Türk Madencilik Sektörü, Madencilik yatırımları için gerekli izinlerin ve maden ruhsatlarının ve izinlerinin alınmasını Başbakanlık onayına tabi tutan 16 Haziran 2012 tarih ve 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin madencilik sektöründe yol açtığı darboğazın aşılması için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den destek istedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından 28-31 Ocak 2014 tarihlerinde düzenlediği Türkiye-İtalya İş Formu’na katılan Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Yunus Şahin, uçakta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e madencilik sektörünün genelge nedeniyle yaşadığı sorunları anlatan bir rapor sundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, konuyu inceleteceği mesajını sektöre iletti.
Türkiye’de yeni maden ruhsatı almanın ve süresi dolan maden ruhsatlarının süre uzatımlarının 16 Haziran 2012 tarih ve 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi sonrasında çok uzun zaman aldığını belirten Şahin, “Madencilik sektöründe sorunlar kartopu gibi büyüyor. Ruhsat alınması 3-4 ayı buluyor, çoğu zaman başvurular ret ediliyor. 2013 yılının ilk dokuz aylık döneminde Türkiye ekonomisi yüzde 4 oranında büyüme kaydederken, Madencilik sektörünün büyüme rakamları ise yüzde 3.5 geriledi. Türk ekonomisi büyürken, madencilik sektörünün bu tempoya ayak uyduramamasının nedeni olarak ruhsat konusunda yaşanan bu sorunu görüyoruz” diye konuştu.
Başbakanlıkta yapılan incelemelerle izin alma süresinin uzaması nedeniyle, maden işletme izni için gerekli olan izinlerin alınmasında, 3213 sayılı maden Yasası’nda öngörülen 3 yıllık süre aşıldığı için bazı maden işletme ruhsatlarının iptal edildiğini ifade eden Şahin şöyle devam etti:
“İzinlerin alınmasındaki gecikmeler nedeniyle, mevcut arama ve işletme ruhsatlarında planlanmış olan arama yatırımları olumsuz yönde etkilenmiş ve diğer birçok arama çalışması mevsiminde gerçekleştirilmemiştir. Ormanlık alanlardaki maden işletme izinleri de aynı şekilde gecikmeye uğramıştır. Öte yandan yeni maden üretim alanları açılamamış ve üretim hedeflerine erişilemedi. Madencilik sektörü, katma değeri yüksek bir sektör olduğu içinde, yaşanan olumsuzluklardan sektörün sadece kendisi değil; jeoloji, jeofizik, sondaj, laboratuvar, harita, çevre teknoloji konularında hizmet veren ve sektöre makine-ekipman sağlayan çok sayıda şirket de etkilendi.”