26 Nisan 2024, Cuma Web TV Foto Galeri Sosyal Medya Mobil Uygulamalar Arşiv
 
 
Erdal Çil

Adalet gecikmez

Hayatta değişmeyen ve değiştirilemeyen tek gerçek değişimin kendisidir!

Yeni sistemi savunanlar, mevcut sistemin tıkandığını, değişime de, gelişime de engel olduğunu gördüler. Bunun için yeni sisteme geçilmesini oylarıyla desteklediler.

Değişimleri ve gelişimi de bunun için bekliyoruz ümitle. Ancak sürekli olarak da endişelerimizi paylaşıyor ve değişime engel olabileceğini veya değişimi başarısız kılabileceğini düşündüğümüz hususları da dilimiz döndüğünce ve elimizden geldiği kadarıyla paylaşmaya çalışıyoruz.

Değişime engel olabilecek güçlerin başında, mevcut sistemden en fazla faydalanan bürokratik güçlerin olacağı; onların ama açık ama gizli olarak yıllardır oluşturdukları derin çetelerle iktidara karşı gelecekleri, direnecekleri gün gibi aşikâr! Ve şu an için bile iktidara karşı daha şanslılar!

Öncelikle tecrübeleri var ve daha önce de değişim isteyen iktidarlara karşı aldıkları galibiyetler ortada.

İki: İktidarın ekipsizliğine karşı, iktidarın her hamlesiyle giderek daha da güçlenecek bir ekiplerinin olması!

Üç: Kamudaki çürümeye ve bürokratik çetelere karşı daima dışarıdan, özel sektörden getirilecek kişilerden medet umulması.

Belki de en önemlisi de: iktidarın gücüyle birlikte adaletten uzaklaşma eğilimine karşı muhalefetin gittikçe artan adalet vurgusu!

Her işin bir ilki olacaktır ve her tecrübeli rakibe karşı da dersine iyi çalışan ekiplerin galibiyetleri olacaktır ve iyi yönetilecek bir ekip çalışmasıyla da gelen zaferlerin ardında yürüyecek iyi ekipler de oluşacaktır.

Ama üçüncü maddede belirttiğim gibi bunu tamamen özel sektörden getirilen kişilerle yapabilme şansı yoktur.

Özel sektörün şartları ve bürokrasiye iç destek olmaksızın dışarıdan yapılacak her hamlenin, karşı taraftaki bloklaşmayı güçlendirme ihtimali unutulmamalıdır..

Özel sektörde başarıyı sadece kar ile bile ölçmek mümkündür. Verimli olmayan hiçbir personeli işte tutma gibi bir gerekçen de asla olamaz iken, kamuda kar elde etmeyi bırakın; net karı bile ölçebilmeniz çoğunlukla mümkün değildir.

Verimliliğin önünde ise sadece verimsiz personeller değil verimli personel bile yetiştirememe gibi engellerin olduğunu da gözardı etmemek gerekiyor.

Özel sektörde başarı daha kısa mesafeli koşularla elde edilebilirken kamuda başarı için ille de uzun soluk gerekiyor. Bu yüzden uzun bir maziye sahip bürokratik geleneğe karşı nefesini daha uzun mesafelere taşıyabilecek, uzun mesafe koşucularına ihtiyaç var.

Yine de belirttiğim bu maddelerle ilgili iktidarın hazırlıklı ve azimli olduığuna dair inancım ve ümidim var.

Ama benim bu yazımda asıl altını çizmek istediğim asıl tehlike son başlıkta ele aldığım adalet duygusu. Hani hep sonraya bırakılan; itilen, önceliği elinden zorla alınan, önemsizleştirilen adalet!

Muhalefetin dilindeki adalettense iktidarın elindeki, işindeki adalet elbette çok daha güçlü olacaktır.

İktidarları göreve geldiklerinde bürokrasi onları önce soğuk yüzüyle karşılar. Sonra hemen dolanıp yanına geçerek onu adaletten uzaklaştıracak şekilde rövanşist davranmaya tahrik eder.

Geçmişi sürekli abartılı şekilde kötüler ve sizin bütün enerjinizi hem de sağduyudan yoksun şekilde oraya yoğunlaştırırken kendini de bu sayede iktidarın çok yakınına konumlamış olur.

Özellikle son değişikliklerle yeni göreve gelen kurum yöneticilerinin; bakanların, üst yöneticilerin, rektörlerin bu konuda bürokrasinin bu geleneksel taktiğine karşı dikkatlerinin çekildiğini tahmin ediyor ve bu konuda daha hassas hareket ettiklerini görüyorum.

