Her gün 3-4 bin ölümün gerçekleştiği ülkemizde, son üç yılda Türkiye’nin en çok organ bağışı yapılan 5 sağlık kurumu arasında yer alan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi, Sağlık Bakanlığı’nın düzenlediği törenle ödüllendirildi.
Her yıl Kasım ayının ilk haftasında gerçekleştirilen “Organ Bağışı ve Nakli Haftası” kutlamaları çerçevesinde Ankara’da düzenlenen etkinlikte, Türkiye’nin en iyi 5 hastanesi arasında yer alan DEÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Refik Mas’a ve “Organ Nakil Koordinasyon Ekibi” adına DEÜ Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Uzm. Hem. Pakize İstan’a plaket verildi.
Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Şencan, Türkiye Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterleri, Bölge Koordinasyon Ekipleri ve yaklaşık 2000 davetlinin katıldığı programda, Başhekim Prof. Dr. M. Refik Mas ve Uzm. Hem. Pakize İstan, iki ödül alarak büyük onur yaşadı. Organ naklinde çok deneyimli ekiplerle Türkiye’nin her bölgesinden gelen hastalara hizmet verdiklerini belirten Başhekim Prof. Dr. Mehmet Refik Mas, her bağışın yeni bir yaşam anlamına geldiğini, bilinç ve duyarlılığın artması yönünde çaba harcadıklarını ifade etti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde son üç yılda 54 beyin ölümünün tespit edildiği, 27 ailenin organ bağışında bulunduğu belirtildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen hastaların ailelerinin, en acılı anlarında aldıkları paha biçilmez karar ile 97 organ nakli bekleyen hastaya yeni yaşam hediye ettiklerini belirten Uzm. Hem. Pakize İstan şu bilgileri verdi:
“Türkiye geneline bakacak olursak; her gün bin ölümden ancak üç-dört tanesi beyin ölümü olup, günde yaklaşık 10, yılda 3650 beyin ölümü tanılanması gerekmekte. Resmi kayıtlarda ise beyin ölümlerinin ancak yüzde 40’ının tanılanarak bildiriminin gerçekleştiğini görüyoruz. 2012’de ülkemizde 1474 beyin ölümü gerçekleşti ve 347 aile (yüzde 24) organ bağışında bulundu. Ege Bölgesi ve İzmir pek çok konuda olduğu gibi “Organ Bağışı ve Nakli” konusunda lider olma özelliğini sürdürdü.
Resmi kayıtlara göre; 2012’de kadavra donörden organ temininde İspanya, dünya ülkeleri arasında milyon nüfus başına (pmp) 35 oranı ile ilk sırada yer alırken, bu oran Batı Avrupa’da 18, Kuzey Amerika’da 17, Türkiye’de ancak 4.7 oldu. Ege Bölgesi’nde ise bu oran 8.1, İzmir’de 17.1 olarak kayıtlara geçti. Bir başka deyimle; İzmir, Batı Avrupa Ülkeleri düzeyinde yer aldı. Kentimizin bu başarısının temelinde; Ege, Dokuz Eylül ve Katip Çelebi Üniversite Hastaneleri, Bozyaka ve Tepecik Eğitim Araştırma Hastaneleri gibi toplam 6 bin yatağa sahip köklü merkezleri bünyesinde barındırması ve bu hastanelerin donör tanılama ve organ bağışı konusundaki özverili çalışmalarının yattığını görüyoruz. Son yıllarda düzenlenen bilinçlendirme kampanyaları ile organ bağışlarında ciddi artış oldu. Ancak nakil bekleyen hasta sayısı düşünüldüğünde bu artış maalesef yetersiz.
Bugün, 23 bin 840 hasta nakil bekleme listesinde. Geçen yıl toplam 3985 nakil gerçekleşti. Bunların 2891’i böbrek, 1001’i karaciğer (yüzde 98), 61’i kalp nakli oldu. Nakillerin ancak yüzde 20-25’i kadavra donör kaynaklı olup, geri kalanı canlı donör kaynaklı nakiller olarak gerçekleşti. Bağış yetersizliği nedeniyle bekleme listesine kayıtlı hastalarımızın çoğu da ne yazık ki organ nakli olamadan hayatını kaybediyor.”