İnanması güç detaylar

İzmir Aliağa'da 17 ve 19 yaşlarındaki iki kızın annelerini önce elektro şok cihazıyla bayıltıltıp ardından bıçakla öldürmesinin ardından ortaya inanması güç bir hikaye çıktı.

Kadının evine çağırdığı erkeklerle eğlenirken, kızlarını oynamaya zorladığı, kızların babalarının farklı kişiler olduğu iddia edildi.

Muğla Üniversitesi’nde bu yıl 2 yıllık Muhasebe Bölümü’nü kazanan güzelliği ile herkesin dikkatini çeken 19 yaşındaki Ş.P. ile lise son sınıf öğrencisi 17 yaşındaki kardeşi B.P.’nin kan donduran cinayetine kimse inanmak istemedi.

Olay, cuma günü saat 07.00 sıralarında, ilçeye bağlı Yeni Mahalle 525 Sokak’ta meydana geldi. Bir süre önce üçüncü eşinden boşandıktan sonra iki kızıyla birlikte yaşamaya başlayan ve birahanede garson olarak çalışan Gülseren Süngü (39), mesai bitimi saat 03.00 sıralarında evine gitti. Bir süre sonra minibüs şoförü olan erkek arkadaşı Erhan Ş.’ye) (27) “İbo gelecek, benden habersiz eve gelme" yazılı telefon mesajı geldi.

İlerleyen saatlerde Erhan Ş. tüm aramalarına rağmen Süngü’den cevap alamaması üzerine durumdan şüphelendi. Eve giden Erhan Ş., Süngü’yü kanlar içinde yerde yatarken buldu. Telefonla polisi ve Süngü’nün kızları Ş.P. ve B.P.’yi aradı. İhbar üzerine eve gelen polis ve acil yardım ekiplerinin kontrolünde, Gülseren Süngü’nün özellikle göğüs bölgesi olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden çok sıyadı bıçak darbesiyle olay yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Sorgularında annesinin sabah saatlerinde para verip “İzmir’e gezmeye gidin' dediğini ve evde bulunmadıklarını söyleyen Ş.P. ve B.P.’nin şüpheli hareketleri ile psikolog küçük kızın sağ ayağının topuğunda kan lekesinin fark etmesi üzerine ekipler iki kardeşe yoğunlaştı.

 

 Kan örneğini labarotuvara gönderen ekipler, kızları da sorguda sıkıştırdı. Bunun üzerine suçlamaları kabul eden Ş.P. ve B.P.’nin “Annem bize sürekli eve gelip gitme konusunda baskı yapıyordu. Önce bir elektro şok cihazı aldık. Sabah eve gelince cihazla elektrik verdik. Bayılmayınca elimizdeki cihazla başına vurduk. Bayılınca da bıçakladık. Ardından cihazı ve bıçağı eve 500 metre mesafedeki çöp konteynerinin içine attık" dedi.

Gülseren Süngü’nün kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Cumhuriyet Savcısı otopsi yapılmasına karar verdi.

BABANIN BÜYÜK ACISI

Bayraklı Adliye Sarayı Adli Tıp Kurumu’nda otopsisi yapılan Gülseren Süngü’nün 26 bıçak darbesiyle öldürüldüğü tespit edildi. Otopsisi yapılan Süngü’nün cenazesini babası Kazım Süngü ve amcası Sebahattin Süngü teslim aldı. Olayın şokunu yaşadıklarını söyleyen Kasım Süngü, “Allah kimseye böyle acı vermesin. Kızımın ilk evliliğine hep karşı çıktım. Ama o beni dinlemedi. 18 yaşını doldurunca, kızlarının babasına kaçtı. Evlendiği kişiyi evlenmeden önce araştırdım. İşsiz güçsüz biriydi. Ben bu kişiyle evlenmesini istemedim. Kadın satıcılığı yapıyordu. Sürekli kavga ediyorlardı. Büyük torunumu ben 7 aylıkken alıp 10 yaşına kadar büyüttüm. Bayramda torunlarım beni gelip ziyaret etti. Babası büyük torunumu da satmaya çalıştı. Bu olayın ardından, önce Balıkesir’e gittiler, sonra da Aliağa’ya yerleştiler. Aydın’dan kaçmalarının sebebi budur. Büyük torunum Muğla Üniversitesi’ni kazandı. Kaydını yaptırıp, dört ay dondurdu. Küçük torunum ise lise son sınıfta okuyor. Ben çiftçilik yapıyorum. Aile dağınık olunca bu tür olaylar yaşanıyor. Torunlarım neden cinayeti işledi bir anlam veremedim. Hayatlarını karartılar" dedi.


