Deyim; genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan, ifadeyi daha zengin ve etkileyici kılmak amacıyla söylenen ve en az iki kelimeden oluşan kalıplaşmış söz öbekleridir. Atalarımızın yüzyıllar içinde kullandıkları deyimler, az ama öz halleri ile öyle büyük anlamlara imza atar ki, bazen sayfalarca yazsanız tam karşılığını ifade edemezsiniz...
Mesela; 'Ağzından çıkanı kulağı işitmemek'....'Al birini vur öbürüne demek'...'Ali kıran baş kesen olmak'.....'Ar damarı çatlamak'....'Bir eli yağda, bir eli balda olmak'...'Canına tak etmek'....'Cebini doldurrmak'....'Çivisi çıkmak.'..'Ciğeri yanmak'..'Dayısı dümende olmak'...'Dişini sıkmak'...'El oğuşturmak'...'Eli böğründe kalmak'...'.Fırsat düşkünü olmak'...'Gemisini yürütmek'...'Görmezden gelmek'...'Hakkını yemek'...'Hem suçlu hem güçlü olmak'....'Kanıyla ödemek'...'Kim vurduya gitmek'...'Kitabına uydurmak'...'Kul hakkı yemek'....'Laf salatası yapmak'...'Oldu bittiye getirmek'...'Paçayı kurtarrmak'...'Peşkeş çekmek'...'Pişkinliğe vurmak'...'Postu kurtarmak'...'Rafa kaldırmak'...'Saltanat sürmek'...'Sırtını dayamak'..'Tükürdüğünü yalamak'...'Ya sabır çekmek'....'Yaka paça götürmek'...'Yanına kalmak'..'.Ziyan zebil olmak'...
Son yıllarda ne kadar çok bu deyimleri kullandık şöyle bir düşünseniz ya! Yıllardır ağzından çıkanı kulağı duymayan,foyası meydana çıktığı halde ,hem suçlu hem güçlü pozisyonunda konuşan, laf salatası yapan , konuları oldu bittiye getirerek,pişkinliğe vuran ve rafa kaldıranları dinlemiyor muyuz? Bir eli yağda bir eli balda olanlar,Ali kıran baş kesen misali, tükürdüğünü yalayarak paçalarını kurtarmaya devam etmiyorlar mı? Ar damarı çatlamış,kodamanlara sırtını dayayanlar,halkı birbirine düşürüp,canlarına tak ettirerek ceplerini doldurmuyorlar mı? Sabaha karşı yaka paça götürülenler ziyan zebil olurken, namusla çalışanlar kim vurduya gidip bedelini kanıyla ödemiyorlar mı?Dayısı dümende olanlar,fırsat düşkünleri hak yiyip gemilerini yürütüp, eli böğründe kalanlar, ya sabır çekerek yaşamaya çalışmıyorlar mı?
Maden ocağı kapısında uykusuz bekleyen yaşam savaşı canlarına tak etmiş emekçilerin ailelerinin ciğerleri yanıp , gözyaşı dökerlerken, işini kitabına uyduranların, postu deldirmeden,kul hakkı yiyerek yürüttükleri saltanat gemisi, ellerini oğuşturarak rahatça yürütülmüyor mu?
Sanırım tek bir deyim özetliyor herşeyi; ÜLKENİN ÇİVİSİ ÇIKTI!