Kocaoğlu'ndan önemli açıklamalar

Yerel radyoların ortak yayınına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, referandum öncesinde önemli mesajlar verdi: “Hayır da çıksa, evet de çıksa, biz bu memlekette birlikte yaşayacağız. Birbirimizin bir bardak suyuna, bir dilim ekmeğin ihtiyacımız var. Bunu kimse unutmasın! Maalesef siyaset çok agresif. O yüzden sakinleşmeye, uzlaşıya ihtiyacımız var. Makulu savunmak, nezaketi hiçbir zaman elden bırakmak, referandum sürecinde tahriklere kapılmamak gerekiyor.”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentin yerel radyolarından Romantik Türk, Can Radyo ve Yıldız FM’in ortak yayınına katılarak Abdullah Polat, Gökhan Kafalı ve Melih Bingöl’ün sorularını yanıtladı. Başkan Kocaoğlu, hem referandum hem de kent gündemi ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın açıklamaları özetle şöyle:

Karşıyaka Tramvayı’nda ön işletme başlıyor

“Karşıyaka tramvayının sonuna geldik. Bir problemimiz kalmadı. Önümüzdeki hafta ön işletmeye başlayacağız. Çiğli’ye uzanma konusunda da çalışıyoruz. Elbette ilk hedef Çiğli İZBAN; ondan sonra ise Ata Sanayi, Atatürk Organize Sanayi ve Katip Çelebi Üniversitesi’ne ulaşmak istiyoruz. Konak tramvayının çalışmaları ise hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Karşıyaka tramvayının tamamen bitmesi ve oradaki ekiplerin de çalışmalara katılmasıyla birlikte Konak Tramvayı hız kazanacak. Ve Sonbahar gibi alanda göreceğiz. Buca’ya tramvay değil 13.5 kilometrelik metroyla ulaşacağız. Hem yolcu kapasitesi hem de konumu gereği tramvay bu yükü kaldıramaz. Üçyol’dan Çamlıkule’ye kadar, Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi’ni de kapsayacak şekilde derin tünel metro yapacağız. Bu sene sonuna yetiştirmeye çalışacağız ama büyük ihtimalle 2018’de ihalesini gerçekleştireceğiz. Şirinyer İZBAN ile metroyu örtüştüreceğiz. Bizi rahatlatacak en önemli işlerden biri İZBAN ile metronun daha çok yerde buluşması. Halkapınarda buluşuyorduk. Sonra Hilal Aktarma İstasyonu’nu açtık. Şimdiki hedefimiz, Şirinyer istasyonunda İZBAN ve metroyu birleştirmek.”

Monoray yerine başka formül arıyoruz

“Narlıdere metrosunda ihale aşamasındayız. Yapım çalışmalara bu sene başlayacağız. Selçuk’ta 36 km.’lik İZBAN bitti; Devlet Demir Yolları’nın birkaç eksiği kaldı. Onlar da tamamlanınca o hat çalışmaya başlayacak. 2000 yılında 11 kilometre hat üzerinde 10 istasyonla hizmet veren İzmir'deki raylı sistem, bugün 12 kat büyüyerek 130 kilometrede çalışıyor. İzmir Metro ve İZBAN’ın yeni uzatma projeleri ve tramvay yatırımları ile İzmir’deki raylı sistem ağı bu yıl içinde 180 kilometreye ulaşacak. Monorayın fizibilitesini yaptık. Taşıyacağı yolcu sayısına ve maliyetine baktık. Bizim düşüncelerimizden çok daha pahalı çıktı ve istediğimiz gibi rantabl olmayacak. O nedenle projeyi durdurduk. Fuar İzmir ulaşımı için başka formüller arıyoruz.”

Tarıma verdiğimiz destek, Fuar yatırımı kadar değil

“Biz yerelde kalkınmanın yol haritasını belirlerken, bunun içine bütün sektörleri yerleştirdik. Zaten kalkınma sadece tarımla olacak iş değil. İçinde hizmet sektörü de, turizm de, ticaret de var. Tarım ve hayvancılığın ön plana çıkma nedeni ise sektörün uzun süredir ihmal edilmesiydi. Bu nedenle elimizden gelenin fazlasını vermeye çalıştık. Çok da takdir gördük. Oysa kırsala yaptığımız yardımları, alımları, destekleri topladığımızda, bir Fuar İzmir yatırımından fazla olmadığını göreceksiniz. Ama uzun müddet ihmal edildiği için, kırsal öne çıktı ve bir sıçrama yaptı. Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle özellikle kooperatiflerin güçlü olduğu Küçük Menderes'te ekonomik canlanma net bir şekilde görülüyor. Tire Süt Kooperatifi simge oldu am a İğdeli Kooperatifi de, Bademli Kooperatifi de ciddi üretim potansiyeline sahip. Bakırçay'da sütün litresi 100 kuruş, kooperatif olan Küçük Menderes'te ise 120 kuruş.”

2 kitap geliyor

“Çiftçinin kalkınması için koyun-keçi fidan dağıtımından zirai araç dağıtımına kadar sayısız hizmet veriyoruz. Bu makine desteği çok önemli.. Ben çiftçi olsam, seneden birkaç gün çalıştıracağım aracı alıp neden kapımın önünde çürüteyim? Şimdi ziraat odalarına verdiğimiz araç gereçleri dönüşümlü olarak kullanıyorlar. Koyun keçi dağıtıyoruz. Arı dağıtıyoruz, arıcılıkla ilgili kurslar düzenliyoruz. Herkes memnun. Selçuk’ta Ege’nin en büyük soğuk hava deposunu yaptık. Mandalinayı 35 kuruşa arasında satamayanlar, bu depoya koyup 45 gün beklettikten sonra 1.25 kuruşa sattığını söyledi. Biz şimdi akademisyen ve uzmanlardan oluşan bir ekiple ‘İzmir Modeli’ diye bir çalışma yapıyoruz. Bunu bir kitap haline getireceğiz.

