Bu besinlerle sağlıklı ve genç kalın

   Uzman Diyetisyen Serkan Tutar, sağlıklı besinlerin seçiminin kişinin hem genç bir tene sahip olmasını hem de aynaya kocaman bir gülümseme ile bakmasını sağlayacağını söyledi.

Herkesin daha genç görünmek ve bunun yanında da sağlıklı yaşamak için bir çaba içerisinde olduğunu dile getiren Tutar, “Bazı besinler gerçektende daha sağlıklı ve genç görünmenizi sağlar. Bunlar antioksidant içeren besinlerdir. Antioksidant içeren besinler en güçlü yaşlanmayı geciktiricilerdir. Sebze ve meyvede bol miktarda bulunmaktadır. Saatlerin sizin için tersine ilerlemesi sizin ellerinizde. Unutmayın, en ucuz genç kalma yolu besinlerdir” dedi.

Uzman Diyetisyen Serkan Tutar besinleri şöyle sıraladı;

Elma: Her gün bir elma sizi doktordan uzak tutar cümlesi doğrudur. Elmanın içerdiği pektin kolesterolü azaltır. İçerdiği antioksidantlar sayesinde serbest radikallerin vücuttan atılmasını sağlar ve yaşlanmayı geciktirir.

Taneli meyveler: İçerdikleri C vitamini sayesinde kollojen yapımına yardımcı olurlar. Venlerin genişlemesini önlerler. Bu sayede yaşlanmayı geciktirirler.

Çikolata: Bazılarımızın vazgeçemediği çikolatada cildi gençleştirir. Ama dikkat edin ve kesinlikle fazla tüketmeyin. Bizim önerimiz haftada bir defayı geçmesin. Yoksa hem güzel bir cilde hem de kocaman bir vücuda sahip olabilirsiniz.

Brokoli: Kolesterol seviyesini düşürmesi ve bağışıklık sistemini güçlendirmesi nedeni ile genel sağlığınıza olumlu etkileri vardır. İçerdiği bazı öğelerle kanserden koruyucu etkiye sahip olduğu bilinmektedir.

Koyu yeşil yapraklılar: C vitamini, karotenoidler ve anti-kanser maddelerinden zengindirler. Lutein, zeaksantin gibi karotenoidleri içerirler. Bunlar, katarakt ve makuler ödemden korur.

Domates: Likopen kaynağıdır. Likopen güçlü bir antioksidanttır ve kanser koruyucu etkisi vardır. Pişmiş domateste 5 kat daha fazladır. Kalp hastalıkları, kanserlere (akciğer, ağız, kolon, rektum ve prostat kanserleri) karşı koruyucudur. Göz sağlığı için önemlidir. Sigara içenlerin, likopeni normal insanlardan 3 kat daha fazla almaları gerekir.

Sarımsak: Antioksidant,antiviral,antiseptik ve antibakteriyaldir. Barsak, solunum ve deri enfeksiyonlarından korur. Sağlıklı bir kalp ve dolaşım için önemlidir. Kan basıncını ve kolesterolünü azaltır.

Soya: İsoflavonlardan zengindir. Yaşa bağlı hormon dengesizliğinin önlenmesinde önemlidir. Hormona bağlı kanserlerin görülme risklerini azaltır. Soya fasulyesi tek başına çok lezzetli değildir fakat tofu,tempeh gibi soya ürünleri kullanılabilir. Haftada en az iki kere tüketmeyi hedefleyin. Keten tohumu ve soya içeren ekmekleri tercih edebilirsiniz.

Yağlı tohumlar: E vitamini, selenyum, çinko ve esansiyel yağ asitlerinden zengindirler. Günde 30 g tüketmeniz sağlığınız için olumludur. Selenyum, bağışıklığı arttırmakta ve sağlıklı bir ten dokusu sağlamakta görevlidir. Selenyum, tiroidin çalışması için elzem olan antioksidanttır. Ceviz, iyi bir omega 3 kaynağıdır ve kolesterolü düşürür.

Probiyotik Yoğurtlar: Probiyotik içeren yoğurtlar, barsak sağlığını korumakta önemlidirler. Bağışıklığı arttırırlar ve egzema gibi alerjik durumlardan korurlar.

"NE YİYORSAK OYUZ CÜMLESİ ÇOK DOĞRUDUR"

Tutar, en iyi antiageing önerilerini ise şöyle sıraladı; Organik sebze ve meyveleri tercih edin, Her gün en az 3 porsiyon meyve yiyin, Her gün en az 3 porsiyon çiğ sebze yiyin, Tabağınız renkli olsun… Koyu yeşiller, turuncular, kırmızılar ve sarılar… Buharda haşlanmış sebzeleri ve sebze çorbalarını seçin, Tuzlanmış ve tütsülenmiş besinleri yemeyin, Sağlıklı bir zayıflama diyetiyle fazla kiloları atın, Kırmızı et yerine balık ve soyayı daha çok tercih edin, Tam tahıl ürünleri kullanın, Yemeklerinizi pişirirken zeytinyağını tercih edin. Ne yiyorsak oyuz cümlesi çok doğrudur. Vücudumuza ne koyarsak öyle hisseder ve öyle görünürüz. Eğer eski deri bir çanta gibi gözükmek istemiyorsak, önerileri dikkate alalım. Farkı en kısa zamanda göreceğinizden emin olabilirsiniz.”