Guardian gazetesi, uzun yıllar tutuklu kalan Güney Afrikalı lider Nelson Mandela ile PKK'nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan ile benzerliklere dikkat çeken bir yazı hazırladı.
Gazetenin bugünkü baş yazısında yer alan yorumda Mandela gibi uzun yıllarını hapishanede geçiren Hindistan'ın bağımsızlık mücadelesi öncülerinden Cevahirlal Nehru, Birmanya'nın muhalif lideri Aung Sang Suu Kyi ve PKK'nın tutuklu lideri Abdullah Öcalan arasındaki benzerlikler anlatılıyor.
Yazıda 'uzun yıllar cezaevinde bulunan Öcalan'ı tarikat benzeri takip eden yandaşları Mandela'nın kalıbına uymuyor. Öcalan korkulan ve tapılan biri, Mandela ise saygı duyulan, sevilen biriydi.' görüşü yer aldı.
Guardian yazısında, Güney Afrikalı ırkçılık karşıtı politikacı Helen Suzman'ın 1967 yılında Mandela ile yattığı hapishaneye gittiğinde Eddie Daniels adlı bir mahkumun Mandela'yı işaret ederek onunla konuşması gerektiği ifade ediliyor ancak daha sonra Suzman, hapishanenin onunla görüşmemesi için özel bir düzenleme yaptığını anlamasına rağmen Mandela ile görüşmeyi başardığı aktarılarak Suzman'ın karşısında 'gerçekten bir lider' ile karşılaştığı anlatılıyor.
Yazıda, Mandela'nın hapishaneye girmeden önce geçmişinin önemli bir zaferden çok yürekli bir başarısızlık olduğunu aktarılarak ilk yıllarında diğerleriyle beraber, siyahların hakları için yasal ve şiddet içermeyen bir mücade yürüttüğü belirtelerek bu mücadeleyi hükümetin engellenmeye çalıştığı ayrıca Afrika Ulusal Kongresi'nin (ANC) faaliyetlerini gizlice yürütmesine, ANC'nin parçalanmasına ve suç işlemelerine çabaladıkları aktarılıyor.
'CEZAEVİNDE SAYGINLIK KAZANDI'
Mandela'nın '20'nci yüzyılın özgürlükçü liderleri arasında cezaevinde saygınlık kazanan liderlerden biri olduğu' yorumu yapılan yazıda, Mandela'nın bu konuda yalnız olmadığı Mandela gibi yine uzun yıllarını cezaevinde geçiren Hindistan'daki bağımsızlık hareketi öncülerinden Cevahirlal Nehru, Birmanya'nın muhalif lideri Aung San Suu Kyi ve PKK lideri Abdullah Öcalan'la kurduğu benzerlikler kuruluyor.
'ÖCALAN KORKULAN VE TAPILAN BİRİ'
Yazıda şu ifadeler yer alıyor; 'uzak bir paralellik de kendi ada hapishanesinden kendini destekleyenlerle ilişkisini sıradışı bir şekilde koruyan ve hatta şimdi aşağı yukarı eşit koşullarda Türk hükümeti ile görüşmeler yürüten Kürt lideri Abdullah Öcalan ile kurulabilir. Ancak, Öcalan'ı tarikat benzeri takip eden yandaşları Manela'nın kalıbına uymuyor. Öcalan korkulan ve tapılan biri, Mandela ise saygı duyulan, sevilen biriydi. Mandela'nın liderliğindeki sır, Mandela'nın karakteri ve onu uzun süre dönem sahnelerden uzak tutan hayatının, bilgelik ve masumiyetin oluşturduğu neredeyse eşsiz karışımda saklı.'