Yazdır / Kılıçdaroğlu: AKP'li vekiller de bilmiyor

ul, (DHA) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Çekmeköy'deki programını fabrika ziyaretleriyle sürdürdü. İlk olarak Taşdelen'deki bir çanak anten fabrikasını ziyaret eden Kılıçdaroğlu işçi kadınlarla sohbet etti. Aynı fabrikada üretilen yerli dizel motor parçalarını da ilgiyle inceleyen Kılıçdaroğlu görevlilerden bilgi aldı. Kılıçdaroğlu ardından bir bal fabrikasını ziyaret etti. Fabrika'da çalışan kadın işçilerle öğle yemeği yiyen Kılıçdaroğlu gazetecilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. Gazetecilerin Mustafa Sarıgül'ün İBB adaylığı konusunda ısrarlı sorularına yanıt vermeyen Kılıçdaroğlu bir gazetecinin "Çok şey söyleniyor" sözüne "Bundan sonra da söylenecek arkadaşlar" karşılığını verdi. Bu sırada basın mensupları arasında izdiham yaşandı. Kılıçdaroğlu soru almak istemediğini söyleyerek geri çekildi. Kılıçdaroğlu fabrika işçileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Çekmeköy programı kapsamında, bir çanak anten fabrikasını gezerek işçi kadınlarla sohbet etti. Aynı fabrikada üretilen yerli dizel motor parçalarını da ilgiyle inceleyen Kılıçdaroğlu görevlilerden bilgi aldı. Kılıçdaroğlu ardından bir bal fabrikasını ziyaret etti. Fabrika'da çalışan kadın işçilerle öğle yemeği yiyen Kılıçdaroğlu gazetecilerin yoğun ilgisiyle karşılaştı.

Gazetecilerin Mustafa Sarıgül'ün İBB adaylığı konusunda ısrarlı sorularına yanıt vermeyen Kılıçdaroğlu bir gazetecinin "Çok şey söyleniyor" sözüne "Bundan sonra da söylenecek arkadaşlar" karşılığını verdi. Bu sırada basın mensupları arasında izdiham yaşandı. Kılıçdaroğlu soru almak istemediğini söyleyerek geri çekildi. Kılıçdaroğlu fabrika işçileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Çözüm süreciyle ilgili bilgileri bu ülkenin insanı Kandil'den öğreniyor. Ayıp olan bu zaten. 76 milyon insanın oraya bakmasına siz ortam hazırlıyorsunuz. Ne olduğunu kimse bilmiyor. Pazarlıklar yapılıyor ama kimse bilmiyor. AKP milletvekilleri de bilmiyor. 5 kişi biliyor 6'ncı kişi yok" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Milli iradenin parlamentoya yansıması lazım. Ben A partisine oy veriyorum, B partisi milletvekili çıkarıyor. Rahmetli Özal'ın gündeme getirdiği Türkiye milletvekilliğinin yeniden gündeme gelmesi lazım. Yüzde 1 oy alanın da milletvekili çıkarması lazım" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, "Biz 20- 25 yılımızı bir 'Türban' olayıyla götürdük. Bütün enerji oraya gitti" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün Çekmeköy Sanayici ve İşadamları Derneği (ÇEKSİAD)'ın kahvaltısına katıldı. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, bir dönem Turgut Özal'ın gündeme getirdiği Türkiye Milletvekilliğinin yeniden gündeme alınması gerektiğini söyledi. Dünyada hiçbir ülkede yüzde 10'luk bir seçim barajı olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Milli iradenin parlamentoya yansıması lazım. Ben A partisine oy veriyorum, B partisi milletvekili çıkarıyor. Rahmetli Özal'ın gündeme getirdiği Türkiye milletvekilliğinin yeniden gündeme gelmesi lazım. Yüzde 1 oy alanın da milletvekili çıkarması lazım "diye konuştu.

ÇEKSİAD'a üye işadamlarının yazılı sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, çözüm süreciyle ilgili, "Masanın bir ucunda başbakan Erdoğan diğer ucunda Abdullah Öcalan var. Çözüm süreciyle ilgili bilgileri bu ülkenin insanı Kandil'den öğreniyor. Ayıp olan bu zaten. 76 milyon insanın oraya bakmasına siz ortam hazırlıyorsunuz. Ne olduğunu kimse bilmiyor. Pazarlıklar yapılıyor ama kimse bilmiyor. AKP milletvekilleri de bilmiyor. 5 kişi biliyor 6'ncı kişi yok" dedi.

