İnsan Müsveddesi, Sürüngen, Dalkavuk! |
AYAĞA KALKMAZ Kİ DİZ ÇÖKSÜN!
Başbakan Erdoğan: Çıkmış bir insan müsveddesi, Soma'daki madencilerin bizim Manisa'da yaptığımız mitinglerde baretlerle oraya katılmalarını gerekçe göstererek bunlar buna müstahakmış. Neymiş sadece zeybek oynarken diz çökermiş. Önce sen patronunun önünde, şöhretin, seviyesizliğin, basitliğin önünde nasıl diz çökeceğini öğren. Evet, sürüngen sürüngendir, ayağa kalkamaz ki diz çöksün. Bir başkası çıkmış, yine aynı patronun dalkavuklarından, o da diyor ki "Ne şehit ne gazi, bunlar niyazi" diyor.
Bir başka ahlaksız çıkmış, bunun bir musibet olduğunu, bu milletin bunu hakedeceğini söyleyecek kadar şerefini, haysiyetini ayaklar altına aldı. Çünkü Pensilvanya'dakini mehdi olarak görüyor. Liderinin bedduasının tuttuğunu, onun da Soma'daki masum madencileri bulduğunu söylüyor. Bırakın bu dini, bırakın bu milleti.
Erdoğan'ın konuşmasın ilk bölümü
Soma’da saat 15.10’da bir kaza meydana geldi. Haberin öğrenilmesinin ardından Enerji Bakanımızla beraberdik. Kendisine ‘Soma’ya hareket etmesi’ talimatını verdik. Ekibini topladı ve hemen Soma’ya hareket ettiler.Taner Yıldız’a ilk andan itibaren koordine etmesi, orada yatıp kalkması, ve gayreti yüzünden kendisine teşekkür ediyor, Allah kendisinden razı olsun diyorum. Aynı şekilde Sağlık Bakanı Yardımcısı Agah beye, Çalışma ve Güvenlik Bakanı Yardımcısı Halil Bey’e de çok teşekkür ediyorum.
787 kişinin olduğu, bunların da 363’ünün kurtarıldığı tespit edildi facianın ilk saatlerinde. AFAD 156 personelle ve 45 araçla, TSK da bir uçak ve 2 helikopter ve değişik araç gereçle, Enerji Bakanlığımız Zonguldak’tan 226 personelle çalışmalara katıldı. Sağlık Bakanlığımızın 405 personeli bölgede hizmet verdi. Sağlık Bakanı, Bakanlığımıza, tüm doktor ve hemşirelere huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Toplamda 2743 personel, 9 hava aracı Soma’da çalışmalara hizmet etti. Kırkağaç’ta birer sahra hastanesi kurduk. 280 personel bu iki hastanede hizmet verdiler.
İlk anlarda ocaktan çıkardığımız vatandaşlarımızın herhangi bir sıkıntısı yoktu. Son çıkan 15-20 vatandaşımızda biraz sıkıntı vardı, yanma işleminin meydana getirdiği. Orada da DNA işlemiyle eşleştirme yapıldı. Şehitlerimizin yakınlarına teslim edildi.
SİVİL ŞEHİT SAYILACAKLAR
13 Mayıs Salı günü kazanın hemen ardından başlayan arama kurtarma çalışmaları 4 gün sürdü, 17 Mayıs’ta işlemler bitti. 486 işçimizi madenden çıkardık sağ olarak. 301 işçimiz hayatını kaybetti. Ailelere manevi desteğin yanında maddi destek de sağlamaya başladık.
Madende hayatını kaybedenlerin yasal olarak da şehit sayılması için çalışmaların yapılması amacıyla talimatı verdim. Bu konuyu Bakanlar Kurulu’nda yarın değerlendireceğiz. Soma için bazı suiistimallerin önünü kesmek için AFAD’ın açtığı bir yardım kampanyasını başlattık. Zira bu arada bir çok dernekler devreye girdi. Hepsi AFAD ile yürüsün istiyoruz.
İSTİSNAİ HADİSELER DIŞINDA 77 MİLYON BİR OLDU
Bütün büyük afetlerde olduğu gibi Soma’daki faciadan sonra da milletimiz birbirine kenetlendi. Bazı çok istisnai hadiseler dışında 77 milyon bir olduğunu bu acı olayda dünyaya gösterdi.
