PYD Lideri o raporu yalanladı

   PYD Lideri Salih Müslim, PYD’nin Suriye’de kimyasal silah ele geçirerek Kandil’e teslim ettiği yönünde basında yer alan raporunun yalan olduğunu, Kürtlerin hiçbir zaman kimyasal silah kullanmadığını ve elde etmediğini söyledi.

   Almanya’daki temasları kapsamında İHA’ya açıklamalarda bulunan PYD Başkanı Salih Müslim, Türkiye’ye geçtiğimiz haftalarda düzenlediği ziyaretlerde Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle olan görüşmelerinde ön plana çıkan konuların sınır meselesi, El Nusra meselesi ve insani yardımlar meselesi olduğunu söyledi. Görüşmede ayrıca PYD’nin sivil yönetim projesinin de ele alındığını kaydeden Müslim, “Sivil yönetim meselesinde anti propagandalar yapılmıştı. Oradaki kuşkuları gidermeye çalıştık.

   Bu insani yardım meselesinde tekrar söz verildi, bazıları yapılmıştı. Daha devam ettirilmesi, başka yerlerden de geçişlerin sağlanması için çalışma sözleri verilmişti. Nusra meselesinde bizim kuşkularımız vardı. O kuşkular halen devam ediyor. Geçişler oluyor, bu yaralıların getirilmesi oluyor. Bunlar halen süren kuşkularımızdır. Umarız önümüzdeki görüşmelerde bunlar giderilmiş olur” şeklinde konuştu.

Müslim, Suriye’nin doğusunda Kürt nüfusunun yaşadığı bölge olarak adlandırılan Rojava’da, El Nusra Cephesi ile olan savaşta ne durumda oldukları ve Esad yönetiminin bölgede kendilerine karşı tutumunun ne olduğunun sorulması üzerine şunları söyledi: “El Nusra Cephesi’nde çarpışmalar halen devam ediyor. Geçen günlerde bazı noktalarda yoğun çarpışmalar oldu. Özellikle bu Telabyad’da, Akçakale’de, bir de Koba’nın batısında şiddetli çatışmalar oldu ama püskürtüldü. Başka yerlerde de arada sırada bazı saldırılar oluyor. Bunlara karşı konuluyor. Biz onlara karşı üstünlük sağlıyoruz. Buradaki Kürt güçleri yahut YPG güçleri onların karşısında durabiliyor ve gerçekten böyle etkili darbeler oluyor saldırıları sırasında. Esad’ın rejimi bizim bölgemizde yok zaten. Biz herhangi bir temasta bulunmuyoruz. Geçenlerde Halep’te rejimin adamları tekrar saldırmaya çalıştılar. Beş kişi öldürüldü ve geri çekildiler. Başka yerlerde de temasımız yok. Yalnız Halep’te arada sırada çarpışmalar oluyor rejimle”

“SINIR KAPISI SİYASİ AMAÇLAR İLE KULLANILMAMALI”

PYD Başkanı Salih Müslim, Suriye ile Kuzey Irak arasındaki sınır kapılarının açılması sonrasında Erbil’deki Kürt Yönetimi ile olan ilişkilerin nasıl durumda olduğuna yönelik soruya, “İlişkiler daha önceden belli bir tempo almış durumda. Bu sınır meselesinde biraz gerginleşti bu ilişkiler. Biz baştan beri bu sınır kapısının siyasal bir araç olmaktan çıkarılması gerektiğini, siyasi amaçlar ile kullanılmaması gerektiğini söylemiştik. Bu, üç aydan sonra anlaşıldı. Rojava’da uygulanan ambargonun ne tepkiler doğurduğunu, ne sonuçları olduğunu gösterdi. Binlerce insan kalkıp sınırı geçti. Zorla geçti sanki. Müsaade verilmedi, ama maalesef o geçen insanlar sadece tek yönlü geçti. Burada halen ticaret yok, giden insanlar yok. Resmi bir kaç kişi gidiyorsa, bu demek değildir ki kapılar açılmıştır. Umarız yakında bu kapı hem ticaret için açılır, hem insani yardımlar için açılır, hem de bu göç son bulur” cevabını verdi.