Yine bir soru üzerine Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, bu konudaki kırmızı çizgilerinin Anayasanın ilk 3 maddesi olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, "Biz anayasada değişiklik isterken, kurucu iradenin iradesinin korunmasını istiyoruz. Nedir o? Anayasanın ilk 3 maddesi. Milli iradenin Parlamentoya yansıması lazım. Ben A partisine oy veriyorum. B partisi milletvekili çıkarıyor. Yüzde 1 oy alanın da milletvekili çıkarması lazım" şeklinde konuştu.

"Zamanla birilerinin de Başbakanın mal varlığını sormaya hakkı olur" diyen Kemal Kılıçdaroğlu, "Sen elde ettiğin mal varlığının hesabını ver. Ben her dönem sayın Başbakanın aldığı aylıktan çok daha fazla aylık aldım. Benim mal varlığım meydanda. Mal varlığımı internet siteme koydum. Tamamı helal. Karımın yüzüğünü bile koydum. Mal varlığından biz utanmayız . Benim 3 tane pırlanta gibi çocuğum var ama hiçbirinin gemisi yok" diye konuştu.

Ekonomik değerlendirmelerde de bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz Güney Kore'den önce otomobil yaptık. Şimdi Güney Kore'nin dünya çapında iki büyük markası var. Bizim var mı ? Yok . Erken başlamışız. Sonra nal toplamışız" dedi. "Bunun sebebini siyasetçide aramanız gerekir" diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Siyasetçinin ülkenin geleceğini okuma sorumluluğu vardır. İhracatımız şu kadar olacak. Çok güzel. Ben bunun içinde katma değeri yüksek ürünlerin payı nedir ? Rakamları vereyim. 2002'de toplam ihracatımızda nitelikli ürünün payı 6.2. 2011'de bu 2.8'ye gerilemiş durumda. Geleceğimiz açısından risktir bu. 2005 -2010 yılları arasında Güney Kore'nin Ar-Ge'ye harcadığı para yüzde 3.4'. Türkiye'de bu, binde sekiz. Hepimizin geleceği görmesi lazım" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu'na Koç topluluğuna yönelik 500 müfettişin inceleme başlattığı iddiası da soruldu. Kılıçdaroğlu, "Denetimin siyasallaşmaması, intikama dönüşmemesi lazım" dedi. Kılıçdaroğlu, "Sermaye ürkektir. Türkiye'nin en büyük sermaye kuruluşuna 500 müfettiş ordusuyla baskın yapmak, doğru değildir. Bu ekonomide ayağına kurşun sıkmak demektir, yanlıştır. Bizim kendi düşüncemiz, vergi denetimini özgür kılmak, özerkleştirmek, siyasi iradenin dışına çıkarmaktır. İşadamı A partisine oy verir, B partisine oy verir. Bu kimseyi ilgilendirmez" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin kısır tartışmalar içine hapsedildiğini ve buradan çekip çıkarılması gerektiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, " Biz 20- 25 yılımızı bir türban olayıyla götürdük. Bütün enerji oraya gitti. Bu ülkeye fes gelirken de büyük kavgalar çıktığını biliyor musunuz? Şapka geldiği zamanda büyük kavgalar çıkmıştır. Şapka kanunu var değil mi ? Uygulanıyor mu ? Hayatın gerçeğinden koparıyoruz Türkiye'yi. En büyük tehlike dini siyasete alet etmektir. İnanca saygı duyulur. İnancı siyasetin konusu yaparsanız, geri götürürsünüz Türkiye'yi" dedi.

Son dönemdeki Cemevi - cami tartışmalarıyla ilgili bir soruya da yanıt veren Kılıçdaroğlu, " Yeryüzü bir ibadethanedir. Kim nerede ibadet ediyorsa ona saygı göstereceksin" dedi. Kılıçdaroğlu, toplantının ardından bölgedeki bazı fabrikaları gezdi.