Geçici serbest bölge kayıt dışını çözebilir

 

Türkiye’deki serbest bölgelerin işleyişinde yaşanan sorunların giderilmesine yönelik değişiklikleri içeren tasarı TBMM’ye sunuldu. Meclis Sanayi Komisyonu’nda ele alınacak olan tasarıda ‘Geçici Serbest Bölgelerin’ kurulması yönünde yeni bir düzenleme de yer aldı. Türkiye genelindeki 19 serbest bölgenin ülkenin toplam ticaret hacmine büyük katkı sağladığına dikkat çeken Yaşar Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Umutlu, Geçici Serbest Bölgelerin kurulabilmesi için de öncelikli olarak sınır güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyledi.

KAYIT DIŞININ ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR

Yapılan bir araştırmaya göre Türkiye, ekonomisindeki yüzde 25’i geçen kayıtdışılık  oranı ile ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Son yıllarda alınan önlemlere ve kaydedilen aşamalara rağmen kayıt dışı ekonomi, ülkemiz açısından halen önemli sorun alanlarından birisi olmaya devam ediyor. Kayıt dışı ekonominin azaltılması, orta ve uzun dönemde ekonomik istikrar, gelir dağılımı ve istihdam gibi birçok makroekonomik unsurun iyileşmesine, ekonomide verimlilik düzeyi ve rekabet gücünün yükselmesine, ayrıca kamu gelirlerinin artmasına katkıda bulunması anlamına geliyor. Kalkınma Bakanlığı’nın hazırladığı ve 2015 Ocak’ta açıklanan Kayıt Dışı Ekonominin Azaltılması Programı Eylem Planı’na göre 2016’da rakamın yüzde 24’e gerilemesi hedefleniyor. Ancak bu hedef bile dünya ortalamasının yüzde 22 seviyesinde olduğu kayıtdışı ekonomi konusunda Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu gösteriyor. Euro Birliği ülkeleri, ABD ve İsviçre gibi ülkelerde ise kayıt dışı ekonomi yüzde 10 seviyesinde geziyor. Türkiye’de, hedeflenen yüzde 24’lük kayıtdışı ekonomi seviyesine ulaşılsa bile bunun rakamsal karşılığı yaklaşık 450 milyar TL olarak karşımıza çıkıyor.

 Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2015 yılında 20 milyar 260 milyon dolar ticaret hacmine ulaşan 19 serbest bölgenin, ihracatı ve döviz girişini artırdığını belirten Yrd. Doç. Dr. Mehmet Umutlu, “Serbest Bölgelerde vergi, resim, harç, kambiyo, gümrük vergisi gibi muafiyetler uygulandığından ticaret daha cazip hale gelmektedir. Ülkemizdeki mevcut Serbest Bölge örneklerine bakıldığında bu bölgelerin ihracatı ve döviz girişini arttırdığı, yabancı sermaye girişini teşvik ettiği ve istihdam olanakları yarattığı görülmektedir. Sınır bölgelerinde kurulması gündemde olan ‘Geçici Serbest Bölgeler’ ise uluslararası ticareti hızlandırarak kaçakçılığın önünü kesme ve kayıt dışılığı azaltma gibi etkiler yaratabilir” dedi.

LOJİSTİK ELVERİŞLİ, SINIR GÜVENLİĞİ TAM OLMALI

Geçtiğimiz aylarda gündeme gelen gözde turizm merkezlerinin ‘Turizm Serbest Bölgelerine’ dönüştürülmesi fikrinde olduğu gibi ‘Geçici Serbest Bölgeler’de de yaşanabilecek olumsuz etkilerin önüne geçebilmek için alınması gereken tedbirlere değinen Yrd. Doç. Dr. Umutlu, “Serbest bölgelerde görülen olumlu etkilerin Geçici Serbest Bölgelerde de görülebilmesi için öncelikle bu bölgelerde sınır güvenliğinin sağlanması, altyapının uygun hale getirilmesi, erişilebilirliğin yeterli düzeye çekilmesi ve lojistik olarak elverişli bir lokasyonun belirlenmesi gibi faktörler göz önünde bulundurulmalı. Ayrıca ticareti destekleyen bankacılık, sigortacılık gibi sektörlerin gelişmişlik düzeyi de Serbest Bölgelerin beklenen faydaları sağlaması konusunda önemli rol oynayacaktır.” şeklinde bilgi verdi. 

EN FAZLA TİCARET EGE SERBEST BÖLGESİ’NDE

Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 2015 yılında Serbest Bölgelerde 20 milyar 260 milyon dolar ticaret hacmine ulaşıldı. En fazla ticaret 3,8 milyar dolarla Ege Serbest Bölgesi’nde gerçekleşti. Son verilere göre Serbest Bölgeler aracılığıyla en fazla ticaretin yapıldığı ülkeler, 8 milyar 106 milyon dolar ile Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri oldu. Bunun 6 milyar 378 milyon dolarlık kısmı AB ülkelerine yapılan ticaretten oluştu.