5. İzmir İktisat Kongresi, “Küresel Ekonomik Gelişmeler Çerçevesinde Türkiye Ekonomisi” ana temasıyla başladı. Kalkınma Bakanlığı tarafından İzmir Valiliği ve İzmir Kalkınma Ajansı işbirliğiyle Swiss Otel’de düzenlenen kongreye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, bakanlar, milletvekilleri, dernek ve meslek odası temsilcileri, işadamları başta olmak üzere 151’i yabancı 2 bin 500 kişi katıldı.
1 Kasım’da sona erecek olan İzmir İktisat Kongresi’nde dünya ve Türkiye ekonomisine yön verecek konular ele alınacak, 241 panelistin katılacağı 34 oturum gerçekleştirilecek.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan kongrede, sırasıyla İzmir Valisi Mustafa Toprak, Kalkınma Bakanı Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dünya Bankası Başkanı Jim Jong Kim, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül birer konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Gül’den barış vurgusu
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kongrede yaptığı konuşmada, yüzyıllardır ülkemizin dışa açılan kapısı ve sanayileşmenin öncüsü olan İzmir’de bulunmaktan mutlu olduğunu söyledi. Dönemin şartları dikkate alındığında İzmir’de düzenlenen ilk kongrenin büyük bir vizyon içerdiğini dile getiren Gül, şöyle devam etti:
“Ekonomik açıdan bekasını güvence altına almış milletler, tarih sahnesinde medeniyetlerini sürdürmüşlerdir. Ekonomisi zayıf olan milletler güçsüzleşmiş, tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir. Daha barış antlaşması imzalanmadan 1. İktisat Kongresi’nin düzenlenmesi bu ülkenin temellerinin ne kadar sağlam atıldığının göstergesidir. Pek çok ülkenin milli birliği ekonomik kader birliği üzerine inşa edilmiştir. 5.’sini düzenlediğimiz kongrenin temasının “Milliden Küresele Seyahat” olarak adlandırılmasını son derece isabetli buluyorum. Yaşamakta olduğumuz küreselleşme süreci tarihin akışını hızlandırıyor. Toplumların kimyasını değiştiriyor, ülkelerin kaderini etkiliyor. Geride kalmanın sadece bugünkü nesiller açısından değil, gelecek nesiller açısından da telafisi güç olacaktır. Son 30 yıllık süreçte dünyanın ağırlık merkezi Asya’ya kaymıştır. Bu temel dinamikler bu kongrede göz önüne alınacaktır.”
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin bölgesinde istikrar ve barışın dinamosu olmaya devam etmesi gerektiğine de vurgu yaparak, “Bu çağda yolunu bulmak için sağa sola bakanlar değil, hedeflerine koşanlar ayakta kalacak ve öne geçecektir.” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan: EXPO İzmir’e yakışacak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise düzenlenen kongreye katkıları nedeniyle İzmir Valiliği’ne ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Başbakan Erdoğan Cumhuriyet’in ilanından aylar önce toplanan ilk kongrede büyük zafer kazanmış bir millet olarak ülkemizin iktisadi yol haritasının çizildiğini belirterek, “Türkiye için en uygun iktisadi yöntemler belirlenmiş, potansiyelimiz çıkarılmış, yeniden doğuşun ve kalkınmanın modelleri şekillenmiştir. Tıpkı ilk meclisin yapısı gibi, tıpkı Cumhuriyetimizin kuruluşundaki gibi İzmir İktisat Kongresi, geniş katılımla düzenlenmiş, Türkiye’nin tüm renklerini bir raya getirmiş, umut verici bir istişare zemini oluşturmuştur. İlk kongrede büyük toprak sahipleri, esnaf, çiftçi, İstanbul’un varlıklı aileleri, Anadolu eşrafı ile ekonominin tüm taraflarını bir araya getiren ilk kongre, Türkiye’ye birlik kardeşlik içinde bir kalkınma modelini sunmuştur” dedi. EXPO 2020 için ciddi mücadele verdiklerini de sözlerine ekleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “EXPO, İzmir’e yakışacaktır ve inanıyorum ki tüm dünya 2020’de adeta kendini bulacaktır. Burası barışın timsali olarak EXPO 2020 ile hele hele teması sağlık olan böyle bir çalışmada sağlıkta büyük yatırımlar yapan Türkiye ile taçlanacaktır” diye konuştu.
Başkan Kocaoğlu: Yeni kalkınma modeli şart
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk iktisat kongresini İzmir’de topladığını, demokratik bir ülkenin ilk tohumlarının bu kongrede atıldığını belirterek, İzmirliler olarak bundan büyük gurur duyduklarını ifade etti.
