Boşluğa düştüğün zaman elinden tutandır dost...Karanlığa yürürken yolunu aydınlatan...Kendi kendine konuştuklarını anlatabildiğindir dost, hiç sorgulamadan sarılabildiğin. Bazen sadece kahveni yudumlarken yanında oluşundan huzur bulursun. Bazen bir tek sözü ile kırılan kalbini avutursun.
Güne başlarken gülümseyememişsen, çalan bir telefonla yüreğine güneşi doğurursun...Sesi nağme gibi gelir kulağına,her sözü nasihattir adeta. Bazen kırılsa bile kalbin, bilirsin ki düşündüğü tek şey senin iyiliğin.
Bazen güneş açmaz insanın ruhunda...Kopar gider, kendini ait hissetmez bu dünyaya...Dersin ki; 'Ah bir dostum yanımda olsa,gözlerime bakıp ruhuma dokunsa...' Düşüncen bitmeden telefon çalar, duymuştur düşündüklerini senin adeta.
Dostun varsa kıymetini bil, bencil ve menfaatçi insanları hayatından sil. Çok insan gerekmez insanoğluna, huzur içinde yaşar başını koyabileceği tek bir omuz bulsa. Dostun varsa düşünmezsin ağzından çıkan her kelamın altında ne var, çünkü bilirsin ki seni incitecek bir şeyi kasıtlı olarak söylemez dostlar. Yapmışsa bir hata geç de olsa varır farkına, iki üç gün sessiz dursa da gönlünü kazanacaktır dostluğunuzun hatırına...
Bazen yok yere kırılsa da kalpler, aradan yıllar geçse bile gönlün hep onun dostluğunu ister...Bilirsin ki o da seni düşünür zor anlarında, bazen eli telefona gider ancak yenilir gururuna...Dostunun yüreğinki yeri kolay kolay dolmaz, mantığın hayır dese de kalbine gem vurulmaz.
Hele ki girmişse bir kez o gönül kapısından çırıl çıplak içeri, hiç bir şeyle ölçülemez o dostluğun değeri.
Sahip çık dostluklarına, gönül sesinin dışındakilere kulaklarını tıka...Çünkü bazen sözcükler değil duyguların sesi yüksek çıkar bunu asla unutma..!.