Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a seslenerek, “Demokrasiden, halkın demokratik taleplerinden korkma.
Kafanın gerisindeki yeniden toplum mühendisliği safsatalarından da kendini kurtar” dedi. Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde düzenlenen Türkiye Kent Konseyi toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Gezi Parkı olaylarına değindi. Kılıçdaroğlu, iki haftadır Gezi Parkı olaylarının sadece Türkiye’nin değil, dünyanın izlediği bir olay haline geldiğini söyleyerek, hükümetin bastıramadığı bir olayla karşı karşıya olduklarını ifade etti.
"GEZİ PARKI DESTANSI BİR HAL ALDI"
Kılıçdaroğlu, çevre ve şehir bilinci ve duyarlılığının ülke çapında reaksiyona dönüştüğünü kaydederek, “Destansı bir hal alan Gezi Parkı direnişinden hepimizin çıkarması gereken dersler var. Nasıl olmuştur da, yerel bir çevre protestosu ulusal çapta bir krize dönüşebilmiştir? Bunda hiç şüphesiz demokratik hakkının kullanan masum bir topluluğa karşı hükümet eliyle şiddet uygulanmasının rolü büyük olmuştur. Bu olayda hükümetin suç işlemesinin rolü büyük olmuştur” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, tepkinin arkasında İstanbul’un tarihi siluetini bozanların, Süleymaniye’nin görüntüsünün bozulmasının, şehrin estetik ve kültürel dokusunun bozulmasının etkisi olduğunu belirterek, “Gezi Parkı’ndaki tepki AK Parti iktidarının rantçı, aç gözlü, hak ve adalet tanımaz şehircilik anlayışına yönelik bir tepkidir. Bu şehir, İstanbul, üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul artık firavun piramitlerini andıran azman binaların ağırlığını kaldıramıyor” şeklinde konuştu.
‘Nasıl olsa yetki bende, istediğimi yaparım’ devrinin bittiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Merkezi siyaset içinde bitmiştir, yerel siyaset içinde bitmiştir. Temsili siyasetten, temsili demokrasiden, katılımcı siyasete, katılımcı demokrasiye geçiyoruz. Bir siyasi iktidar, böyle bir olay karşısında komplo teorileri üretmeye başlamışsa, meseleyi cinlere, perilere teslim etmeye başlamışsa, o iktidar artık bitmiştir, acz içindedir. Başbakan’ın idraki dumura uğramıştır. Bir toplum onca baskıya, onca şiddete, onca biber gazına, ölümü göze alarak şehrini savunuyorsa, bunun karşısında kızmak, öfkelenmek değil, bunun karşısında mutluluk duymak gerekiyor. Çünkü demokrasi kazanıyor, çünkü özgürlük kazanıyor” dedi.
"BOŞUNA ÇIRPINIYORSUN"
Başbakan Erdoğan’ın ‘ne olursa olsun değişmem’ sözlerine atıf yapan Kılıçdaroğlu, “Zaten sorunumuz da bu. Bir Başbakan ne olursa olsun değişmem diyor. Sormak gerekiyor. Sayın Başbakan, dünya değişti, Türkiye değişti, sen değişmiyorsun ülkenin karşısına sorun olarak çıkıyorsun. Asıl sorunumuz da senin değişmemen, dünyayı görmemen, dünyayı yorumlamamandır. Eğer bir ülkede bir Başbakan dünyayı iyi yorumlamıyorsa, görmüyor, değişimi yakalamıyor, algılamıyorsa, o Başbakan’ın bulunduğu ülkede sorun üretir, sorun yaratır” dedi.
Başbakan Erdoğan’a seslenen Kılıçdaroğlu, “Boşuna çırpınıyorsun. Değiştireceksen kafanı değiştir, biraz demokrat ol, biraz halkını anlamaya çalış. Sana oy vermeyenleri yok sayma anlayışından kurtul. Uygar bir Başbakan gibi davran. Sorunların çözümünü daha fazla otoriterlik değil, daha fazla özgürlük ve daha faza demokraside yatmaktadır. Demokrasiden, halkın demokratik taleplerinden korkma, kafasının gerisindeki yeniden toplum mühendisliği safsatalarından da kendini kurtar” şeklinde konuştu.