3 gün milli yas ilan ettik. Bayraklarımızı yarıya indirdik. Meselenin duyulmasından sonra bu faciaya siyasi istismar aracı olarak bakmayan siyasi partilere ve temsilcilerine teşekkür ediyorum. Sorumlu yayıncılık yapan medya kuruluşlarına bu vesileyle teşekkür ediyorum
Yurtdışından çok sayıda devlet başkanı taziyelerini iletti. Bir kısmı bizzat telefonla üzüntümüzü paylaştı. Beni telefonla arayarak başsağlığı temennilerini ileten dost ve kardeş ülkelere teşekkürlerimi iletiyorum. Pakistan da bir günlük yas ilan etti.
İSRAİL VE NORVEÇ’E TEŞEKKÜR
Ankara’daki milli gün resepsiyonlarını iptal eden İsrail ve Norveç’e teşekkür ediyorum.
TAMAMI DEMİYORUM, KAHİR EKSERİYETİ BU ATEŞİ YÜREĞİNDE HİSSETTİ
Hep birlikte suçlu aramak yerine bütünüyle şehit ve yaralı kardeşlerimize yoğunlaştık. Madende hiç işçimiz kalmadı. Şimdi artık bazı şeyleri konuşmaya başladık. Soma’ya kazanın ertesi günü yaptığımız kazada da söyledim bu acı hadisenin üzerini hiç kimse örtemez. İdari ve adli bütün soruşturmalar yapılacaktır ve bunun takipçisi olacağız dedik. Bu facianın ardından her kesim gerekli dersleri çıkaracaktır inşallah. Biz denetimleri sıklaştırmak, gereken adımları atma konusunda çok daha kararlı olacağız. Giden 301 can ne yaparsak yapalım geri gelmeyecek. Hiçbir söz o kanayan yüreklere su serpemeyecek. Ateş en başta düştüğü yeri yakar. Milletimizin kahir ekseriyeti - tamamı demiyorum - bu ateşi yüreğinde hissetti. Yaşamadan, tecrübe etmeden o sofralarda oluşan boşluğu anlayamaz. Cenazeyi defnedip herkes evine dağıldığında bir vaka ile karşı karşıyayız. Rabbime sonsuz kere hamdolsun ki biz bu topraklarda yaşıyoruz. Metanet duygusunu yaşıyoruz. Bunu yaşamayanlar da olabilir. Ama biz yaşıyoruz. Acıları ortak olanlar, aynı anda yas tutabilenler millettir.
DİCLENİN KENARINDAKİ KOYUN
Bu ülkenin Başbakanı olarak ifade ediyorum ki Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim mesuliyetim altındadır. Bu ülkenin bakanları olarak aynı mesuliyet de sizin üzerinizdedir. İnsan bazen gözyaşlarını içine akıtır, yutkunur, hüznünü içine atar. Genç yaşta ahirete intikal eden her şehit için gözyaşlarımızı içimize acıttık. Bingöl’de Van’da çatıları üzerlerine çöken o masum insanlar gözümüzün önüne geldikçe gözyaşlarımızı içimize acıttık
Canları muhafaza etmenin mücadelesi içinde olduk.
SOMA’DA HER BİR ŞEHİT BENİM ÖZ KARDEŞİM
Soma’da o kömür madeninde emeği ile çalışan, alın teri dökerek kazançların en helali peşinde koşan her bir şehit benim öz be öz kardeşimdir. Bize nasıl makarnacı, bidon kafalı dedilerse bizimle birlikte onlara da ne yazık ki aynısını söylediler. Bize okumayan, cahil kitle dedilerse onlara da aynısını söylediler. Her bir kardeşimin yüzündeki kömür karası benim de milletimin de iftihar kaynağıdır. O şehitler artık benim evladımdır, sizin evlatlarınızdır. O şehitlerin anne ve babasına sesleniyorum: Siz evlatlarınızı yitirdiniz, biliniz ki bizler de evlatlarımızı yitirdik. Sizin nasıl ocağınıza ateş düştüyse bizim de düştü. Biz onlara şehit dedik. Ülkesi, vatanı, toprağı için alın teri döken kardeşlerimizi şehitlik makamında görüyoruz. Yarabbi o kardeşlerimizi sen de şehit olarak kabul et diye yalvarıyoruz. 301 şehidimizin mekanı cennet olsun inşallah
