29 Mart 2024, Cuma Web TV Foto Galeri Sosyal Medya Mobil Uygulamalar Arşiv
 
 
Erdal Çil

Sath-ı Taarruz

Seçim bitti ve seçim artıyı yazmaya devam ediyoruz.

Görüyor musunuz bilmiyorum ama düğmeye basıldı ve içeriden, dışarıdan, yandan, sağdan, soldan örtülü/örtüsüz bütün saldırılar sonucunu verdi ve ülkemiz ile birlikte yeni sistem de yeni bir döneme girdi.

Bakalım bu dönemde neler olacak, neler göreceğiz? Sistem kurucularının masa başı planları ne ölçüde tutacak?

Demokratik olgunluğumuzla aşacak mıyız yoksa takılıp yine patinajlar mı yapacağız?

Hangi sistem olursa olsun; ekip çalışması, koordinasyon çok önemli! Devlet; kurumlarıyla yaşar, teamülleri ile yürür. Bir süredir bu köşede yazmaktan biz usandık ama nedense kurumlar hep sağır ve dilsiz. Böyle davranmak, bazen kurnazlığın işareti olabiliyor. Gerçekten mi sağırlaştılar yoksa rol mü yapıyorlar?

Araştıracak mekanizmaları vardır elbet sistemin. Muhalefetin saldırıları bütün bir satıha yayılmış olsa da aslında silahlarının öyle de çok güçlü olduğunu söyleyemeyiz. Türkiye’nin en ucuz gazetesinin şöyle bir yıllık geçmiş manşetlerine bir göz gezdirmek bile kâfi ama onu görecek göz nerede?

Bunun sadece bir İstanbul seçimi olmayacağı, taarruzun bütün bir satıha yayıldığı o kadar belliydi ki ama ne yapıldı daha doğrusu yıllardır iktidarı her türlü emellerine alet edenler, etinden, yağından, sütünden faydalananlar görmediler mi dersiniz bu sath-ı taarruzu?

Onlar görmemiş olabilir ama millet bu sefer onları gördü, takke düştü, kel göründü. Kolay kolay da gözünü kaçıracak gibi görünmüyor üzerlerinden. Saldırı silahlarının başlıcaları: ekonomideki küresel baskı, israf, Suriyeliler konusu ve içinde ahlakı olmayan dinin ortalık yerlerdeki tezahürleri ve  liyakatsiz, keyfi atamalarla işlemeyen kurumlar demek pek de yanlış olmaz!

Bunlara karşı; bütün bir satıha yayılmış olan bu taarruza karşı topyekün bir sath-ı müdafaa yapılamaz mıydı?

Mesela; kurumlarımız politika yapacaklarına asli işlerini yaparak millete yardımcı olacak şekilde konumlanmış olsalardı. Caddeler, sokaklar devleti arar halde.

Nerede devletin adını taşıyan, onun organı olan kurumlar? Her şeyin ticarileştiği, soygunun artık alenen devlete sızmış kadrolar eliyle yapıldığı bir ortamda bir el de vatandaşın yanında onun omzuna dokunamaz mıydı?

Hani hizmetkar devlet, hani asli görevi hep milletin yanında olmak olan devlet kurumları?

Mesela; küresel baskıyı, damattan başka bir resmi makam, akademik bir organ çıkıp anlatamaz mıydı?

İsraf konusunda devletin ciddiyetine ve milletin hassasiyetine uygun tatmin edici resmi açıklamalar yapılamaz mıydı?

Suriyeliler hakkında kamuoyunu teskin edici, gerçekçi açıklamalar neden yapılamıyor?

Bütün FETÖ okullarını İmam Hatip yapmakla, dini terimleri bu kadar yaygınlaştırmakla, dine aslında ne kadar büyük darbe vurulduğunu göremeyecek kadar nasıl sağırlaştılar?

Dilsiz ve sağır bir Diyanet kurumuna daha ne kadar tahammül edilecek ki? Bütün yurda yayılan kurumlarımız, bütün zerreleriyle bu taarruzun birer parçası haline gelmişken, yapmaları gereken asıl vazifelerini bırakıp tamamen şekil siyasetinin birer parçası olmuşlarken, devletin kurumları bir bir siyaset kurumunun parçası haline gelmişken, ilim yuvaları dediğimiz kurumlarda artık ilim/bilim hak getirirken, kurumları idare etsinler diye gönderilen yöneticileri maalesef kurumları idare eder hale gelmişken, bunların kibirlerine, aymazlıklarına daha ne kadar sessiz kalınırdı ki?

Sizi bilmem ama millet sessiz kalmadı!

