Eskişehir'de dövülerek öldürülen üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz'ın cenaze törenine 8 bin kişi katıldı. Ankara'da ölen Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük ile Hatay'da ölen Abdullah Cömert'in annesi Hatice Cömert de törene katılarak Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz’ı teselli etmeye çalıştı. Üç acılı anne, tabut başında gözyaşlarını tutamadı.
İstanbul'da Taksim Gezi Parkı direnişine destek için bir çok ilde olduğu gibi Eskişehir'deki gösterilerde de polisin müdahalesiyle olaylar çıktı. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, 2 Haziran günü polisin gaz bombasıyla müdahalesinden kaçarken ara sokakta sivil giyimyi 5- 6 kişi tarafından dövülmesi sonucu beyin kanaması geçirdi. Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi Hastanesi'nde 38 gün süren tedavide komadan çıkamayan Ali İsmail Korkmaz dün yaşamını yitirdi. Ailesi ve yakınları tarafından dün hastaneden alınarak memleketi Hatay'a gönderildi. Eskişehir'den karayoluyla getirilen cenaze sabah saatlerinde kente ulaştı. Cenaze, kent merkezinder konvoyla, merkez Antakya İlçesi'ne bağlı Ekinci Beldesi'ne getirildi. Ailesi ve arkadaşlarının omuzlarında taşınan cenaze, baba evine konuldu.
8 BİN KİŞİ KATILDI
Cenazenin getirildiği Korkmaz Ailesi'nin evine dev Türk bayrağı asıldı. Evin önünde düzenlenen törene, Korkmaz'ın üniversiteli arkadaşlarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 8 bin kişi katıldı. Korkmaz'ın Türk bayrağına sarılı cenazesini omuzlayan kalabalık, sloganlar atarak, mezarlığa yürüdü. Mezarlığa getirilen cenaze musalla taşına konulduktan sonra, okunan dualarla gözyaşları arasında alkışlarla toprağa verildi. Cenaze törenine CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Nihat Matkap, Vali Yardımcısı Kadim Doğan, İzmir'e tayin olan İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Başoğlu, yeni atanan Hatay İl Jandarma Komutanı Albay Hasan Koçyiğit ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da katıldı.
AYNI KADERİ PAYLAŞAN 3 ACILI ANNE
Ankara'daki gösterilerde polisin ateş etmesiyle hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük ile Hatay'daki gösterilerde ölen Abdullah Cömert'in annesi Hatice Cömert de, Ali İsmail Korkmaz’ın cenaze törenine katıldı. Sayfı Sarısülük ve Hatice Cömert, kendileriyle aynı acıyı yaşayan Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz’ı teselli etmeye çalıştı. Üç acılı anne tabut başında göz yaşlarını tutamadı.
FACEBOOK'TA PAYLAŞILAN SAĞLIK RAPORU
Ali İsmail Korkmaz'ın, plisin biber gazından kaçarken girdiği ara sokakta sivil giyimli 5-6 kişi tarafından dövüldükten sonra gittiği Yunus Emre Devlet Hastanesi'nde Dr. Hasan Gülcü tarafından hazırlanan sağlık raporu, sosyal paylaşım sitelerinde yayınlandı. Facebook'ta yapılan paylaşımda, 2 Haziran gecesi yaralanan ve Yunus Emre Devlet Hastanesi'ne götürülen Korkmaz'ın, ağrı kesici ilaç yazılarak, taburcu edilmesine tepki gösterildi. Paylaşımı yapılan, Dr. Hasan Gülcü imzalı, adli vaka teşhisi konulan raporda, "Bir başka şahıs tarafından darp ve çarpma sonucu yumuşak doku bozuklukları" tanısı konularak, ağrı kesici ilaç yazıldığı görüldü. Taburcu edildikten sonra evine gidip uyuyan Korkmaz'ın fenalaşması sonucu götürüldüğü Eskişehir Devlet Hastanesi'nde yapılan tetkiklerinde beyin kanaması geçirdiği belirlenmiş, 38 günlük yaşam mücadelesinin ardından dün hayatını kaybetmişti.
