İzmir'de, 24 yaşındaki Melis S., 5 yıl içerisinde, uğruna üniversite eğitimini bıraktığı S.T. tarafından evliliğinin 40'ıncı gününde terk edildi, babasının para karşılığı çalıştırdığı birahaneden kurtaracağını söyleyip kandıran A.B. ve 4 arkadaşının, 12 gün boyunca tecavüzüne uğradı, bu acı olay sonrasında dünyaya getirdiği 3 yaşındaki kızı B.T.'ye ileri derecede epilepsi (sara) hastalığı teşhisi konuldu, kendisi mide kanserine yakalandı, bu arada yaptığı ikinci evliliğini de sürdüremedi.
Roman gibi hayatında yarım bıraktığı üniversiteyi bitirmek isteyen Melis S., epilepsi hastası kızının tedavisi ve bakımını parasızlık yüzünden tam yaptıramadı. Talihsiz kadının resmi kurumlara başvuruları ise, kızının velayeti kayıtlarda sigortalı işte çalıştığı görülen ilk eşinde olduğundan dolayı geri çevirildi.
Melis S., başarılı bir eğitimin ardından, 18 yaşındayken Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi'ni kazandı. Ancak daha birinci sınıftayken, tanışıp aşık olduğu, kendisinden 8 yaş büyük S.T. ile evlenmek uğruna eğitimini yarım bıraktı. S.T. ile evlenen Melis S.'ün bu mutluluğu, sadece 40 gün sürdü. Çünkü düğünde takılan takıları da yanına aldığı belirtilen S.T., kayıplara karıştı. Bir süre sonra da S.T.'nin başka bir kadınla yaşadığını öğrendi.
BABASINA SIĞINDI O DA BİRAHANEYE VERDİ
Yaşadığı şok sonrasında Melis S., annesinden boşanıp ayrı yaşayan babası M.K.'nin yanına sığındı. Melis S., yaklaşık bir yıl yanında yaşadığı babasının birahanede çalışması yönündeki baskısı üzerine kadın sığınma evine yerleşmek zorunda kaldı. Ancak bu sırada eşi S.T.'nin, babasıyla kendisi için yaptıkları plandan habersiz olarak, barışma isteğini kabul edip sığınma evinden ayrıldı. S.T., bu kez Melis S.'yi sığınma evinden çıkartıp aynı gün babasının evine bıraktıktan sonra bir kez daha kayıplara karıştı. Baskılara daha fazla dayanamayan Melis S., babasının karşılığında para aldığı Salihli ilçesindeki birahanede çalışmak zorunda kaldı. Talihsiz kadın, birahanede garsonluk yapıp erkek müşterilerin masalarına oturarak onlarla birlikte alkol almaya başladı.
12 GÜN SÜREN TECAVÜZ İŞKENCESİ
Birahanedeki kötü koşullardan rahatsız olan ve sürekli ağlayan Melis S.'e yakınlık gösteren müşterilerden A.B., kendisini bu hayattan kurtarabileceği vaadinde bulunup kandırdı. İnandığı A.B.'nin evine giden Melis S., ilk olarak onun, ardından da 4 arkadaşının 12 gün boyunca işkencelerine ve tecavüzüne katlandı. 12 günün sonunda tekrar aynı birahaneye bırakılan Melis S., bir süre sonra bu kez kendi imkanlarıyla birahaneden kaçtı. İki ay saklandıktan sonra hamile olduğunu öğrenen Melis S., kendisine bu işkenceyi yapanlardan hesap sormak için hukuk mücadelesi başlattı. Sanıklardan birisinin, DNA testiyle kızının babası olduğunun belirlenmesine rağmen, Melis S. ile kendi isteğiyle birlikte olduklarını söylemeleri üzerine yerel mahkeme sanıklara beraat kararı verdi. Melis S.'nin itirazı üzerine dosyanın Yargıtay'a gönderildiği ve halen de burada olduğu öğrenildi.
KIZI EPİLEPSİ, KENDİSİ KANSER OLDU
Yaşadığı acılara rağmen kızıyla kendisine iki kişilik bir hayat kuran Melis S., başından geçenlerin de etkisiyle mide kanserine yakalandı. Aldığı tedavi sonrasında yaşama tututan Melis S., iki ay önce de ameliyat edildi. Kanserle mücadelesinde sağlık durumu iyiye giden, ancak 5 yıllık bir süreyle hastalığın seyri takibe alınan Melis S.'yi yıkan olay ise 1.5 ay önce yaşandı. Evde bayılan kızını doktora götürdüğünde, testler sonrasında epilepsi (sara) hastası olduğunu öğrenince büyük şok yaşadı. İleri derecede epilepsi teşhisi konulan kızının yanından da biran olsun ayrılamaz oldu.
"KIZIN VELAYETİ BABASINDA" DİYEREK YARDIM ETMEDİLER
Kızının tedavisi için çalışamayan Melis S., yardım alabilmek için kaymakamlığa başvurdu. Ancak kaymakamlıktan ilginç bir gerekçeyle olumsuz yanıt verildi. Kaymakamlık, 3.5 yaşındaki B.T.'nin velayetinin uzun süredir görmedikleri ilk eşi S.T.'nin üzerinde olduğu, onun da sigortalı bir işte çalıştığından dolayı yardım yapılamayacağı cevabını verdi. Yaşadıklarına isyan eden Melis S., "Ben babamın, ilk eşimin kurbanı oldum. Beni birahaneye sattı. Kurtulmak istediğim sırada tecavüze uğradım. Bu acıları yaşadım ama bana en acı veren olay, kızımın hastalığı oldu. Ben onun için mücadele ediyorum, ama kızımın velayeti babasının üzerine olduğu için bana yardım yapılmıyor. Ne yapacağımı şaşırdım. İlk eşimi de arıyorum ama bulamıyorum. Nüfus müdürlüğünde bile kayıtlı bir adresi yok. Benim kızım ondan değil, sadece kanuni olarak onun üzerine kaydettirmek zorunda kaldık. Mahkeme de bu gerçeği biliyor ama yine de velayeti ona verdi" dedi.
Eşinin bulunmasını ve kızının velayetinin kendisine verilmesini de isteyen Melis S., "Ben de kanser hastasıyım ama bunun önemi yok. İkinci eşim de, tecavüze uğradığımı ve kızımın böyle dünyaya geldiğini ondan sakladığım için boşanma davası açtı. Bu acıları unuttum, kızım için ayakta durmaya çalışıyorum. Çünkü günde iki üç kez kriz geçiriyor. Ben onun yanında olmak zorundayım, çalışamıyorum. Bize yardım etsinler. Devlet bize sahip çıksın" dedi. Melis S. üniversite eğitimine kaldığı yerden devam etmenin de en büyük isteklerinden birisi olduğunu dile getirdi