Çok sıkıldınız biliyorum. Bu yüzden bugün sizi sıkmayacağım.
Görüyorsunuz dünya üstümüze üstümüze geliyor! Yıllardır kendilerinde dünya adına hareket etme yetkisi gören “Beşler” için son zamanlarda işler iyice sarpa sardı ve Ortadoğu’da küllerinden bir millet uyanıyor.
Son asrı hep göç ile mübadeleler ile savaşlarla, ihanetlerle, değişim ve dönüşümlerle geçiren millet; yok hastaydı yok yorgundu falan derken 15 Temmuz’da öyle bir gösterdi ki kendini…. Beş değil isterse beş yüz olsun düşman, ne yazar!
-Millet yorgun mu?
-Yorgun. Ama söz konusu vatan, söz konusu istiklal olunca, kükremiş sel gibi bendine sığmayacağını öğrenmemişlerdi birileri besbelli. Neyse diplomalarının olmadığına, eğitmen falan olmadıklarına bakmayın!
Darbe meraklılarına, kimlik bunalımı çeken herkese bu millet karşılıksız istiklal ve demokrasi dersi verir! İlgililere duyurulur. Yorgun milletin yorgun çocuklarına hizmette sınır tanımayan kurumlarımızın en başlarında da Sağlık Bakanlığı geliyor.
‘Ulaşılamayan sağlık hizmeti, hizmet değildir’ düsturuyla hareket ederek peş peşe yapılan yatırımlar, Aile Hekimliği Uygulaması, yaygınlaşan MHRS uygulaması, laboratuvar-görüntüleme gibi birçok hizmette uzun randevu sürelerinin kısaltılması, performans sistemiyle hekimlerden daha çok sayıda hastaya bakılması, Evde Sağlık Hizmetleri, yaygınlaşan ve kolay ulaşılabilen Acil Sağlık Hizmetleri gibi daha birçok hizmetin yanı sıra şimdi de Engellilere yönelik düzenlenen raporlama işlemlerinde çok büyük kolaylıklar sağlanacağını duymak gerçekten mutluluk verici.
Düne kadar daha çoğunun raporu bile yoktu! Ama şimdi raporları ile durumlarının ortaya konması onlara sosyal hayatta bir nevi can suyu oldu. Örgütleştiler, sosyal hayatta başları dik olarak görünmeye başladılar. Okulları, eğitim merkezleri, aktivite merkezleri oldu. Raporlarındaki güncel bilgilerinden dolayı vergi indirimlerinden tutun da bakımları için mali yardımlara kadar hakları oldu. Ama gel gör ki zurnanın zırt dediği yer bu raporların hazırlanma, güncelleme süreçleriydi.
En yakınındaki hastaneden (x) puan engelli olduğunu gösterir rapor alan hasta, biraz daha uzaktaki bir hastaneye gittiğinde (y) puan alıyor ve bunun üzerine de hastamız ilgili mevzuat gereği yine başka bir adı hakem olan büyük bir hastaneye giderek rapor almak zorunda kalıyordu.
Yazması da okuması da kolay tabii! Ama gel gör ki zaten engelli olduğu kesin, sadece oranı üzerinde itilaf oluşan hasta zaten bu hastanelere bile kendi başına gidemeyip birilerinin refakati ile oralara ancak ulaşabilmişken bir de başka vilayetlere, belki de hiç bilmediği hastanelere hem de birkaç gün sürecek yeni muayene için nasıl güçlüklerle ulaşabildiğini en iyi gözlemleyenlerdenim.
Zaten en yakınlarından basit yardım isterlerken dahi ruhsal ve duygusal olarak zorlanan engellilerimizin böyle bir durumda ne güçlükler çektiklerini, neler yaşadıklarını biraz olsun tahayyül edebiliyor musunuz? Ne dernekleri, ne yaşadıkları il/ilçe belediyeleri ne kaymakamlıklar ne de herhangi bir resmi kurum uzanamıyordu bu sıkıntılarına. Ama şimdi! Artık her ilde bu tür itilaf, bu tür sorun yaşamalarını önleyecek türden Sağlık Bakanlığı’nın belirleyeceği hastaneler devreye girerek bu vatandaşlarımıza gerekirse ayaklarına kadar giderek hizmet verecek!
Yani Engelli Raporlarına uzanan yoldaki bir ve en büyük engellerden biri daha kalktı! Engelli Raporları artık daha engelsiz ulaşılabilecek yerde. Kimsesizlerin kimsesi olmak mı dersiniz yoksa daracık kelime haznemize başka nasıl övgü ve minnet cümleleri mi sıralarsınız bilemem ama ben izin verirseniz hepimiz adına Sağlık Bakanlığına kocaman bir teşekkür yollamak istiyorum.
“İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır!”
Bizi hep hayırlı işlere alıştıran başta Sayın Bakanımız olmak üzere bütün emeği geçen sağlık çalışanlarını bu vesileyle tebrik ediyor, hayırlı işlerinin artarak devam etmesi dileklerimi iletiyorum.