EBSO başkanından OVP yorumu |
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklanan yeni Orta Vadeli Programı değerlendiren EBSO Başkan Ender Yorgancılar küresel konjonktürdeki belirsizliklerin arttığı bir dönemde böylesi bir pusulanın çok büyük önem taşıdığını ve olası risklere karşı programda gerekli önlemlerin bulunmasından dolayı memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Yorgancılar "geçmiş programların beklendiği düzeyde ve nitelikte rehberlik yaptığını, hedeflerin yakalanabildiğini söylemek güç. 2014-2016 dönemini kapsayan programın küresel risklere karşı önemli tedbirleri içermesi umut verici. Ancak reel sektörün beklentileri açısından bazı ilave politikalara ihtiyaç bulunuyor" dedi. Kamu ve özel sektörün geleceğe ilişkin beklentilerini yönlendirmek ve belirsizlikleri azaltmak için makro ekonomik hedefleri ve politikaları ortaya koymayı amaçlayan Orta Vadeli Programın açıklanmasının ardından bir değerlendirme yapan Yorgancılar, "Bu yol haritasının rehberliği çok büyük önem taşıyor. Bu programların geçmiş yıllara ilişkin hedefleri yakalama oranının daha yüksek olmasını isterdik. Böylece açıklanan hedeflere ve bunları gerçekleştirmeye hizmet edecek politikalara olan güven daha fazla olabilirdi. Ancak, yine de 2014-16 yıllarını kapsayan program küresel koşulları, ulusal risk ve ihtiyaçları oldukça iyi harmanlamış, gerçekçi bir program izlenimini veriyor. Euro bölgesinde yaşanan krizin kaynakları ve küresel sermaye hareketlerinin gerekçeleri dikkate alınarak kamu dengelerinin sağlam tutulmaya çalışılacağı anlaşılıyor. Üç seçimin yapılacağı 2014 ve 2015 yıllarında kamu dengelerinin korunacağı mesajı son derece önemli. Büyüme hedefleri ise daha gerçekçi belirlenmiş. Bu hedeflerin IMF'nin yeni açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'ndaki Türkiye'ye ilişkin tahminlerle de uyumlu olduğu görülüyor. Ayrıca ülkemiz açısından en önemli kırılganlık kaynağı olan cari açığın kontrol altına alınmasına, tasarrufların artırılmasına ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yoğunlaşmaya yönelik iddialı hedefler konulmuş. Bu hedefleri onaylamamak mümkün değil" diye konuştu. Program incelendiğinde işsizlik oranının yüzde 9 gibi yüksek düzeylerini koruyacağının kabul edildiğinin anlaşıldığına dikkat çeken Yorgancılar, "Bu hedef de gerçekçi. Ancak bu konuda ilave çalışmalar, stratejiler gerekiyor. Çünkü sosyal ve ekonomik maliyeti çok yüksek. Yerli üretimin artırılması, üretimde yerli girdi payının yükseltilmesi gerekiyor. Ancak Türkiye'yi daha fazla dış girdi kullanmaya iten, dış ticaret açığı ve cari açığı patlatan, işsizliği üst platoya taşıyan düşük değerli kur politikalarından hala vazgeçilmeyeceği anlaşılıyor. Nitekim 2014-2016 döneminde Doların değerindeki artışın sürekli enflasyonun gerisinde kalması hedefleniyor. 2000'li yıllarda bu politika sanayicimize çok zarar verdi. Sanayicimiz ithal girdiye, dış borca yöneldi. Yap-sat yerine al-sata döndü. Bunun sürdürülebilirliği hem küresel iklim hem de ulusal koşullar nedeniyle artık mümkün değildir. Beklentimiz gelecek yıl bu ortamın ve hedeflerin değiştirilmesi, üretimin, reel sektörün önündeki yapısal ve parasal engellerin kaldırılmasıdır. Böylece hem üretimin daha hızlı artması hem de işsizliğin azaltılması mümkün olabilecektir. Yeni şeylerin söylenmesi ve yapılması zamanı gelmiş, geçmektedir." dedi. |