Yaşamak İçin 'İzin' Bekliyor! |
EGE Üniversitesi Çocuk Hastanesi'nde 4 aydır yoğun bakımda tedavi gören ve 10 binde bir görülen doğuştan kalpteki kirli kanı akciğere taşıyan damarın olmaması hastalığı bulunan 7 aylık Nisa Özçelik bebeğin, yurtdışında yapılabileceği belirtilen ameliyatına izin verilmedi.
Nefise ve İsmail Özçelik çifti, İsviçre'deki bir doktorun bu ameliyat için yüzde 80 yaşama şansı verdiğini belirterek, yetkililerden yardımcı olmalarını istedi.
Manisa'nın Soma İlçesi'nde yaşayan 4 yıllık evli İsmail Özçelik (33) ve Nefise Özçelik (27) çiftinin 7 ay önce dünyaya gelen ve Nisa adını verdikleri kızları, 9 günlükken rahatsızlandı ve hastaneye kaldırıldı. Hastanede yapılan tetkiklerde, Nisa bebeğin, 10 binde bir görülen doğuştan kalpten kirli kanı temizlemek için akciğere götüren damarının bulunmadığı, 'trunkus arteriozus tip 4' hastası olduğu anlaşıldı. Özçelik çifti, bebeklerini sevemeden, çare bulmak için hastane hastane dolaştı. Türk Telekom'da çalışan İsmail Özçelik ve ev kadını olan eşi Nefise Özçelik'in bebekleri Nisa, 3 aylıkken Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi yoğun bakım ünitesine yatırıldı. Nisa bebek 4 aydır yaşam destek ünitesine bağlı bir şekilde hayatını sürdürürken, anne ve babası hastalığın tedavi yöntemlerini araştırdı. Özçelik çifti, ameliyatın Türkiye'de yapılmadığını, bu operasyonun İsviçre'nin Cenevre kentinde yapıldığını öğrendi. Cenevre'de ameliyatı yapan doktorla temasa geçen baba İsmail Özçelik, ameliyatın toplam masrafının 1 milyon lirayı bulabileceğini öğrenirken, gerekli izinleri almak için başvurularda bulundu. Ege Üniversitesi Hastanesi tarafından ameliyatın burada yapılamayacağı belirtildi. Daha sonra gerekli bütün izinler için son aşama olarak Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvuruldu. Ancak ameliyatın Türkiye'de yapılabileceği belirtilerek yurtdışı için izin verilmedi. Baba İsmail Özçelik kızının 4 aydır yoğun bakımda olduğunu belirterek, "Türkiye'de doktor doktor gezdim, fakat ameliyat edecek bir doktor bulamadım. İsviçre'de bir doktorla görüştük, ameliyatı yapabileceğini ve yüzde 80 yaşama şansı olduğunu söyledi. Ben milyonda bir yaşama oranına razıyken, doktorun böyle söylemesinden sonra gerekli işlemlere başladım. Pasaport ve tercümana kadar her şey ayarlandı. Yurtdışında tedavi için tüm işlemleri yaptırdık. Ancak Ankara'daki hastane 'Türkiye'de bu ameliyat yapılabilir' dedi. Ancak bana bu ameliyatı yapacak doktorun bulunmadığı belirtildi, yeni bir çocuk yapmam önerildi, benim çocuğumun tedavisinde kullanılacak para ile 500 tane çocuğun tedavi ettirilebileceği söylendi. Bana 'ameliyat edilebilir' diye rapor veriyorlar ama ameliyatı yapacak doktor gösteremiyorlar. Ben yasal prosedürlerin ortadan kalkmasını istiyorum. Çocuğumu devlet izni olmadan hastaneden çıkartamıyorum. Başbakanlık'tan ve Sağlık Bakanlığı'ndan yardım bekliyorum. Türkiye'de ameliyat edilecekse bir an önce doktor bulunsun ya da yurtdışında tedavi için gerekli prosedürleri gerçekleştirsinler. Çocuğum can çekişiyor, ben zamanla yarışıyorum ve çocuğumun sağlığı için çabalıyorum. Baba olarak evladım için her şeyi yapmaya hazırım. İsviçre'ye gitmemiz için Sağlık Bakanlığı'nın onayı gerekiyor. Onay verdiği takdirde tedavi masrafını ödemek zorunda kalmıyoruz" dedi. 'ÇOCUĞUMU KUCAĞIMA ALMAK İSTİYORUM' Çocuğunu koklayamadan her gün cam bölmenin ardından bebeğine bakan anne Nefise Özçelik, "Benim tek dileğim çocuğumun iyi olması. Bazı engellerin aşılmasını istiyorum. Bunun için herkesten, başbakanlıktan, cumhurbaşkanından yardım bekliyoruz. Uzun zamandır yoğun bakımdayız, çocuğumu kucağıma almak istiyorum" diye konuştu. |