'DELİLLERİN KARARTILMASI KONUSUNDA KUŞKULAR VAR'
Eskişehirli avukat Selin Dağlar, ölen üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz olayında delillerin karartılması konusunda ciddi kuşkularının olduğunu söyledi. Ali İsmail Korkmaz ile en son konuşan kişilerden birinin kendisi olduğunu belirten avukat Selin Dağlar, ölen gencin konuşma güçlüğü çektiğini belirterek şunları söyledi: "Ali olaydan sonra hastaneye gitmiş. Daha sonra onu karakola yönlendirmişler. O sırada benimle temasa geçildi. Ben de Ali'nin bulunduğu Odunpazarı Polis Merkezi'ne gittim. Benimle buluştuğunda tam olarak olayı hatırlamıyordu, konuşma zorluğu çekiyordu. Ancak bana gelme noktasına kadar arkadaşlarıyla yaptığı diyalogdan ki, onların tanık olarak ifadesine başvuruldu savcılık tarafından. Copla dövüldüğü, polisler tarafından darp ve sivil vatandaşlar tarafından darp edildiği şeklinde Ali İsmail'in söylemleri olmuş kendilerine. Bu şekilde tanıkların beyanları var dosyada. Artı dosyada bir tanık var, Olayı bizzat birebir gördüğüne dair anlatımları olan. Ellerinde cop olan şahısların, sivil kıyafetli polislerin ve sivil vatandaşların darp ettiğini söylüyor. Ali benimle birlikte polis Merkezi'nde verdiği ifadesinde ise 4-5 kişinin kendisine saldırdığını, sivil giysili olduklarını beyan etti. Ama konuşmada zorluk çekiyordu ve ters giden bir şeyler olduğu belliydi. Acilen hastaneye götürülmesi gerektiğini belirttim. Ali, yanındaki kuzeniyle birlikte Eskişehir Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Orada beyin kanaması teşhisi ile Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi. Olay yerine yakın işyerlerinin 3 yerinin güvenlik kamerasına bağlı bilgisayar hard diskleri incelendi, ikisi boş çıktı. Birinin ise 18-20 dakikalık bölümünün olmadığı tesbit edildi. Bir CD ise açılmadı. Delillerin karartılması konusunda ciddi kuşkularımız var."
BARODAN VALİ TUNA'YA TEPKİ
Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu da yaptığı yazılı açıklamada Ali İsmail Korkmaz'ın öldüğü gün Eskişehir Valisi Güngör Azmi Tuna'nın yaşanan olayla ilgili yaptığı açıklamanın kamuoyu vicdanını rahatsız etmekle kalmayıp, hukuk devletinin en temel prensiplerini açıkça çiğnediğini öne sürdü. Yaşananlar karşısında Vali Tuna'ya hukukçu olmanın sorumluluğu ile belirli sorular sorma ihtiyacı ve kamuoyunu bilgilendirme göreviyle basın açıklamasını yapma zorunluluğu duyduklarını ifade eden Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyanu açıklamasında şöyle denildi:
"Vali basın mensuplarına cevaben yaptığı açıklamada; yürüyüşe katılanların birbirine zarar verdiği yönünde duyumları olduğunu, bu suçu polislerin üzerine atan kötü niyetli grupların olduğunu, Türk polisinin kesinlikle böyle bir saldırı yapmayacağını, kimseyi bu şekilde öldürmeyeceğini, Eskişehir'de bu olayın münferit olduğunu ve benzer başka bir olayın yaşanmadığını söyleyerek bir mülki amirden çok iktidar partisi yetkilisi gibi davranmış ve görev alanının dışına çıkmıştır.
Açıklaması şahsi düşüncelerini yansıttığı halde, yetkili bir ağız olarak konuştuğundan kamuoyunun kendisine duyduğu muhtemel güveni kötüye kullanarak Ali İsmail'in katledilmesiyle ilgili halkı yanlış bilgilendirmiştir. Yürüyüşe katılanların birbirine zarar verdiği yönünde duyumları olduğunu belirten Sayın Vali elinde soruşturma makamlarının bilmediği delil ya da tanık var ise bunları basından önce soruşturma makamıyla paylaşmak zorundadır.Dosyada faillerle ilgili teşhis dahi henüz yapılmamıştır. Faillerin kim olduğu bilinmediği gibi kim olmadığı da bilinmemektedir.Vali'nin bu açıklamaları adil yargılamayı etkilediğinden Eskişehir Cumhuriyet Savcılarını konuyla ilgili işlem yapmak üzere göreve çağırıyoruz."
SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Sağlık Bakanlığı da Ali İsmail Korkmaz'ın tedavi süreçleri ile ilgili bilgileri içeren yazılı açıklama yaptı. Ali İsmail Korkmaz'ın götürüldüğü her iki devlet hastanesinde gerekli tahlillerinin yapıldığının belirtildiği açıklamada, konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanlığı'nın soruşturma başlattığı da kaydedildi.
Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği tarafından yapılan basın açıklamasında şöyle denildi:
"3 Haziran 2013 tarihinde Anadolu Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne başvuran Korkmaz, tomografi cihazı bulunan Yunus Emre Devlet Hastanesine ambulansla sevk edilmiştir. Hastanede Korkmaz'ın durumuna bağlı olarak gereken tüm muayene, tahlil ve tetkikler yapılmış, hastane acil servisinde 3.5 saat müşahade altında tutulmuştur. Yapılan tetkiklerde sorun görülmemesi üzerine hasta taburcu edilmiştir. Ali İhsan Korkmaz, aynı gün akşam saat 20:00 sularında Eskişehir Devlet Hastanesi'ne konuşma zorluğu, baş ağrısı ve uykuya meyil şikayeti ile başvurmuş, hasta çekilen kafa tomografisi sonucu subaraknoid kanama tanısı ile Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edilmiştir. Hastanın bundan sonraki tedavi süreci de Osman Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde devam ettirilmiştir. Dolayısıyla medya ve sosyal medyada iddia edildiği gibi, Ali İsmail Korkmaz'ın tedavi sürecinin hiçbir aşamasında hastanede bakılmaması, hastaneye kabul edilmemesi gibi bir durum oluşmamıştır. Ailenin şikayeti çerçevesinde, Eskişehir Valiliği'nin yürüttüğü adli ve idari soruşturma devam etmektedir. Sağlık Bakanımızın talimatıyla yukarıda paylaştığımız tedavi sürecinin bütün detaylarının incelenmesi amacıyla Bakanlığımız tarafından da ayrıca soruşturma başlatılmıştır."
ANTAKYA'DA SABAHA KADAR EYLEM YAPTILAR
Ali İsmail Korkmaz'ın ölüm haberinin ardından dün akşam saatlerinde Antakya'da toplanan Halkevleri üyesi grup ile polis arasında çatışma çıktı. Armutlu Mahallesi'nde toplanarak Gündüz Caddesi girişine yürüyen göstericiler barikat kurarak, polisin 'dağılın' uyarısına rağmen eylemini sürdürdü. Grup, polisin uyarılarına, taş atarak karşılık verince, eylemcilere polis arasında çatışma çıktı. Biber gazı ve tazyikli su ile müdahale edilen göstericiler, sokaklara girerek polise taş ve bilye atmaya başladı. Atılan taşlardan bir polis yaralandı. Yaralı polis ambulans ile hastaneye kaldırıldı. Korkmaz'ın ölümünü protesto eden grup, sabahın ilk ışıklarına kadar eylemini sürdürdü.
HATAY EYLEMLERE 2 GENCİNİ VERDİ
İstanbul Gezi Parkı'nda başlayan ve kısa sürede ülke geneline yayılan 'Gezi Parkı' eylemlerinde, bugüne kadar 5 kişi yaşamını yitirdi. Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın ölümü Hatay'ın ilk acısı değil. 3 Haziran'da kent merkezindeki Armutlu Mahallesi'nde düzenlenen eylemlerde, polisin müdahalesinden kaçarken, başından aldığı darbeyle yaralanan 22 yaşındaki Abdullah Cömert, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Yine Gezi Parkı olaylarında Ankara'da Ethem Sarısülük, İstanbul'da Mehmet Ayvalıtaş ve Adana'da komiser Mustafa Sarı yaşamlarını yitirmişti. Abdullah Cömert'in ölümü ile ilgili ilk açıklamayı Hatay Valiliği resmi internet sitesinden yapmış ve Cömert'in başına isabet eden kurşunla öldüğünü açıklamıştı. Hemen arkasından Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan yazılı açıklamada ise Cömert'in başına kurşun isabet ettiğine dair bir bulguya rastlanılmadığı belirtilmişti.
BAŞSAVCILIKTAN CÖMERT AÇIKLAMASI
Öte yandan, bazı medya kuruluşlarının, Abdullah Cömert'in 'ateşli silah yaralanması' sonucu öldüğünün belgelendiğine dair haberler, Hatay Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan tarafından yalanlandı.