27 Nisan 2024, Cumartesi Web TV Foto Galeri Sosyal Medya Mobil Uygulamalar Arşiv
 
 
Erdal Çil

TÜRKÜLERLE UYANMAK

TÜRKÜLERLE UYANMAK

Şehirde yaşamanın belli zorlukları var, kolaylıkları olduğu gibi.

Mesela hep aksiyon, koşuşturmaca, araç trafiği, eksoz sesi, kokusu, motor gürültüsü vesaire.

Üstüne bir de üstünüze üstünüze gelen çarpıklıkların haberleri, zamlar; ekranlardan, sosyal platformlardan yayılan felaket senaryoları falan da eklenince daralmamanız, sağlıklı kalmanız neredeyse imkânsız.

Bu yüzden sabahları erken uyanır ve şehri sabah yaşamaya gayret ederim. Geç yatıp uykumu alamadığım bazı sabahlar yorgan basar olup uyumak istesem de verimli olmaz o uyku.

Ya kâbuslar görür uyanırım ya da atlı düşüncelerin nal sesleri çınlar kulaklarımda.

Bugün de öyle oldu.

Nereden takıldıysa aklıma atamadım zihnimden.

Bir sağa döndüm bir sola olmadı. Gözlerim sürekli kapalı ama sanki diğer bütün azalarım açık ve hepsi birden kalk diyorlar adeta.

Sonunda onlar kazanacaklar ama benim de kolay pes etmeye niyetim yok.

Yatıyorum.

En azından bir bahanem olmalı ki kalkmalıyım. Bir münasebetsiz düşünce beni öyle kolay ayağa dikmemeli sabahın bu saatinde.

Sımsıkı kapattım gözlerimi ve kulaklarıma da emrettim duymaması için.

Sanki kazanıyor gibi olmuştum kısa bir an. Birden aşağıda caddede, parkın hemen yanında, elindeki çalı süpürgesinin sesleri arasında duyduğum bir türkünün dizelerine hayır diyemedi kulaklarım.

“Mevla’m birçok dert vermiş

 Beraber derman vermiş.

 Bu tükenmez derdime

 Neden ilaç vermemiş.”

 O kadar yanık ama bir o kadar da kontrollü ve sessiz söylenen sözler...

Bağırıp çağırmıyor. Etrafın halen uyuduğunun ve onları rahatsız etmemenin hassasiyetinde besbelli ama benim kulaklarım az önce bahsettiğim gibi pür dikkat ve bahane arıyor.

Başardılar!

Kalktım.

O saatin en masumuna bakmak üzere pencereye yaklaştım.

Elindeki çalı süpürgesini, kaldırım taşlarının kenarında söylediği dizelerin ritmine uyarak öyle masum, öyle halvet olmuş bir halde sallıyordu ki…

Değil beni, bütün dış dünyayla bağını kesmiş gibi süpürüyordu oraları.

Dertler, düşünceler, dünyanın bütün dertleri sabahın bu saatinde önünde yumak yumak olmuşlar, artık direnemiyorlardı.

Adam başarmıştı.

Süpürmüş atmıştı kafasında ne varsa sanki.

Türkünün sonları da adamı da beni de rahatlatır cinste son bulmuştu.

“Allah’ın verdiği dert

 Gün olur gelir geçer.

 Aşka düşen yürekler

 Yanar kül olur geçer.

 

 Zalim ağlatma beni

 Derde bağlatma beni

 Gülüp sızlatma beni

 Diley diley diley yar.”

Böyle bir adamla, böyle bir türküyle başlayan günde bozgun, hüsran, ümitsizlik olur mu?

Ayaktaydım artık ve bu şevk ile yürümeli, güne adım atmalıydım.

Sokağın başındaki simit fırınında çalışan kürekçi dışarısın nemine, sıcağına aldırış etmeden fırının açık olan ağzından küreğini sallamış ve nar gibi kızaran simitleri ustalıkla çıkarma derdindeydi ama yaklaşınca onun da seslendirdiği türküyü duymuştum.

Onun sabahın bu saatinde başkasının derdi, tasasıyla ilgisi yoktu. Dışarıdakilerle ilgisini kesmiş, önüne işine odaklanmıştı.

Değmen benim gamlı yaslı gönlüme

 Ben bir selvi boylu yardan ayrıldım.

 Evvel bağban idim dostun bağında

 Talan vurdu ayva nardan ayrıldım.”

Dışarısı sabahın bu saatinde bile sıcaktı ve esmiyordu ama böyle bir adamın değil fırının önünde, içinde bile olsa o ateş o adama ne denli dokunabilirdi ki?