SÜRÜNGEN AYAĞA KALKMAZ Kİ DİZ ÇÖKSÜN Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sakin başladığı grup toplantısının son bölümünde son derece sert ifadeler kullandı: "Çıkmış bir insan müsveddesi, Soma'daki madencilerin bizim Manisa'da yaptığımız mitinglerde baretlerle oraya katılmalarını gerekçe göstererek bunlar buna müstahakmış. Neymiş sadece zeybek oynarken diz çökermiş. Önce sen patronunun önünde, şöhretin, seviyesizliğin, basitliğin önünde nasıl diz çökeceğini öğren. Evet, sürüngen sürüngendir, ayağa kalkamaz ki diz çöksün. Bir başkası çıkmış, yine aynı patronun dalkavuklarından, o da diyor ki "Ne şehit ne gazi, bunlar niyazi" diyor. Bir başka ahlaksız çıkmış, bunun bir musibet olduğunu, bu milletin bunu hakedeceğini söyleyecek kadar şerefini, haysiyetini ayaklar altına aldı. Çünkü Pensilvanya'dakini mehdi olarak görüyor. Liderinin bedduasının tuttuğunu, onun da Soma'daki masum madencileri bulduğunu söylüyor. Bırakın bu dini, bırakın bu milleti. " Erdoğan'ın konuşmasın ilk bölümü: "Soma’da saat 15.10’da bir kaza meydana geldi. Haberin öğrenilmesinin ardından Enerji Bakanımızla beraberdik. Kendisine ‘Soma’ya hareket etmesi’ talimatını verdik. Ekibini topladı ve hemen Soma’ya hareket ettiler.Taner Yıldız’a ilk andan itibaren koordine etmesi, orada yatıp kalkması, ve gayreti yüzünden kendisine teşekkür ediyor, Allah kendisinden razı olsun diyorum. Aynı şekilde Sağlık Bakanı Yardımcısı Agah beye, Çalışma ve Güvenlik Bakanı Yardımcısı Halil Bey’e de çok teşekkür ediyorum. 787 kişinin olduğu, bunların da 363’ünün kurtarıldığı tespit edildi facianın ilk saatlerinde. AFAD 156 personelle ve 45 araçla, TSK da bir uçak ve 2 helikopter ve değişik araç gereçle, Enerji Bakanlığımız Zonguldak’tan 226 personelle çalışmalara katıldı. Sağlık Bakanlığımızın 405 personeli bölgede hizmet verdi. Sağlık Bakanı, Bakanlığımıza, tüm doktor ve hemşirelere huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Toplamda 2743 personel, 9 hava aracı Soma’da çalışmalara hizmet etti. Kırkağaç’ta birer sahra hastanesi kurduk. 280 personel bu iki hastanede hizmet verdiler. İlk anlarda ocaktan çıkardığımız vatandaşlarımızın herhangi bir sıkıntısı yoktu. Son çıkan 15-20 vatandaşımızda biraz sıkıntı vardı, yanma işleminin meydana getirdiği. Orada da DNA işlemiyle eşleştirme yapıldı. Şehitlerimizin yakınlarına teslim edildi. SİVİL ŞEHİT SAYILACAKLAR 13 Mayıs Salı günü kazanın hemen ardından başlayan arama kurtarma çalışmaları 4 gün sürdü, 17 Mayıs’ta işlemler bitti. 486 işçimizi madenden çıkardık sağ olarak. 301 işçimiz hayatını kaybetti. Ailelere manevi desteğin yanında maddi destek de sağlamaya başladık. Madende hayatını kaybedenlerin yasal olarak da şehit sayılması için çalışmaların yapılması amacıyla talimatı verdim. Bu konuyu Bakanlar Kurulu’nda yarın değerlendireceğiz. Soma için bazı suiistimallerin önünü kesmek için AFAD’ın açtığı bir yardım kampanyasını başlattık. Zira bu arada bir çok dernekler devreye girdi. Hepsi AFAD ile yürüsün istiyoruz. İSTİSNAİ HADİSELER DIŞINDA 77 MİLYON BİR OLDU Bütün büyük afetlerde olduğu gibi Soma’daki faciadan sonra da milletimiz birbirine kenetlendi. Bazı çok istisnai hadiseler dışında 77 milyon bir olduğunu bu acı olayda dünyaya gösterdi. 