Adana'da düzenlenen 20'nci Altın Koza Film Festivali'nde Uğur Yücel'in senaryosunu yazıp, yönettiği 'Soğuk' adlı filmin galası yapıldı. Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması'nda yer bulan 'Soğuk' filminde ana karakterlerin hep kaybettiğinin hatırlatılması üzerine Uğur Yücel, "Ben de hayatımı kaybediyorum" dedi.
Paliç Avrupa Filmleri Festivali'nde, Parallels And Encounters bölümünde 'En İyi Film Ödülü'nü kazanan 'Soğuk' filminin galası, Cinemaximum Adana'da gerçekleştirildi. Oyuncu kadrosunda Cenk Medet Alibeyoğlu, A. Rıfat Şungar, Valeria Skorokhodova, Yulia Vanyukova, Yulia Erenler, Şebnem Bozoklu, Ezgi Mola ve Rıza Sönmez gibi isimlerin yer aldığı film, ilgiyle izlendi. Kars'ta bir pavyonda çalışan Rus kadına aşık olan tren yolu işçisinin hikayesinin anlatıldığı filmin gösteriminin ardından Uğur Yücel, başrol oyuncusu Cenk Medet Alibeyoğlu ile birlikte sahneye çıkarak seyircilerin sorularını yanıtladı.
Bir seyircinin "Yazı Tura'dan da takip ettiğim kadarıyla sizin bütün karakterleriniz kaybediyor. Özelikle mi tercih ediyorsunuz böyle bir şeyi?" sorusu üzerine, Uğur Yücel "Ben de kaybediyorum. Hep kaybediyorum yani. Her şeyde kaybediyorum, hayatımı kaybediyorum. Bunu çok içtenlikle söylüyorum. Hayatım dediğim şey ne? Çocukluğuma dair değerleri kaybediyorum" yanıtını verdi.
Seyircilerin, alkışlarla destek verdiği Yücel, konuşmasının devamında yaptığı filmlerin, Türkiye'den duyduğu 'acıdan' kaynaklı filmler olduğunu kaydetti. 'Yazı Tura' filmini yaptığı dönemde, ülke çapında acı verici olaylar yaşandığını anlatan Yücel, şunları söyledi:
"Yazı Tura'yı öyle bir zamanda yaptım ki, gerçekten ülkede bombalar patlıyor, otobüs durakları havaya uçuyor, duraklarda insanlar parçalanıyor ve ben Levent'te otururken bu kanlar ruhen benim suratıma sıçradı. O yüzden yazdım Yazı Tura'yı. Demek ki biz kendi içimizde esasında böyle çok baharlı dünyalar yaşamıyoruz, acılar yaşıyoruz."
'BU SAVAŞLAR, BU KAVGALAR BİTMEDİ'
Yücel, yarım asrı tükettiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü :
"'Bu adamın hissi nerede' diye merak ederseniz, benim hissim bu topraklara üzülmekle geçiyor. Ama gerçekten üzülüyorum artık. Dünyanın belki benzersiz kara parçası üzerinde yıllardır doğdum, büyüdüm, öleceğim ama bu savaşlar, bu kavgalar, bu ihanetler, bu birbirini vurmalar bitmiyor. Bunu bir siyasi parti görüşü olarak söylemiyorum. Acı duyuyorum bunlardan. Yani gerçekten o kızların kaybolmasından acı duyuyorum. Çünkü kimse aramıyor o kızları. Soğuk filminin adı bu yüzden Soğuk. Bu toprağın altında kaybolup, gidiyorlar. Binlerce insan, milyonlarca insan bu toprakların altında soğuklarda yok olup gitti. Ben bu dünyadan gelip geçerken, böyle bir çağa tanık olmaktan dolayı acı duyuyorum. 'Niye bizi güldürmüyorsun sen' diyebilirsiniz, içim gülmüyor."