Sınır kapılarının istenilen şekilde kullanılmadığını dile getiren Müslim, kapıların insani yardım ve ticaret için açılmamış olduğunu söyledi. Aynı şeyin kuzeydeki ve Türk sınırları içerisindeki kapılar için de geçerli olduğunu vurgulayan Müslim, “Umarız bu ambargo kaldırılır. Halka uygulanan ambargonun çok kötü sonuçları oluyor. Onun için bir Kürt tarafı olarak Barzani’nin bunu göze alması gerekir diye düşünüyoruz” dedi.

“ESAD REJİMİNİN KİMYASAL SİLAH KULLANARAK AHMAKLIK YAPACAĞINI KİMSE TAHMİN EDEMEZ”

Müslim, Suriye’deki iç savaşta kimyasal silah kullanımı iddialarını ise, “Kimyasal silah hassas bir konudur. Eğer gerçekten Şam’ın yakınındaki Guta’da kullanılmışsa bu rejim tarafından yapılan çok büyük bir aptallıktır. Bir komite gelmiş, inceleme yapıyor, sorguluyor ve araştırmada bulunuyor; kalkıp onun burnunun dibinde, beş kilometre uzakta kimyasal silah kullanıyorsun. Demek ki hiç aldırmıyorsun bunlara. Onun için kimin doğrudan kullandığını bilmiyorum. Rejimin böyle bir ahmaklık yapacağını hiç kimse tahmin edemez. Onun için bağımsız bir araştırma yürütülürse muhakkak bunun failleri veyahut kimyasal silah kullananlar ortaya çıkar. Biz bunu temenni ediyoruz ve istiyoruz da. Ama bunu kınıyoruz tabi. Kimyasal silah şaka meselesi değil. Bu toplu katliam silahıdır. Onun için kullanan kişiye uygulanacak cezaları çok ağır olmalıdır” sözleriyle yorumladı.

“KÜRTLERİN KİMYASAL SİLAH ELE GEÇİRİP KANDİL’E TESLİM ETTİĞİ RAPORU YALANDIR”

PYD’nin Suriye’den kimyasal silah ele geçirip Kandil’e teslim ettiğiyle ilgili basında çıkan raporunu nasıl değerlendirdiği sorulan Salih Müslim, raporun koskoca bir yalan olduğunu, Kürtlerin hiçbir zaman kimyasal silah kullanmadığını ve elde etmediğini söyledi. Müslim, “Bu büyük bir yalandır. Kürtler hep kimyasal silah kurbanı olmuştur. Halepçe’de olsun, başka yerlerde olsun. Onun için silah kurbanı kalkıp kimsede denemez. Kimse de vermez zaten Kürtlere. Bunu söylemek düpedüz bir yalandır. Kim söylemişse ondan sorulur bu yalanın cezası” dedi.

“KUZEY IRAK’TAKİ MODEL BİZİM İÇİN ÖRNEK DEĞİLDİR”

“Gelecekteki statünüzü nasıl görüyorsunuz? Suriye içinde özerk bir bölge mi, yoksa Irak’taki bölgesel Kürt yönetimiyle birleşme durumunuz olabilir mi?” şeklindeki soruyu yanıtlayan PYD Başkanı Salih Müslim, demokratik bir Suriye içinde belli bir model uygulamak ve demokratik özerklik elde etmek istediklerini söyledi. Bu konuyu Arap ortaklarıyla da görüştüklerini belirten Müslim, onların da bu modeli Suriye için uygun gördüklerini ve bütün Suriye’ye uygulanması gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Bu model ile birlikte bütün Suriye’de demokratik özerklik alanı olacağını, onun için yalnız Kürtlerin değil, Suriye’de birleşen herkesin bu demokratik özerklikten faydalanacağını ve Suriye’nin büsbütün bir parça olacağını dile getiren Müslim, “Herkesin kendini ifade edebileceği demokratik bir yönetim, demokratik bir özerklik içinde yaşayacağız. Suriye böyle olmalıdır. Onun için Kuzey Irak’taki model bizim için örnek değildir. Biz tam demokrasi istiyoruz, birleşik bir Suriye içinde yaşamak istiyoruz” ifadelerinde bulundu.