Deniz Gezmiş'i İzmir'e nasıl kaçırdığını anlattı

Bodrum Bağla’da yaşayan Zihni Çetiner, Deniz Gezmiş’in namluya sürülmüş bir mermi gibi olduğunu ifade ederek, “Ben Deniz Gezmiş’i 12 Haziran 1968 üniversite işgalleri sırasında tanıdım. Gezmiş namluya sürülmüş bir mermi gibi her an patlamaya hazır bir yapısı vardı. En çok sevdiği şey bağımsızlık ve sosyalizmdi. Biz bir bomba yapmıştık ses bombasıydı. Biz gece ses bombalarını atarken Deniz Gezmiş de bu bomba seslerini duymuş ve bomba attığımız yere geldi. Saat 23.00 civarlarında ve biz bu bombaları görelim dedi. Bir tane daha patlattık orada hoşuna gitti. Aldı beni merkez binaya götürdü ve öyle bir dostluk başladı" dedi,

Bir gün Deniz Gezmiş’in polis tarafından arandığının söylendiğini anlatan Çetiner, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben, Deniz ile birlikte üniversitenin uygun bir yolundan dışarı çıktık. Dayım dediği Doktor Memduh Er’in yazıhanesinde saklandık. Daha sonra İzmir’e gidiş paralarını ondan aldık. Ve bir gece otobüse binerek İzmir’e gittik. Bir otel bularak yerleştik.

Deniz Gezmiş’in adını hiç kullanmadık. Otel ve civarda Deniz Gezmiş’i Kemal diye tanıttık. Otele ise kendi adıma kayıt yaptırdım. İzmir’de kalmaya başladık. 30 Aralık günü Deniz Gezmiş ’ben yılbaşını arkadaşlarım ile geçireceğim, İstanbul’a dönüyorum’ dedi. Biz, ’yakalanacaksın tutuklanacaksın’ dedik. ’Zaten bir gün yakalanacağım’ diyerek İstanbul’a gitti ve gittiği gün arkadaşları ile yıbaşını geçirirken gece yapılan baskınla Deniz tutuklandı."

Deniz Gezmiş’in göründüğü gibi sert olmadığını anlatan Çetiner, şunları söyledi: "Bir kurşun bile sıkmamıştır, yaraladığı kimse bile yok. Deniz Gezmiş aile bağlarına çok düşkün bir arkadaştı. Biz, geceleri arkadaşlar ile kalırken o saat 23.00 olunca evine gider ailesi ile vakit geçirirdi. Gezmiş iki de bir çatardı bana. Devrim’i bir türlü yapamadık der dururdu. İşin garip tarafı o bizim halledemediğimiz Ali Elverdi, Deniz Gezmiş’in idamında hakimdi, mahkeme başkanıydı.”