Yol boyu epey yürümüş, sırtım sırılsıklam olmuştu. Esnaf yeni yeni açmaya başlamış, kapılarının önünü süpürüp, birbirlerine tatlı tatlı takılırlarken bazılarının açtığı radyolarında da yine sabahın bu saatlerinde genelde hep türküler vardı.

Eve dönmüş, duşumu almış ve iki gündür başladığım kitabın en heyecanlı bölümüne gelmiştim. Balkona gelip oturmadan ilk işim, az sonra damlayacak olan müdavim kumrularımız için su tasını doldurmak ve mermer saçak üzerine bir miktar bulgur koymak olurdu.

Bulguru da koyduktan sonra hemen karşı çaprazımızdaki binanın üçüncü katının da inşaatının kabasının neredeyse bitme aşamasına geldiğini görünce şaşırmıştım.

Ne kadar çabuk yapmışlardı.

Öyle diyorlardı ya: Sen paradan haber ver!

Ustalar çoktan kurdukları iskelenin üzerine çıkmışlar, duvarda çalışmaya başlamışlardı bile.

Dillerinde ne mi vardı?

Tabii ki türkü.

Bizim insanımızın sadece bu yönüyle bile farklı, özel bir yanı olduğunu düşünürüm.

Söyleyen söylemiştir artık. Bizden biri olduğundan bizi iyi anlatmış, iyi çözmüştür.

Yeni şeyler söylemek elbet gerekli ama eskilere de kulak vermek, onlarla bağ kurmak, yaşadıklarımızın, çektiklerimizin, başımıza gelenlerin çok daha fazlalarının eskilerde de yaşanmış olduklarını bilmemiz rahatlatmaz mıydı insanı?

Biz en zor zamanlarımızda bile türküleri dilimizden düşürmeyen bir toplumuz.

Bizim gönül coğrafyamızın sınırları bu yüzden siyasi sınırlarımızın çok üzerindedir.

İskelenin üzerindeki usta ise sesini yükseltmiştir artık. Çünkü gün yükselmiş, etrafta insanlar çoğalmış ve saklamaya gizlemeye artık gerek kalmamıştır.

Usta Tokat yöresinden bir Mehmet Erenler ezgisini sesinin bütün perdelerinin hakkını vererek okumaktadır.

“Sabahın seherinde ötüyor kuşlar

 Balınan yoğrulmuş o sırma saçlar.

 Kudretten çekilmiş karadır kaşlar

 İşte bu gönlümün cananı geldi.”

Erdal ÇİL

[email protected]

23 Ağustos 2023 Paylaş
 
Bu yazı için yapılan yorumlar ( 0 ) + Yorum Yaz

Yorum bulunamadı !..

 
facebook.com/HaberEgeli
 
Yazarın Diğer Yazıları
BAĞIMLILIK ÜZERİNE
AVNOCA
BAHAR ÇİÇEKLERİ
ŞEHİR TAŞIYAN ADAMLAR (1)
ÇALIK KÖYÜNDEN DİYAR-I MENTEŞE’YE. MUSTAFA ÇALIK MUĞLA’DA.
KUMRU VE KADIN
CUMHURİYETE ÖZEL YÜZDE ELLİ
İLAHİ MİSYON
İKİ KİTAP
DARIYERİ İÇİNDE KİTAP OLAN KÜLTÜR ŞENLİĞİ
TÜRKÜLERLE UYANMAK
YÜZYILIN YANGINI
BAŞLIĞA GEREK OLMAYAN BİR YAZI
BEN SUSTUM, KİTAP SUSTU, KEMAL TAHİR KAYBOLDU
TATLI DİLLİ GÜZEL İNSANLAR
ADAY VE ADAY ADAYI DUASI
DEPREMİN DEPREŞTİRDİKLERİ
BİRİLERİ VAR
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI (2)
RODOS VE ONİKİADALARDAKİ TÜRK VARLIĞI
 

WEB TV Tüm videolar
Deplasmanda plasebo
 
Şeyhim kainata alışamadım
 
 
FOTO GALERİ Tüm galeriler
 
 
 
? Anket
Spor Toto Süper Lig 2022-2023 Sezonu Şampiyonu Kim Olur?
 
   
Spor Kent Haberleri Politika Ekonomi Yazarlar Sağlık Eğitim Asayiş Kültür Sanat Yaşam Dünya Magazin
facebook.com/haberegeli twitter.com/haberegeli Google+   Anasayfam Yap
Sık Kullanılanlara Ekle
Künye
Sitene Ekle
İletişim

© Copyrigth 2013 haberegeli.com tüm hakları saklıdır
  Sitemiz abonesidir