Aile hekimlerinde randevu dönemi başlıyor

  Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, tıpkı hastanelerde olduğu gibi aile hekimlerinin de randevulu olarak çalışacaklarını belirterek, uygulamanın temmuz ayı itibarıyla başlayacağını söyledi. Bakan Müezzinoğlu, “Genel Sağlık Kapsamı Bakanlar Konferansı” sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

  Aile hekimlerinde başlayacak randevu sistemiyle ilgili bir soruya yanıt veren Müezzinoğlu, “Daha önce kamu hastanelerinde başlattığımız randevulu sisteme şimdi aile hekimlerimizin de dahil edilmesini planladık. Temmuz ayı itibariyle başlayacağız. Her sistemin başlangıçta bazı aksamaları mutlaka ki oluyor ama geldiğimiz nokta teknolojiyi daha iyi kullanabilen, zamanı daha iyi planlayabilen, hekim yetersizliğimizi zaman israfıyla da daha büyütmemek adına hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın zamanı en verimli şekilde hasta ve hasta için değerlendirebilmek adına randevu sistemine geçiyoruz. Kamu hastanelerinde bu anlamda yüzde 70’leri yakalayan bir başarımız var.

  Bu süreci inşallah aile hekimlerinde de başlatacağız. Yıl sonuna kadar sistemin kendi kendini geliştirecek bir noktaya ulaşacağına inanıyoruz. Ben tüm aile hekimlerinden, kendi muhatap oldukları hastaları ve aileleriyle yakın bir iletişimle verimli çalışmaları adına duyarlılık bekliyorum. Hastalarımızdan da planlı bir hizmet alımına destek vermelerinin, onlar için daha yararlı olacağına inanıyorum” dedi. Suda doğum ve mikrocerrahi gibi tedavi uygulamalarının devlet hastanelerinde geçici bir süre bedava yapılmasıyla ilgili bir soru üzerine ise Müezzinoğlu, “Haberlerle ilgili bir bilgim yok. Bizim suda doğum ya da mikrocerrahi konusunda tıbbi anlamda bütün işlemlerin kamu hastanelerinde ücretsiz yapılmasıyla ilgili zaten ilkesel bir şeyimiz var ama çok ekstrem hadiselerin planlamasını Çalışma Bakanlığımız ile birlikte yapıyoruz” şeklinde konuştu.

GEZİ PARKI’NDAKİ SAĞLIK HİZMETLERİ

  Bakan Mehmet Müezzinoğlu, bir basın mensubunun, “Gezi Parkı olaylarıyla ilgili haklarında soruşturma açılan tıp fakültesi öğrencileri var mı? Varsa sonuç ne olacak?” şeklindeki sorusuna da yanıt verdi. Gezi olayları süresince revir gibi hizmet veren yapıların yasal olup olmadığına bakmak gerektiğini kaydeden Müezzinoğlu, “Öyle bir yasal zemin hukuken söz konusu değil. Bir otelin otoparkının günlerce, haftalarca, ’Sağlık hizmeti sunuyorum’ adı altında yasal olmayan bir yapıda olmasını hukuk devletinde, demokratik bir ülkede doğru kabul edebilmek mümkün değil.

  Taksim Meydanı’na, o otopark yakınında hastanelerimiz var. Bu hastanelerde de 24 saat hizmet veren ekiplerimiz var. 24 saat hiç kesintisiz ambulans hizmeti veren ve her an ambulansın çağrıldığında ortalama 7 dakikada ulaşılabilen imkanlar var. Bütün bu imkanları Türkiye ideal bir şekilde verirken birilerinin yasal zemin dışında bir meşruiyet aramasının doğru olmadığını ifade etmek isterim. Yapılan hizmet nedir, kaydı var mıdır, hizmeti veren kimdir, yetkisi var mıdır?” dedi. O revirlerde önlüklü sağlık hizmeti sunduğunu söyleyen 7 kişiden 4’ünün hekim olmadığını, birinin de 7 ayrı suçtan arandığını kaydeden Müezzinoğlu, “Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı olarak her insana, pozisyonu ne olursa olsun, ister eylem muhatabı olsun, ister eylemi ortadan kaldırmak için görevli olan güvenlik güçlerimiz olsun, hiçbir ayrım yapmadan sağlık hizmetini en doğru, en ideal, en hakkaniyetli şekilde vermek zorundayız. Yasal olmayan hizmetler veya uygulamalarla ilgili gereğini savcılıklar yapar. Biz bu anlamda Sağlık Bakanlığını ilgilendiren denetim ve takip değerlendirmelerimizi yapıp gereken yerlerde de savcılıklara suç duyurusunda bulunuruz” şeklinde konuştu.