29 Mart 2024, Cuma Web TV Foto Galeri Sosyal Medya Mobil Uygulamalar Arşiv
 
 
Erdal Çil

Yusufcuk

 

Güzel, yakışıklı, inleyen anlamları olan Yusuf ismini çok sevmişimdir. Sırf bu ismi taşıdıklarından dolayı da Yusufların ayrı bir önemi olmuş hayatımda ve biraz daha yakın tutmuşumdur kendime onları.

Bir de aynı ad ile anılan hatta onu biraz daha sevdirecek şekilde gugukçuk kuşlarına verilen ‘Yusufçuk’ ismi de sizi bilmem ama beni Yusuf’lara büsbütün bağlar ve her ötüşlerinde alır başımı giderim çok ötelere.

Hayvanın da vefalısı olur mu demeyin! Açın bakın bütün kitaplara, kaynaklara ve gugukçukların eşlerinden başka kimseyle bir daha eş olmadıklarını, üstelik eşi ölmüş olsa bile bir daha asla başkasıyla eş olmadığını kendiniz de okuyun. Tek başına gördüğünüzde ‘kumru’ denecek olsa bile onlardan söz açıldığında hep ‘kumrular’ deriz. Hatta biraz daha ileri gidip o an eşlerden birini görmemiş olsak bile ’çifte kumrular’ deriz ve şayet hayatta ölmemiş ise diğeri, sanki kendisini düşündüğümüzü anlamış gibi çok geçmeden gelir hemen eşinin yanına ve birlikte girerler gönül objektiflerimize.

Anadolu insanı, onlarda hep kendinden bir şeyler bulmuş. Bu yüzden kumrulara ait hemen bütün hikâyelerde, özlem, aşk, acı çekme, hasret, vefa, saygı gibi içimizi ısıtan bir şeyler buluruz.

Hayatta hepimizin yapmak isteyip yapamadığı, tamamlayamadığı, birilerine karşı manevi de olsa borçlu kaldığımız bir yanımız oluyor. Bu bazen çok yakınlarımız da olabiliyor. Biliyoruz ama yapmak için kendimizde o gücü göremediğimiz, sıkışıp aciz kaldığımız o buhran dönemlerinde penceremizden içeri süzülen o sese kulak verin. Nerede olduğuna bakmayın, tek mi çift mi olduklarını aramaya da gitmeyin; sadece o hikâyelerdeki iki çoban, iki kardeş ya da annesinin sözüne karşı mahcubiyet duyan küçük Yusuf’un peşine takılın ve sıyrılın kendinizden. Düşün çöllere ve Hazreti Yusuf’un içine atıldığı kuyunun başına kadar gidin. Orada onunla tanışın, onun derdini dinleyin. Sonra geri dönün’ Döneceksiniz elbette. Ama bir çoban kavalının nağmesinde, ama bir yusufçuk kuşu suretinde. Dönün ve bir izleyin bıraktığınız yerleri ve çekin kendinizi içine düştüğünüz girdaptan.

Meğer ne çok büyütüyormuşsunuz kendinizi de dertlerinizi de değil mi? Bak; sizsiz de sürüyor hayat ve sürecek de nitekim. Hayatta hiçbir şey, bir tek size bağlı değil ve herkes kaderini yaşayacak. Üzerinize acımasızca gelmesine fırsat bırakmayın sadece. Görebilseniz sekiz yüz katınız olabildiğini ve bulunduğunuz katın çok değil bir kat üstüne çıkmanız gerektiğini.

Eskiler:’Tebdili Mekân’ demişler, Psikiyatrist Mustafa Merter: ‘Sekiz yüz katlı İnsan’ demiş. İlla ki tebdili mekân demek turizm demek ve ulaşım araçları demek de olmuyor. Bizim araçlarımız ücretsiz ve kolay ulaşılabilir. Bir Yusuf ismi, bir Yusufçuk ötüşü bile sizi bizim yolculuğa götürebilir.

Yeter ki isteyin!

Bende de yıllardır korkuya dönüştü itiraf edeyim. Onları duymadan güne başlarsam, ya onu kırmış olursam, ya bir daha buraları hepten terk ederse…..

Zaten onlar sıcak iklimlerin kuşları. Sıcaklık görmedikleri ortamlarda bulunmuyorlar. Acaba uyanıp onları dinlememiş olmamı kendilerine karşı bir soğukluk olarak görüp de sesleri kesilir mi diye hep korkarım.

Neyse sizi biraz rahatlatayım. Bu sabah yorgunluktan uyuya kalmıştım. Günün ilk başlangıcında müptelası olduğum o sesin sahiplerini şimdi de duyuyorum. İçeriden sıcaklık görmemiş olsalar bile, gün içinde dışarıdaki sıcaklığın artması onları hayatımızda tutuyor. Bütün mesele bizim onları duymamızda ve sadece kulak vermemizde.

Bütün soğukluğumuza, bütün küçülmüşlüğümüze, bütün bencilleşmemize rağmen bizi terk etmeyen birilerinin olduğunu bilmek bile ayrı bir mutluluk veriyor ve ben karşı balkon komşumuz İnci Hanım’ın: “ bıktım şu kuşların pisliğini temizlemekten” serzenişlerine rağmen bizi hoş gören sımsıcak iklimin elçilerini gözlüyorum.

Onların pislemeleri temizlenebilir ama ya sözde aklı olanların yaptıkları kirlilikler?

 

27 Temmuz 2015 Paylaş
 
Bu yazı için yapılan yorumlar ( 0 ) + Yorum Yaz

Yorum bulunamadı !..

 
facebook.com/HaberEgeli
 
Yazarın Diğer Yazıları
AVNOCA
BAHAR ÇİÇEKLERİ
ŞEHİR TAŞIYAN ADAMLAR (1)
ÇALIK KÖYÜNDEN DİYAR-I MENTEŞE’YE. MUSTAFA ÇALIK MUĞLA’DA.
KUMRU VE KADIN
CUMHURİYETE ÖZEL YÜZDE ELLİ
İLAHİ MİSYON
İKİ KİTAP
DARIYERİ İÇİNDE KİTAP OLAN KÜLTÜR ŞENLİĞİ
TÜRKÜLERLE UYANMAK
YÜZYILIN YANGINI
BAŞLIĞA GEREK OLMAYAN BİR YAZI
BEN SUSTUM, KİTAP SUSTU, KEMAL TAHİR KAYBOLDU
TATLI DİLLİ GÜZEL İNSANLAR
ADAY VE ADAY ADAYI DUASI
DEPREMİN DEPREŞTİRDİKLERİ
BİRİLERİ VAR
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI (2)
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI
CEZA HEP FUTBOLSEVERLERE
 

WEB TV Tüm videolar
Deplasmanda plasebo
 
Şeyhim kainata alışamadım
 
 
FOTO GALERİ Tüm galeriler
 
 
 
? Anket
Spor Toto Süper Lig 2022-2023 Sezonu Şampiyonu Kim Olur?
 
   
Spor Kent Haberleri Politika Ekonomi Yazarlar Sağlık Eğitim Asayiş Kültür Sanat Yaşam Dünya Magazin
facebook.com/haberegeli twitter.com/haberegeli Google+   Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Künye
Sitene Ekle
İletişim

© Copyrigth 2013 haberegeli.com tüm hakları saklıdır
  Sitemiz abonesidir