Türk ipeği Hindistan'a ulaştı |
Çin ipeğine yenilen Türk ipeğinin yıllara direnen öyküsü, Hindistan’da söze geldi. İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Elvan Özkavruk Adanır, Hindistan’da, Türkiye’deki ipekböceği yetiştiriciliği ve ipek dokumaların üretimini anlattı; ipeklerden keçelerle birlikte hazırladığı geleneksel Türk sanatları desenlerinin kullanıldığı kıyafetlerden sergi açtı. Hindistan’da gerçekleştirilen “Uluslararası İpekböceği ve İpekçilik Kongresi” kapsamında sunum yapan Prof. Dr. Adanır, farklı ülkelerden biliminsanları ve üreticilerine Türk ipekçiliğini anlattı. Türkiye’nin çeşitli kentlerinde ipek üzerine araştırmalar yaptıklarını, özellikle Ödemiş ipeği üzerine bölgede çalışmalara yoğunlaştıklarını aktaran Prof. Dr. Adanır, “Türkiye’de ipekböceği yetiştiriciliğinin 1990’larda neredeyse durma noktasına geldiğini gördük. Ancak son yıllarda hem teşvik hem de Çin ipeğinde yaşanan kalite düşüşü ile birlikte Türk ipeği üretimi yeniden canlandı. Hindistan’daki sergimiz ve sunumumuz katılımcıların büyük dikkatini çekti. Çin uzun yıllar dünya piyasasına çok ucuza mal sürdü. Ülkeler ilk başta bu durumdan memnun olurken, ürün kalitesinde yaşanan sorunlar nedeniyle ülkemize ilgi yeniden artıyor” dedi. ‘Tek Gıdası İlaçsız Dut Yaprağı’ Kongrede 17 ülkeden 313 katılımcının yer aldığını belirten Prof. Dr. Adanır, şunları söyledi: “Türkiye’de Çin rekabetiyle birlikte ipekböceği yetiştiriciliğinde azalma yaşandı. Ancak yine Çin’den sağlanan ham ipek ile dokumacılık etkilenmedi. Özellikle Ödemiş’te yaptığımız incelemelerde 1980’lerde 120 ton civarında yaş koza üretilirken 1990’larda ipekböceği yetiştiriciliği son bulduğunu öğrendik. Bu durum 2009 yılında kent konseylerinin kurulmasıyla olumlu bir ivmeye dönüştü. ‘Geleneksel İpekböcekçiliğini Yeniden Canlandırma Projesi’ başlatılmasıyla yörede ailelere verilen ipekböcekleriyle üretimde yeniden bir canlanma yaşandı. Dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan birisi ipek böceğinin tek gıdası olan dut yaprağının ilaçsız olmasının sağlanmasıdır. Bir ivme var. Bu ivmeyi sunumlarımızda anlattık. Ancak bu olumlu gidişin korunması gerekir.” |