Ülkemizde sayısı 60 bini geçen okulların yıllık enerji faturası ortalama 1 milyar 500 milyon TL’yi buluyor. Uzmanlar, enerji tüketiminde yüzde 75 oranında dışa bağımlı olan Türkiye’de enerji tasarrufu bilincinin genç yaşta kazandırılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Bin 630 okulun bulunduğu İzmir’de okul müdürlerine yönelik “Okullarda Enerji Verimliliği ve Yönetimi Semineri” düzenleyen Yaşar Üniversitesi akademisyenleri, okulları yeşil bina anlayışına taşıyacak önemli bilgiler sundular. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre Ege Bölgesi'nde toplam 6 bin 592 okul bulunuyor. Buna göre İzmir'deki okullar yıllık yaklaşık ortalama 39 milyon TL'lik, Ege Bölgesi'ndeki okullar ise yıllık yaklaşık ortalama 158 milyon TL'lik enerji faturası ödüyor.
Türkiye’de 3-18 yaş arası 25 milyonu aşkın öğrencinin bulunduğu belirten Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurdan Yıldırım Özcan, “25 milyonu aşkın öğrenci ve 10 milyonu aşkın velinin bulunduğu ülkemizde enerji tasarrufu bilincinin yaygınlaştırılması için okullarla temas halinde olmak çok önemli. Böylece toplam enerji miktarının yüzde 31’ini binalar için kullanan ülkemizde bu bilinç ülke nüfusunun yarısına ulaşabilir. Öğrencileri, öğretmenleri ve çalışan personeli eğiterek ve sürece dahil ederek okullarda verimli bir enerji yönetimi planı hazırlanabilir” dedi.
HER OKULDA UYGULANABİLİR
Yaşar Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hacer Şekerci ise okullarda enerji tasarrufu sağlayacak yöntemleri açıkladı. Şekerci, “Güneşin doğuş ve batış saatlerine göre bina çevre aydınlatmasını otomatik hale getirilebilir. Okul binasında verimli aydınlatma ekipmanları kompakt floresan veya led armatürler kullanılabilir. Hareket ve varlık detektörleri ile bina girişi sınıflar merdivenler ve ofis kısımlarının aydınlatmasını yönetilebilir. Güneş ışığından en yüksek verimde yararlanılacak şekilde sınıf ve ofis içi yerleşimler ayarlanabilir. Kuyu suyu kullanılıyor ve pompalar mevcut ise bunlar verimli hale getirilebilir. Kullanılan çamaşır ve bulaşık makinelerinin değişim zamanı yaklaştığında sanayi tipleri veya A++ sınıfı cihazlar ile değiştirilebilir. Kullanılan tüm ofis cihazları akıllı tahta, bilgisayar, yazıcı, fotokopi makinesi sadece açma ve kapama düğmesi üzerinden kapatılabilir” dedi.
SEMİNERLER HER YIL DEVAM EDECEK
Enerji ihtiyaçlarını karşılamanın gelişmekte olan Türkiye’nin çözmesi gereken önemli sorunlardan biri olduğunu belirten Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arif Hepbaşlı ise bu bilincin artırılması için her yıl seminerlerin gerçekleştirileceğini söyledi."
TÜRKİYE DAHA ÇOK TASARRUF ETMELİ
Endüstri Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Cemal Dinçer enerji verimliliği konusunda Türkiye’nin geldiği son noktayı anlattı. Dinçer, “Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre gelişmiş ülkelerde enerji yoğunluğu binde 9 ile yüzde 19 arasında iken, ülkemizde yüzde 38 olması bu konunun ciddi olarak ele alınması gereğini ortaya koymaktadır. Sadece bu rakam bile, Türkiye’nin enerji verimliliğinin artırılması konusunda yapılabilecek çok şey olduğunu göstermektedir. Binaların ve işletmelerin ısıtma ve soğutmasında yüzde 35 ve ulaşımda yüzde 15 oranında tasarruf sağlandığında yılda 1,4 milyar dolarlık petrol ve doğal gaz ithal edilmeyebilir.” bilgisini verdi.
Mimarlık Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Mimar İlker Kahraman da alışılageldik iş senaryoları ile 2010 ve 2050 yılları arasında bina sektöründeki enerji ihtiyacının yüzde 50 artacağının öngörüldüğünü söyledi.
TÜRKİYE;
-Dünya net enerji ithalatı liginde 11’inci sırada
-Doğalgaz ithalatında dünya 5’incisi
-Petrol ithalatında dünya 13’üncüsü
-Kömür ithalatında dünya 8’incisi
-Petrol koku ithalatında dünya 4’üncüsü durumunda
-Her 4 dolarlık ithalatın 1 doları ise enerjiye gidiyor