Ayrıca 5 yıl yargılandığımız ve beraat ettiğimiz davanın savcılık mütalaası ve gerekçeli kararını da kitaplaştıracağız.”

Bu yolun bedeli 1 milyar lira

“Ulaşımda önemli yatırımlar yapıyoruz. Örneğin Buca, Konak ve Bornova’yı birbirine bağlayacak Homeros Bulvarı’nın 800 milyon TL ile 1 milyar TL arasında bir maliyeti var. İstimlakların bir kısmı daha devam ediyor. Tünel ihalesini yaptık. Yer teslimi yapılacak. Viyadük ihalesini de yaptık. Musevi mezarlığından garaj ve çevre yoluna kadar bağlanacak şekilde bir çalışma yapıyoruz. Eğer bir aksilik olmazsa 2019-2020 aralığında biter ki, bugüne kadar İzmir'e yapılmış en önemli yollardan biri, belki de en önemlisi olacak.” Önce bir deneyelim bakalım “Çevreci, sessiz ve ekonomik özellikleriyle Türkiye’nin ilk elektrikli otobüs filosunu kurduk. Çok pahalı bir yatırım bu. Paraya kıydık, 20 tane elektrikli otobüs aldık. Hem randımanını hem de ekonomik işlevini bir süre deneyeceğiz. Yoğurdu üfleyerek yiyeceğiz. Verimli olması halinde devam ederiz.”

Su 5 ile 7 lira arasında satılacak

“Sağlık Bakanlığı açıkta su satmayı yasakladı. Biz de İzmir Su-Homeros yatırımını yapana kadar vatandaş mağdur olmasın diye bugüne kadar getirdik. Büyük bir tesis kurduk. O tesiste suyu üretip damacanayla vatandaşa satacağız. Bizim fabrikamız Bornova’da, Homeros çıkışında. Fiyatlarımızı mesafeye göre 5 ile 7 lira arasında tutacağız. Haksız rekabet olmasın diye 5 liradan aşağıya satılmayacak. Ama şunu bir kez daha söylüyorum: İzmir’de musluklardan akan şebeke suyunu güvenle içebilirsiniz.”

Dönüşümde bir ütopyayı hayata geçirdik

Uzundere’de yüzde 100 uzlaşı ile başlattığımız kentsel dönüşüm projesine çok emek verdik. Şimdi orada ütopik bir şeyi hayata geçiriyoruz. Uzundere’nin ardından kentin diğer bölgelerinde planladığımız kentsel dönüşüm projelerinde uzlaşma oranları hızla yükseliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın temelini attığı yaptığı kentsel dönüşüm projesi, bir boş arazi üzerinde uygulanıyor. Aslında orada bir dönüşüm yok! TOKİ modeli yapılıp satılacaksa, o zaten kentsel dönüşüm değil! Belki konut ihtiyacını karşılamak için yapılan bir çalışmadır.

Oraya stok konutlar yapılacak, riskli alan ilan edilen bölgedeki vatandaşlar uzlaştığında bu konutlardan verilecekse.. İşte o zaman kentsel dönüşüm olur.”

“Karşıyaka ve Göztepe statlarının yerinin yanlış olduğunu söylemiştik. Dava da açtık. Ama dava devam ederken Karşıyaka Belediye Başkanı, Karşıyaka Stadı’nda 2.700 metrekare, Türkiye’nin en kıymetli yerini stat yapılması için Bakanlığa bedelsiz verdi. Biz de Büyükşehir olarak, Göztepe Stadı’ndaki 1426 metrekare alanı Bakanlığa verdik. Mahkeme bitti, uzun süre oldu. Hadi bunları yapamadın. Alsancak Stadı'nda ne vardı? Kaç sene önce stat arazisi içindeki 4236 metrekare yerimizi yine bedelsiz olarak verdik. Orası bir servet gibi. Gık demeden karar aldık, verdik. Sen de kaç sene önce stadı yıktın! Yerine yenisini niye yapmadın? Hala '400 gün, statları engelliyorlar' diyorlar. Kötü niyet aramam hiçbir konuda. Ama siyaseti basitleştirmenin de alemi yok! Alsancak'ta karşı çıkan yok. Buyurun yapın! İzmir'in futbol tarihi orada yatıyor. Vur kazmayı yap! Neden yapmıyorsunuz? Birisi çıksın bana söylesin. Mikrofonla nutuk atmak kolay. Bornova Stadı’na iyi ki karar vermişiz, yapmışız. İlaç gibi geldi İzmir futboluna. İki sene daha ilaç gibi gelecek. Şimdi bu stadı biraz daha büyüteceğiz.”

Birbirimize ihtiyacımız var

“Referandumdan ‘hayır’ da çıksa, ‘evet’ de çıksa, biz bu memlekette birlikte yaşayacağız. Birbirimizin bir bardak suyuna, bir dilim ekmeğin ihtiyacımız var. Bunu hiçbir vatandaşımız unutmasın. Ülkelerin, devletlerin dostu yoktur. Dostu kendisidir. Biz bu ülkede barış içinde yaşamak istiyoruz. O yüzden kenetleneceğiz. Kendimiz çalışıp üreteceğiz, dimdik ayakta duracağız, bağımsız olacağız. Bunun için de hepimize büyük görev düşüyor. Maalesef siyaset çok agresif. O yüzden sakinleşmeye, uzlaşıya ihtiyacımız var. Makulu savunmak, nezaketi hiçbir zaman elden bırakmak gerekiyor. Referandum sürecinde kimsenin tahriklere kapılmaması gerekiyor. Ben referandumun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.