Türkiye'de, ülke potansiyellerini harekete geçirerek gelişmeyi hedefleyen, insanı ve üretimi referans alan, sürdürülebilir çevre anlayışına sahip yeni bir büyüme stratejisi ya da yeni bir kalkınma modeline ihtiyaç olduğunu vurgulayan Başkan Kocaoğlu, konuşmasına şöyle sürdürdü; “Aksi takdirde bu durağan ekonomik iklim 2020'lere kadar sürebilecektir. Üretim mutlaka teşvik edilmelidir. Tarım ve hayvancılığımız mutlaka desteklenerek üretim ve ihracat potansiyeli artırılmalıdır. Sahip olduğumuz büyük potansiyeli yeterince kullanamadığımız bir gerçektir. Bu sadece bugünün sorunu değildir; geçmişten gelen bir hastalıktır. Türkiye, artık bu hastalıktan kurtulmalıdır. Bunun yolu üretimdir, işçilerin verimliliğini artırmaktır. Bunun yolu, ücret politikalarının yeniden gözden geçirilmesidir.Taşeronlaşma mutlaka kaldırılmalı, bir kısmı evine asgari ücreti bile götüremeyen milyonlarca işçimiz insanca yaşam koşullarına kavuşturulmalıdır. Ama bu arada, asgari ücret gibi azami ücret de belirlenmelidir. Sendikalarımız, işverenle el ele; üretimin, verimliliğin ve karlılığın artması için çaba göstermelidir. ‘İyi insan’ yetiştirmeyi hedeflemesini beklediğimiz eğitim sistemimize de, aklı ve bilimi referans alan, sorgulayan nesiller yetiştirecek bir nitelik kazandırılması gerekmektedir. Emrivakiler yerine istişare ve katılımcılık öne çıkmalıdır”.
Bölgesel teşvikler makul düzeyde olmalı
Konuşmasında merkezi hükümetin illere uyguladığı bölgesel teşvikleri de değerlendiren Başkan Kocaoğlu, Kentimiz İzmir’e baktığımızda…Gelişmiş illerden az gelişmiş illere kaynak aktarımı normal bir durumdur. Ancak bunun makul düzeylerde olması gerekir. İzmir’in bölgesel teşvik kapsamında bulunduğu yer, kentimizdeki sanayi ve istihdam gücü açısından, her geçen gün daha büyük tahribatlar yaratmaktadır” dedi.
Hep birlikte EXPO’yu başaracağız
EXPO 2020’ye adaylık sürecinde desteklerinden ötürü merkezi hükümete teşekkür eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı; “Umarım hep birlikte bu projeyi başaracağız. Hedefimiz, dünyadaki en önemli organizasyonlardan biri olan EXPO’nun ev sahipliğini üstelenebilmek ve kentimizi, yüzlerce ülkenin buluştuğu bir dünya sahnesine dönüştürebilmektir. Hedefimiz, yerelde kalkınma stratejilerini tümüyle gerçekleştirmiş bir kent yaratmaktır”.
Kim’den Türkçe teşekkür
Konuşmasına kongreye davet edildiği için Türkçe teşekkür ederek başlayan Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, Türkiye’nin iddialı 2023 hedefleri için Dünya Bankası olarak katkı için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. Dünya üzerindeki yoksulluğu kaldırmak ve refah düzeyini arttırmak için yaptıkları çalışmalarda Türkiye’nin rolünün büyük olduğunu ifade eden Kim, kongrenin İzmir’de düzenlenmesinin de önemli olduğunu kaydetti.
Babacan: “Ekonomi politikamıza yön verecek
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önümüzdeki yıllar içerisinde gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyüme hızının gelişmiş ülkelere oranla yıllarda daha hızlı olacağını vurgulayarak, Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için genç nüfusun önemine değindi ve eğitim alanında yapacakları reformlara dikkat çekti. Gelişmiş bir ekonomi için yargı reformuna da vurgu yapan Babacan, “2023 hedefimiz Türkiye’nin dünyada ilk 10 uluslararası finans merkezi olması. 5. İzmir İktisat Kongresi’nde ele alacağımız tartışmalar ekonomi politikamıza yön verecek” dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da yaptığı konuşmada, İzmir’in tarihsel süreçte dünya ve Türkiye ekonomisinin kesişim noktasında bulunduğunu belirterek, 5. İzmir İktisat Kongresi’nin dünyanın önemli bir kırılma noktasında gerçekleştirildiğini söyledi. İzmir Valisi Mustafa Toprak ise İktisat Kongresi’nin İzmir için ayrı bir önem taşıdığını söyledi. 27 Kasım’da yapılacak EXPO 2020 oylaması öncesinde böyle bir kongre düzenlenmesinin olumlu etki yaratacağını dile getiren Vali Toprak, İktisat Kongresi’nin İzmir’e ve kentin geleceğine önemli katkılar sağlayacağını ifade etti.