Gravürlerde yaşayan İzmir |
Araştırmacı-Yazar İlhan Pınar’ın son kitabı “Gravürlerde Yaşayan İzmir” adlı kitabı Folkart’ın desteğiyle yayınlandı. Kurumsal sosyal sorumluluk, kültür ve sanata verdiği desteklerle öne çıkan Folkart, İzmir’in tarihine ışık tutacak yeni bir kitaba imza attı. Folkart, kültür ve sanat alanındaki desteklerine bir yenisini daha ekledi. Kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları ile öne çıkan Folkart, İzmir’in kültür ve sanat hayatına yeni bir kitabın kazanılmasına katkı sağladı. Yaklaşık 32 yıldır sürdürdüğü araştırma çalışmalarına 30 kitap sığdıran İlhan Pınar’ın, son kitabı “Gravürlerde Yaşayan İzmir” adlı kitabı yayınladı. Folkart’ın Kültür Yayınları serisinden 2 dilde (Türkçe-İngilizce) yayınlanan kitapta İzmir Tarihi’ne görsel olarak ışık tutan 171 Gravür, 7 Resim ve 28 İllüstrasyon yer alıyor. Bir kısmı ilk defa İzmirli okuyucuyla buluşan gravürler ve illüstrasyonlar tarih sırasıyla ve kaynakçalarıyla birlikte verilerek İzmir hakkında doğru bilgi ve doğru kaynak kullanılmasını sağlamak amaçlandı. Bu kadar kapsamlı bir çalışma Türkiye’deki bir şehir için ilk defa yapılmış oldu. “Gravürlerde Yaşayan İzmir” isimli kitabın tanıtımı için Folkart Academy Tiyatro Salonu’nda bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda konuşan Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, “Biz Folkart olarak, kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizde sürekli “Toplumsal İyilik ve Sanat” odaklı ilerlerken, kentin tarihsel mirasına saygı göstermeyi ve buna bağlı olarak kent kültürüne katkıda bulunacak işler yapmayı çok önemsiyoruz” dedi. TARİHSEL MİRASA SAYGI Folkart Gallery’nin uluslararası standartlardaki yayınları dışında, bazı kitaplara sponsor olarak destek verdiklerine hatırlatan Sancak, “Bu yıl bu konuda değerli bir adım daha attık. Araştırmacı-Yazar İlhan Pınar’ın, Tarihsel Mirasa saygının simgelerinden biri sayılabilecek, “Gravürlerde Yaşayan İzmir” adlı değerli eserini, İzmir’e kazandırdık. İzmir için kalıcı bir ilk yapıtın ortaya çıktığını vurgulayabilirim” diye konuştu. Yüzyıllar öncesini anlayabilmek ve görebilmek için şehirlerin tarihini günümüze taşıyan gravürlerin öneminin çok büyük olduğunu belirten Sancak, şunları söyledi: “Geçmişi 15. yüzyıla dayanan kazıma ve baskı tekniği ile ortaya çıkan gravür sanatı ve bu sanatı hayata geçirenler sayesinde İzmir ve diğer kentlerin asırlar önceki halini daha net görebiliyoruz. Bu nedenle İzmir Gravürlerinin 1638 yılından itibaren gelişimini içeren bu kitabın, tarihsel mirasa saygının bir ifadesi olarak, kent kültürünün bir parçası haline gelmesi değer taşıyor.” İZMİR’İN GÖRSEL ENVANTERİ Kitabın İzmir açısından önemine dikkat çeken Araştırmacı-Yazar İlhan Pınar ise, Gravürlerde Yaşayan İzmir kitabında yer alan eserlerin tarihi sırası, dönem özellikleri ve bilgileri ile kaynakçalarına yer verilmesinin bir ilk olduğunu vurguladı. İlhan Pınar, “İzmir’in ilk gravürü diyebileceğimiz görsel 1638 yılında Francesco Luppazolo tarafından hazırlanan el yazma bir eserde yer aldı. Şimdilik kaydıyla İzmir’in ilk görseli diyebileceğimiz eser budur. Cornelius de Bruyn’ün 1670’li yıllarda hazırladığı panoramik İzmir gravürü ve gravürün lejandı bize kentle ilgili ilk değerli görsel bilgileri aktarması açısından önemlidir. Bu albümle birlikte İzmir’in bir tür görsel envanteri oluşturulmuş oldu. Burada mümkün olduğu kadar İzmir’in gravürlerine, illüstrasyonlarına ve sanatçıların kentin görselliğine katkı yapan bazı plan ve çizimlerine de yer verildi. Kullanılan eserler genellikle seyahatnamelerden alınmış olup kaynak olarak seyahatname verilmiş ancak seyyahın kenti gezdiği tarih kentin görselliği hakkında bilgi vermesi için esas alındı” şeklinde konuştu. |