Misal: Bu satırları yazdığım gün, Gaziantep Şehitkamil İlçesi Yasin Kaplan Camii içinde futbol oynayan çocukların görüntüleri kısa zamanda özellikle sesleri kısılarak sosyal medyaya yayıldı ve sanki bu çocukların Suriyeliler olduğu şeklinde bir algı oluşturuldu. Tabii haber içeriğinde Suriyeliler olunca algı kısa zamanda milyonlara ulaştı.  Kerli ferli devlet ricali de bu algıya alet olan açıklamalar, paylaşımlar yaptı.

Konu ile ilgili ilk baktığım, Şehitkamil İlçe Müftülüğü sayfası oldu...Ne yazık ki ne o ilçe ne de Gaziantep İl Müftülüğü’ nün web sayfalarında konu ile ilgili herhangi bir açıklama gördüm.

Daha sonra Gaziantep Valiliği web sayfasına girdim...Çok ağır çalışan sayfanın bütün köşelerini taradım yine bir açıklama yok.

Sadece Valiliğin facebook sayfasında bir açıklama vardı. Konunun yaz Kur’an Kurslarına katılan çocukların, ders arasındaki oyunlarından ibaret olduğu belirtiliyordu. Ayrıca bunun kullanılarak yabancılar üzerinden halkı kin ve nefrete sevk edecek algılar oluşturulmaya çalışıldığının gözlemlendiği, çocukların masumca davranışlarını bile şehri karıştırmak için kullanıldığı belirtilerek suçlular ile ilgili suç duyurusunda bulunulacağı ifade ediliyordu.

Yani taarruz bütün satıhta ama savunma sadece Valiliğin, o da sadece bir sosyal medya hesabında. Gör görebilirsen ya da dostlar alışverişte görsün!

Tezvirat belki yüzlerce sitede, yayın organında ama açıklama sadece vilayetin bir sosyal medya hesabında. Millet de müneccim ya da hep akıllı olması, duyarlı olması gereken taraf. Kurumlarımızda tek işleri sosyal medya hesaplarının takibi olan ve web sayfalarını güncel tutma adına çalıştırılan onlarca görevli var ama kim onlara emir verecek ve kim denetleyip görecek ki?

Nasıl olsa top, bir üste atılmış; alttaki sorumlu yükü yukarıya atarak rahatlamıştır. Hattı müdafaa değil, sathı müdafaa olmayınca ve devletin her bir kurumu asli vazifelerine dönmedikçe ve bu millete yol gösterici, yönlendirici olup sahip çıkmadıkça bu millet daha çok keklenir, çok algı operasyonlarına alet edilir, oradan oraya savrulur gider.

Üzülerek de olsa seyrediyorum şimdilik ama millet gereğini yapıyor.

Benden söylemesi…

Erdal ÇİL

[email protected]

08 Temmuz 2019 Paylaş
 
Bu yazı için yapılan yorumlar ( 0 ) + Yorum Yaz

Yorum bulunamadı !..

 
facebook.com/HaberEgeli
 
Yazarın Diğer Yazıları
AVNOCA
BAHAR ÇİÇEKLERİ
ŞEHİR TAŞIYAN ADAMLAR (1)
ÇALIK KÖYÜNDEN DİYAR-I MENTEŞE’YE. MUSTAFA ÇALIK MUĞLA’DA.
KUMRU VE KADIN
CUMHURİYETE ÖZEL YÜZDE ELLİ
İLAHİ MİSYON
İKİ KİTAP
DARIYERİ İÇİNDE KİTAP OLAN KÜLTÜR ŞENLİĞİ
TÜRKÜLERLE UYANMAK
YÜZYILIN YANGINI
BAŞLIĞA GEREK OLMAYAN BİR YAZI
BEN SUSTUM, KİTAP SUSTU, KEMAL TAHİR KAYBOLDU
TATLI DİLLİ GÜZEL İNSANLAR
ADAY VE ADAY ADAYI DUASI
DEPREMİN DEPREŞTİRDİKLERİ
BİRİLERİ VAR
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI (2)
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI
CEZA HEP FUTBOLSEVERLERE
 

WEB TV Tüm videolar
Deplasmanda plasebo
 
Şeyhim kainata alışamadım
 
 
FOTO GALERİ Tüm galeriler
 
 
 
? Anket
Spor Toto Süper Lig 2022-2023 Sezonu Şampiyonu Kim Olur?
 
   
Spor Kent Haberleri Politika Ekonomi Yazarlar Sağlık Eğitim Asayiş Kültür Sanat Yaşam Dünya Magazin
facebook.com/haberegeli twitter.com/haberegeli Google+   Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Künye
Sitene Ekle
İletişim

© Copyrigth 2013 haberegeli.com tüm hakları saklıdır
  Sitemiz abonesidir