Gülseren Süngü’nün amcası Sebahattin Süngü’de “Yeğenimi doğduğu kendi toprağına götürüyoruz. Orada toprağa vereceğiz. Çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştı. Kızları için büyük yaşam mücadelesi verdi. Aradaki mesafe yüzünden görüşemiyorduk. Kızların ikisi bayramda yanımızdaydı. Bu olay bizi şok etti. Gerçek ortaya çıkana kadar keşke dışarıdan biri yapsa diyorduk. Kötü haber tez ulaştı. Bize emniyet telefonla olayı bilgi verdi. Aliağa’da kızlarla görüştürmediler. Annelerini öldürecekleri hiç aklıma gelmezdi" dedi.

KAMYONETLE GÖTÜRÜLDÜ


Kasım Süngü ve kardeşi Sebahattin Süngü, cenazesini aldıkları Gülseren Süngü’nün tabutunu üstü açık kamyonete koydu. Baba Kasım Süngü, kamyonet kasasında duran kızının tabutunun başına oturup onunla birlikte yaklaşık 2 saat yolculuk yaptı. Gülseren Süngü, kılınacak ikindi namazı ardından Aydın’ın Umurlu Beldesi, Eğrikavakköyü’nde toprağa verilecek.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER

Polisteki ifadelerinde annelerini hunharca öldüklerini itiraf ettiği belirtilen Ş.P. ve B.P., bugün saat 14.00 sıralarında adliyeye sevk edildi. Polisinlerin arasında adliyeye getirilen iki kardeşten Ş.P. elleriyle yüzünü kapatırken, B.P. ise ağladığı görüldü. Kendilerini görüntüleyen gazetelerin “Annenizi neden öldürdünüz?" sorusuna iki kardeş, cevap vermedi. İki kız kardeşin halen savcılıkta ifadeleri sürüyor. Bu arada kızların babası Rüstem Pınar da Emniyet’e gelerek bilgi amaçlı ifade verdi.

KAYDINI DONDURMUŞ

 

Güzelliği ile dikkat çeken abla Ş.P.’nin geçen yıl liseyi bitirdiği ve Muğla Üniversitesi’nde iki yıllık muhasebe bölümünü kazandığı, ancak kaydını dondurduğu öğrenildi. Küçük kardeşin de lise son sınıfta okuduğu belirtildi. Abla Ş.P.’nin sosyal paylaşım sitesine, “Bir ölümü geri getiremezsin, bir de kaybolan güveni... Doyasıya yaşamak gerek bu hayatta, bazen olacağı varsa olur" yazısı dikkati çekti.

İki genç kızın da hayat dolu, yaşamayı seven, çevrelerinde sevilen kızlar olduğu da belirtildi.

KOMŞULARI ŞAŞKIN

Öldürülen Süngü’nün komşuları ise halen olayın şaşkınlığını yaşıyor. Sabah sesleri duyup dışarı çıktığı belirten komşulardan Çetin Çelik, “Kızlardan ikisi ağlıyordu. Annelerinin ölümünden aşırı derece üzüntü duyduklarını söylüyorlardı. “Annecim, sen bizi nasıl bırakıp, gidersin' diyerek feryat ediyorlardı. Sonradan cinayeti işleyenin onların olduğu öğrenince şok oldum. Kanımız dondu. Bir evlat nasıl olur da annesine kıyar anlayamadık dedi.

Komşulardan Emine Bozkan da “Sabah çığlık seslerine uyandım. Ancak, yakınımızda hastane olduğu için seslerin ordan geldiğini zannedip, uyumaya devam ettim. Daha sonra yürüyüş için dışarı çıktığımda kalabalığı ve ağlayanları gördüm. Bana kızklardan B.P.’nin durumu şüpheli gelmişti. Ağlarken, bir yandan cep telefonundan birine ulaşmaya çalışıyordu. Telaşlı ve tedirgindi. Nasıl olurda bir evlat annesine kıyar. Allah kimsenin başına vermesin" diye konuştu.

TAM BİR DRAM


Aliağa’da iki genç kızın annelerini şok cihazıyla bayıltıp 25 kez bıçaklayıp öldürmesi, deneyimli polisleri, adli tıp görevlilerini bile şoke etti. İki kız kardeşin emniyet sorgusunda önce suçlamaları reddettiği öğrenildi. Ancak daha sonra iki ayrı odaya alınarak sorgulanan kız kardeşlerin deneyimli cinayet polislerinin soruları karşısında çelişkili ifadeler vermeye başladığı, daha sonra da çözülüp suçlarını itiraf ettikleri, pişman olduklarını söyleyip ağladıkları öğrenildi. 