Ama işte o zaman da geçmişte yapanın yaptığının yanına kar kalacağından ve adalet anlayışının zedeleneceği ihtimalinden endişe ediyorum.

İktidarlar, öfke ile hareket etmemeli, eyvallah ama adaleti tesis etme gibi bir yükümlülükleri de olduğu unutulmamalıdır.

Kamuoyu vicdanı önemlidir ve yapanın yaptığının yanına kar kaldığını görmenin öfkesi gün gelir sizin içinizdeki bütün iyi düşünceleri boğar!

Başta da dediğim gibi adil olmak, güçlüyken maharet! Güçsüzken, güçten düşmüşken yapılacak adalet çağrıları sadece aciz ve zavallılara mahsus davranışlardır.

Kamuda; kamu hukukunda son on yılda değişimin an be an yaklaştığını duyan kurt bürokratik derin çeteler, ellerinden gelen bütün hünerleriyle devleti adeta talan etmişlerken kamuoyu vicdanını rahatlatan hiçbir yargılamanın olmaması düşündürücüdür.

Hırsızların üstüne gitmeyen, gidemeyen bir iktidarın samimiyeti her türlü teste, ileride de kapı aralayacak ve yapacağı bütün samimi gayretleri de boşa düşürecektir endişesindeyim.

15 Temmuz gibi bir ihanet kalkışmasının bile bu tür çetelerin ekmeğine yağ sürdüğünü, delilleri kararttıklarını, kendilerini saklamak adına, acımasızca masumları çoğalttıklarını düşünmeden edemiyorum.

Benim bu milletin ferasetine inancım fazla ve her kuruşunun da, terinin her damlasının da  kutsal olduğuna inanıyorum. Bu yüzden yönetimde olanların bunun bilinciyle adalet mekanizmalarını tez zamanda çalıştırarak bu çetelerin ucu nereye giderse gitsin; - sanki Amerika’dan öte yol mu var?- inlerine girip, köklerini kazımalarını dört gözle bekliyorum.

En tehlikeli düşman; yaralı düşmandır ve ille de adaletle, son hamlenin gereği de yapılmalıdır.

Son sözü; yazının ruhuna uygun olduğu gibi, içinde bulunduğumuz ayın da ruhuna uygun olarak destanlar şairi merhum Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu söylesin.

Ekmek, su, aş bulmak gecikebilir, / Temele taş bulmak gecikebilir,  / Devlete baş bulmak gecikebilir, / Adalet gecikmez, tez verilmeli.

06 Ağustos 2018 Paylaş
 
Bu yazı için yapılan yorumlar ( 0 ) + Yorum Yaz

Yorum bulunamadı !..

 
facebook.com/HaberEgeli
 
Yazarın Diğer Yazıları
BAĞIMLILIK ÜZERİNE
AVNOCA
BAHAR ÇİÇEKLERİ
ŞEHİR TAŞIYAN ADAMLAR (1)
ÇALIK KÖYÜNDEN DİYAR-I MENTEŞE’YE. MUSTAFA ÇALIK MUĞLA’DA.
KUMRU VE KADIN
CUMHURİYETE ÖZEL YÜZDE ELLİ
İLAHİ MİSYON
İKİ KİTAP
DARIYERİ İÇİNDE KİTAP OLAN KÜLTÜR ŞENLİĞİ
TÜRKÜLERLE UYANMAK
YÜZYILIN YANGINI
BAŞLIĞA GEREK OLMAYAN BİR YAZI
BEN SUSTUM, KİTAP SUSTU, KEMAL TAHİR KAYBOLDU
TATLI DİLLİ GÜZEL İNSANLAR
ADAY VE ADAY ADAYI DUASI
DEPREMİN DEPREŞTİRDİKLERİ
BİRİLERİ VAR
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI (2)
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI
 

WEB TV Tüm videolar
Deplasmanda plasebo
 
Şeyhim kainata alışamadım
 
 
FOTO GALERİ Tüm galeriler
 
 
 
? Anket
Spor Toto Süper Lig 2022-2023 Sezonu Şampiyonu Kim Olur?
 
   
Spor Kent Haberleri Politika Ekonomi Yazarlar Sağlık Eğitim Asayiş Kültür Sanat Yaşam Dünya Magazin
facebook.com/haberegeli twitter.com/haberegeli Google+   Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Künye
Sitene Ekle
İletişim

© Copyrigth 2013 haberegeli.com tüm hakları saklıdır
  Sitemiz abonesidir