarı kalemize bile gelemeyen adamlar ikinci yarıya biraz farklı başlamış ve cılız da olsa kalemize gelmeye başlamışlardı. Adamlar da tek bir golün peşindeydiler, biz de.

Şans adamlardan yanaydı ve yine cılız geldikleri bir akınlarında, biraz da kalecimiz Çetin’in hatasıyla 52.dakikada gollerini bulmuşlar ve adeta gardımızı düşürmüşlerdi. Onaltı dakika sonra bulduğumuz bir golün üstüne kalan yirmi iki dakikada da bir gol bulamadığımız için maçı 4-1 kazanmamıza rağmen elenmiştik.

Neticede belki yine yenilmiş ve elenmiştik ama kime ve nasıl soruları bu yenilgileri hezimet olmaktan çıkarıyordu.

Dedik ya: Bu şehir efeler, yiğitler şehri! Nice yiğitlerin düştüğü yerden kalktığını gören şehir ve inanıyorum ki 26 Nisan 2015 futbolda bir milat ve bu şehir daha nice düşen yiğitlerinin ayağa kalktığını görecek kadar da hazır ve inançlı.

En azından bizler inandık!

Ya siz?

28 Nisan 2015 Paylaş
 
Bu yazı için yapılan yorumlar ( 1 ) + Yorum Yaz
Abdullah Aydın
Ben de pazar günü maçtaydım. Bu sevincin bu başarının devamı için öncelikle enerjimizi İzmir içinde boş çekişmelerle harcamamalıyız. Dün bir Göztepe başarısı için bütün Bayraklı, Karşıyaka stada akardı, kompleks yapmazdı. Çok mu zor sanki yine dışarıya karşı birlikte omuz omuza dursak?
 
facebook.com/HaberEgeli
 
Yazarın Diğer Yazıları
AVNOCA
BAHAR ÇİÇEKLERİ
ŞEHİR TAŞIYAN ADAMLAR (1)
ÇALIK KÖYÜNDEN DİYAR-I MENTEŞE’YE. MUSTAFA ÇALIK MUĞLA’DA.
KUMRU VE KADIN
CUMHURİYETE ÖZEL YÜZDE ELLİ
İLAHİ MİSYON
İKİ KİTAP
DARIYERİ İÇİNDE KİTAP OLAN KÜLTÜR ŞENLİĞİ
TÜRKÜLERLE UYANMAK
YÜZYILIN YANGINI
BAŞLIĞA GEREK OLMAYAN BİR YAZI
BEN SUSTUM, KİTAP SUSTU, KEMAL TAHİR KAYBOLDU
TATLI DİLLİ GÜZEL İNSANLAR
ADAY VE ADAY ADAYI DUASI
DEPREMİN DEPREŞTİRDİKLERİ
BİRİLERİ VAR
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI (2)
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI
CEZA HEP FUTBOLSEVERLERE
 

WEB TV Tüm videolar
Deplasmanda plasebo
 
Şeyhim kainata alışamadım
 
 
FOTO GALERİ Tüm galeriler
 
 
 
? Anket
Spor Toto Süper Lig 2022-2023 Sezonu Şampiyonu Kim Olur?
 
   
Spor Kent Haberleri Politika Ekonomi Yazarlar Sağlık Eğitim Asayiş Kültür Sanat Yaşam Dünya Magazin
facebook.com/haberegeli twitter.com/haberegeli Google+   Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Künye
Sitene Ekle
İletişim

© Copyrigth 2013 haberegeli.com tüm hakları saklıdır
  Sitemiz abonesidir