MUTANT MOBBİNGİN FARKINDA MISINIZ?

Şubat ayının ilk haftası artık Mobbingle Mücadele Haftası olarak kutlanıyor.

Mobbingle Mücadele Derneği’nin girişimleriyle önce Mobbing Farkındalığı Haftası olarak kutlanan bu hafta, iki yıldır artık Mobbingle Mücadele Haftası olarak kutlanmaya başladı.

Çalışma hayatımıza mobbing girdi gireli ve mevzuatımızda da yer aldı alalı sanmayın ki mobbing pes etti ve artık görünmez oldu.

Tam aksine şimdi daha sinsi ve gücüne güç katarak ilerliyor maalesef.

Eskiden en basit şekliyle sürgün, yıldırma, bezdirme gibi eylemlerle kendini gösterirken günümüzde daha farklı şekillere girerek kendini göstermekte.

Bizim farkındalığımız arttıkça, mücadelemiz geliştikçe o da ilerledi, mutasyona uğradı ve iş hayatımızda artık çok daha tehlikeli bir sorun olarak ilerlemesini sürdürüyor.

Yönetici atamalarında liyakatten uzaklaşıldıkça, siyasi tercihler çok fazla olarak ağırlığını hissettirip görevde yükselme kriterleri tek tek yerle yeksan edildikçe, kurumların başına getirilen yöneticilerin kurum üzerindeki etkileri doğal olarak azalmaktadır.

Etkisi azalan ve öncelikleri farklılaşan yöneticilerin kurumlarında bu sefer başka dinamikler devreye girmekte, işini iyi yapandan ziyade siyasete iyi paslar atabilen personellerin etkisi artmakta ve kurum kültürü bundan fazlasıyla zarar görmektedir.

Özellikle çalışma hayatına, çalışanların özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi amacıyla giren sendikaların da siyasetin arka bahçesi haline gelerek bu misyonlarını yerine getirme çabasından çok siyasete malzeme hazırlar tutumlara girmeleri de iş yerlerinde mobbing mağduriyetlerinin artmasının en önemli nedenlerinden biri olarak görülmektedir.

Yetkili sendikalardan ziyade siyasi iktidara yakınlığıyla etkin hale gelmeye çalışan sendikaların, liyakatsiz ve yine siyasal tercihlerle göreve getirilen idareciler üzerinde kurdukları baskılarla hem kurum yöneticisini hem de kurum çalışanlarını akla gelmedik tertiplerle etkilediklerine artık iş hayatında çokça rastlanılmaktadır.

İşyerlerinde artık sürgünlerin yerini yeni uydurulan kızak, etkisiz görevler almakta; sendikalar ve liyakatsiz yöneticiler tarafından görev yapması istenmeyen personelin maaş gibi özlük hakkına dokunulamasa bile itibarsızlaştırılarak bezdirilmeye çalışılmaktadır. Bunun da ülkemiz kamu yönetimine külfeti günden güne artmakta, kamu harcamalarının, özellikle personel giderlerinin bütçedeki yükünü azaltmak gibi gayelerle göreve geldiklerini söyleyen iktidarlar, bir süre sonra bırakın bu yükü azaltmayı, bu türden uygulamalarla bu yükün giderek artmasına sebep olmaktadır.

Özellikle Ankara’daki resmi kurumlar ve bunların periferdeki birçok bağlı kuruluşları günden güne sayıları artan müşavir, araştırmacı, teftiş elemanı, merkez valisi gibi kızak, aktif olmayan personelleriyle gittikçe obezleşmektedir. Bunların çoğu, mesleki hayatlarının belki de en verimli çağlarındalar ve kendi kurumlarındaki görevlerinin artık çok da yeni ve yetişmemiş personeller tarafından yerine getirilmesini izlemekten de bezmiş durumdadırlar.

Ülkemizde mobbing farkındalığı ve mücadelesinde en önemli kurumların başında gelen Mobbingle Mücadele Derneği Genel Başkanı İlhan İşman, mobbingin artık daha çok fiziksel yönüyle değil de duygusal bir görünümle seyrettiğini, kişinin tamamen ruhsal yanına hücum ettiğini belirterek, sonrasında da kalp krizlerine, beyin kanamalarına, intihar ve cinayetlere kadar gidebildiğini belirtiyor.

Her virüs gibi, her teknolojik ürün gibi öncelikle daha iri ve kaba görünümüyle ortaya çıkan mobbing şimdi mutant mobbing olarak daha küçük görünümlü olmasına karşın etkisi ve tehlikesi çok daha büyük.

İlhan İşman, mücadele konusunda ümitsiz değil ve başta Sayın Cumhurbaşkanımız da olmak üzere ulusal ve uluslararası kuruluşların düne kıyasla daha organize olabildiklerini ve bunun da mücadelede önemli bir etken olduğunun altını çiziyor.

“ Ülkemizde mobbing ile ilgili ilk idari düzenleme olan İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi genelgesini imzalayan ve bu alanda ülkemiz adına önemli bir süreci başlatan, dönemin Başbakanı, günümüzün Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan’ın; 190 sayılı İLO sözleşmesini de imzalayarak, çalışma barışının geliştirilmesi, onurlu çalışma hakkının korunması, işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesine, ülkemiz ve insanımız adına katkı sağlayacağına, taraf olacağına yürekten inanıyoruz.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 2019 haziran ayında yapılan genel kurulunda, 190 sayılı sözleşmeyi onaylayarak, iş yerinde şiddet ve tacizi tanımlamış, önlenmesi için yapılması gerekenleri sıralamıştır.

Sözleşme, çalışma hayatında şiddet ve tacizin bir insan hakkı ihlali veya istismarı olduğunu, fırsat eşitliğine yönelik bir tehdit oluşturduğunu vurgulamıştır. Sözleşmeyle çalışma hayatında yaşanan şiddet ve tacize karşı uluslararası standart oluşturulmuştur.

Şiddet ve taciz, “Kişide fiziksel, psikolojik, cinsel ya da ekonomik hasara yol açan, hasara yol açması olası veya böyle bir hasar amaçlayan davranış, uygulama ve tehdit olarak” tanımlanmıştır.

Sözleşmeye taraf olan ülkeleri, şiddete sıfır toleranslı ortam yaratmakla sorumlu tutmuştur. Sözleşme, işyerinde, işçiye ödeme yapılan, işçinin dinlendiği, yemek molası verdiği; sağlık, yıkama veya değiştirme imkanlarını kullandığı yerlerde; işle ilgili gezi, seyahat, eğitim, etkinlik veya sosyal faaliyetler sırasında; işle ilgili iletişimde (bilgi ve iletişim teknolojileri dahil); işveren tarafından sağlanan konaklamada; işe gidiş-gelişte meydana gelen şiddet ve tacizi kapsamına almıştır.”

Her pandemide olduğu gibi, bütün işyerlerinde hızla yayılan bu illete karşı bu savaşçıların gayreti her türlü takdirin ötesinde olduğu gibi tabii ki yeterli değildir.

Fert fert topyekün bir mücadele kaçınılmazdır ve öncelikle farkındalık, sonrasında ise mücadelede üstümüze düşenleri hakkıyla yaparak, bu örgütlere, bu kurumlara gereken desteği sağlamalıyız.

Ne tür mutasyona uğrarsa uğrasın, hangi renge girerse girsin biz mobbingin farkındayız!

Ona karşı verilen mücadelenin de yanındayız.

Mobbingle Mücadele Haftanız kutlu olsun.

İş hayatınız mobbingden uzak, huzurla dolu olsun.

Erdal ÇİL

[email protected]