Gazze'de ambulansa bile ateş açıyorlar |
Cami, cankurtaran hedef: Gazze’de dün can kaybı 611’e, yaralı sayısı ise 3 bin 700’e yükseldi. 27 askeri ölen İsrail, Aron Şaul (21) isimli bir askerinin de kayıp olduğunu doğruladı.Ne bir film ne de kurgu. Bu, gece gündüz vaveylayla Gazze’nin sokaklarında kurşun gibi akan, vurulan binalardan ölü ve yaralılarla dönen, soluklanmadan bir başka yere fırlayan kahramanların hikâyesi. Günlerdir ambülans sürücülerini izliyorum, gözleri hiçbir şeyi görmüyor. Ambülans sürücüleri ile konuşmak istediğimde “Mümkün değil, adamlar bir saniye durmuyor” dediler. Birini komşusu aracılığıyla vardiya değişiminde konuşmaya ikna ettim. 50 yaşında, 8 çocuk sahibi Hızır el Helo. Daha merhabalaşamadan hastaneye vardığımda 500 metre ötede bir bina vuruldu, fırlayıp ekibiyle gitti. 10 dakika sonra döndü. Bina boşmuş.
“Gazzeliler sizi kahramanlar olarak görüyor” dedim, sorumun devamını beklemeden konuşmaya başladı: “Tamam tamam, siz bize ‘meçhul asker’ diyorsunuz ama değiliz. İnsanlar bizi arıyor, ‘Kurtarın’ diyor, bizse askeri bölge olduğu için gidemiyoruz. Öyle kahramanlık olur mu? Şicaiyye’ye gidemiyoruz, ‘Ne olur yetişin’ diyor insanlar, izin vermiyorlar, giremiyoruz, parçalanıyorsun, o an bitiyorsun… Bu nasıl bir kahramanlık?” Ambulanslara hücum Önceki gün iki saatlik ateşkes sırasında tuttuğum taksici Şicaiyye’ye girmeye kabul etti. Yolun yarısında şirketin merkezi telsizden gittiği yeri sordu, söyleyince, dönmesini istedi. “Yabancı gazeteci aldım, dönemem” dedi. Israr edince işinden kovulmakla tehdit edildi. “Söz verdim, istediğinizi yapın” deyip telsizi kapattı. Şicaiyye’ye girdiğimizde yakınımıza top mermisi düştü, dönmek zorunda kaldık. El Helo geri dönmeyenlerden biriydi. O anları şöyle anlattı: AKRABALARINI KURTARAMADI
El Helo’yu sarsan bacakları kopan yaralıyı çıkardığı Tel el Heva’daki binaya gittim. Enkazın üzerinde insanlar vardı, iki kişinin cesedinin hala çıkarılamadığını anlattılar. İftar vaktiydi, aynı sokak üzerinde Gassan Davudi’nin evine konuk oldum. Üç kardeş bu zor zamanda bir arada toplanmış. İftar saatinde çevredeki birkaç bina hedef alındı. 2008’deki savaşı gören çocuklar bombardıman seslerine ve sarsıntıya alışık, ilk kez gören Abbud ve Hannad ise füze düştüğünde donup kalıyor. Günde üç saat elektriğin verildiği bölgede karanlıkta ev sahibi sükûnetle ikramlarını servis etti. Evden çıkarken gelen haber şuydu: El Helo ile konuştuğum hastanenin hemen yakınındaki Selam apartmanı vuruldu, bina çöktü. |