3 gün milli yas ilan ettik. Bayraklarımızı yarıya indirdik. Meselenin duyulmasından sonra bu faciaya siyasi istismar aracı olarak bakmayan siyasi partilere ve temsilcilerine teşekkür ediyorum. Sorumlu yayıncılık yapan medya kuruluşlarına bu vesileyle teşekkür ediyorum Yurtdışından çok sayıda devlet başkanı taziyelerini iletti. Bir kısmı bizzat telefonla üzüntümüzü paylaştı. Beni telefonla arayarak başsağlığı temennilerini ileten dost ve kardeş ülkelere teşekkürlerimi iletiyorum. Pakistan da bir günlük yas ilan etti. İSRAİL VE NORVEÇ’E TEŞEKKÜR Ankara’daki milli gün resepsiyonlarını iptal eden İsrail ve Norveç’e teşekkür ediyorum. TAMAMI DEMİYORUM, KAHİR EKSERİYETİ BU ATEŞİ YÜREĞİNDE HİSSETTİ Hep birlikte suçlu aramak yerine bütünüyle şehit ve yaralı kardeşlerimize yoğunlaştık. Madende hiç işçimiz kalmadı. Şimdi artık bazı şeyleri konuşmaya başladık. Soma’ya kazanın ertesi günü yaptığımız kazada da söyledim bu acı hadisenin üzerini hiç kimse örtemez. İdari ve adli bütün soruşturmalar yapılacaktır ve bunun takipçisi olacağız dedik. Bu facianın ardından her kesim gerekli dersleri çıkaracaktır inşallah. Biz denetimleri sıklaştırmak, gereken adımları atma konusunda çok daha kararlı olacağız. Giden 301 can ne yaparsak yapalım geri gelmeyecek. Hiçbir söz o kanayan yüreklere su serpemeyecek. Ateş en başta düştüğü yeri yakar. Milletimizin kahir ekseriyeti - tamamı demiyorum - bu ateşi yüreğinde hissetti. Yaşamadan, tecrübe etmeden o sofralarda oluşan boşluğu anlayamaz. Cenazeyi defnedip herkes evine dağıldığında bir vaka ile karşı karşıyayız. Rabbime sonsuz kere hamdolsun ki biz bu topraklarda yaşıyoruz. Metanet duygusunu yaşıyoruz. Bunu yaşamayanlar da olabilir. Ama biz yaşıyoruz. Acıları ortak olanlar, aynı anda yas tutabilenler millettir. DİCLENİN KENARINDAKİ KOYUN Bu ülkenin Başbakanı olarak ifade ediyorum ki Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim mesuliyetim altındadır. Bu ülkenin bakanları olarak aynı mesuliyet de sizin üzerinizdedir. İnsan bazen gözyaşlarını içine akıtır, yutkunur, hüznünü içine atar. Genç yaşta ahirete intikal eden her şehit için gözyaşlarımızı içimize acıttık. Bingöl’de Van’da çatıları üzerlerine çöken o masum insanlar gözümüzün önüne geldikçe gözyaşlarımızı içimize acıttıkCanları muhafaza etmenin mücadelesi içinde olduk. HER BİR ŞEHİT BENİM ÖZ KARDEŞİM Soma’da o kömür madeninde emeği ile çalışan, alın teri dökerek kazançların en helali peşinde koşan her bir şehit benim öz be öz kardeşimdir. Bize nasıl makarnacı, bidon kafalı dedilerse bizimle birlikte onlara da ne yazık ki aynısını söylediler. Bize okumayan, cahil kitle dedilerse onlara da aynısını söylediler. Her bir kardeşimin yüzündeki kömür karası benim de milletimin de iftihar kaynağıdır. O şehitler artık benim evladımdır, sizin evlatlarınızdır. O şehitlerin anne ve babasına sesleniyorum: Siz evlatlarınızı yitirdiniz, biliniz ki bizler de evlatlarımızı yitirdik. Sizin nasıl ocağınıza ateş düştüyse bizim de düştü. Biz onlara şehit dedik. Ülkesi, vatanı, toprağı için alın teri döken kardeşlerimizi şehitlik makamında görüyoruz. Yarabbi o kardeşlerimizi sen de şehit olarak kabul et diye yalvarıyoruz. 301 şehidimizin mekanı cennet olsun inşallah..." TANER YILDIZ'A TEŞEKKÜR Manisa'nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında ilk günden bütün işçiler çıkarılıncaya kadar anbean takipte olan ve arama kurtarma çalışmalrını yöneten Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, faciadan sonraki partisinin ilk grup toplantısında coşku ile alkışlandı.
Taner Yıldız, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın tebriği ve partililerin alkışları karşısında başını öne öğdi. |