Birahanede garson olarak çalışan Gülseren Süngü’nün eve sürekli değişik erkeklerle geldiği, kızları evdeyken yan odada birlikte olduğu, bu nedenle de sürekli kavga ettikleri ileri sürüldü. 15 gün önce abla Ş. P.’nin annesi ile bu nedenle kavga ettiği Gülseren Süngü’nün kavga sırasında makasla kızını elinden yaraladığı bilgisine ulaşıldı.

Olay gecesi de yine eve erkekle geldiği ileri sürülen Gülseren Süngü’nün kızlarıyla kavga ettiği belirtildi. Kızların emniyet ve savcılıktaki anlatımına göre de olay şöyle gerçekleşti:

O gece Gülseren Süngü eve erkekle geldi, daha sonra da kızlar anneleriyle yatak odasında kavga etmeye başladı. Kavga büyüyünce anne Gülseren Süngü mutfaktan bıçak alıp döndü. Küçük kız B. P. de annesinin yatak odasında duran elektroşok cihazını alıp annesine karşı kullandı. B. P. yere düşen annesinin elindeki bıçağı alarak Gülseren Süngü’yü bıçakladı. Küçük kız birkaç bıçak hamlesinden sonra yorulunca abla Şeyda P. bıçağı alarak annesine saplamaya devam etti. 

İki kız kardeş, olaydan sonra suçun annelerinin erkek arkadaşlarının üzerinde kalabileceğini düşünüp evden ayrıldı. Gülseren Süngü’nün cep telefonundan Erhan Ş.’ye gönderilen 'İbo gelecek, benden habersiz eve gelme' mesajının da kızlar tarafından atılmış olabileceği belirtildi.

Ş. ile B. P. kardeşlerin cinayetin ardından bir kafeteryaya gidip, polislerin kendilerine ulaşmalarını beklediği, daha sonra da polislerin bulması üzerine eve gidip gözyaşı döktükleri, annelerinin erkek arkadaşı İbrahim isimli kişiyi suçladıkları belirtildi.

FİLM GİBİ 

Gözaltına alındıktan sonra B. P.'nin sürekli ağladığı ancak daha soğukkanlı görünen ablası Ş. P.'nin konuşmadığı ifade vermek istemediği öğrenildi. Önce küçük kızın çözülmesiyle ablanın da cinayeti anlattığı kaydedildi. 

Bu arada evde yapılan aramada erkek iç çamaşırları, prezervatifler de bulundu. İki kardeş ifadelerinde eve gelen erkeklerin kendilerini de zaman zaman taciz ettiğini, bu nedenle anneleriyle sürekli kavga ettiklerini, annelerinin kendilerinin okumasını istemediğini, bu hayata yönlendirmeye çalıştığını anlattıkları öne sürüldü.

Bu arada her iki kızın babasının Gülseren Süngü’nün ilk eşi Rüstem P. olarak görülmesine rağmen boşanma öncesi ayrı yaşadıkları sırada küçük kıza başka bir kişiden hamile kaldığı, kısa süren ikinci evliliğini bu kişiyle yaptığı öğrenildi.

Bu durumun kızlardan gizlendiği, abla Ş. P.’nin yıllar sonra annesi başkasına anlatırken bu durumu tesadüfen öğrendiği ortaya çıktı. Ş.P.’nin astsubaylık sınavına girdiği, yazılıyı sınavı kazandığı, annesi hakkında fuhuş ve değişik konularda 15 ayrı soruşturma ve suç kaydı olduğunun ortaya çıkmasıyla mülakatı kaybettiği yakınları tarafından açıklandı. 

CEP TELEFONUNDAKİ GÖRÜNTÜLER

Bu arada öldürülen anne Gülseren Süngü’nün cep telefonunda, evde erkeklerle eğlenirken kızları Ş.P ile B.P.'yı da müzik eşliğinde oynamaya zorladığını gösteren görüntü kayıtlarının çıktığı öğrenildi. Evin büyük kız Şeyda P.’nin üzerine yapıldığı, ailenin ekonomik sorun yaşamadığı, ev giderlerinin Gülseren Süngü’nün erkek arkadaşı tarafından karşılandığı belirtildi.
Anneleri Gülseren Süngü'yü öldürdükleri suçlamasıyla sorgularından sonra adliyeye sevk edilen Ş. P. ile B. P. kardeşler tutuklanarak cezaevine gönderildi.