Zayıflamayı düşünerek aç kalmanın veya öğün atlamanın düşünülenin aksine genelde kilo alımı ile sonuçlandığı belirtildi.
Aydın Özel Kent Hastanesi Diyetisyeni Nazan Uçar, sağlık beslenmeyle ilgili olarak yanlış bilinen konular hakkında bilgi verdi. Sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam ya da kilo kontrolü ile ilgili yeni bilgiler ve yeni uyarıların sürekli gündemde olduğunun altını çizen Uçar,
“Bu kadar gündemde ve gündelik yaşantımızın içinde olan sağlıklı beslenme konusunda şüphesiz ki duyduğumuz her şey doğru değil. Hele ki konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından söylenen ve halkın içinde kulaktan kulağa dolaşan bilgilerin birçoğu yanlış. İşte sağlıklı beslenme hakkında doğru bilinen bazı yanlışlar. Zayıfla düşünerek aç kalmak, öğün atlamak düşünülenin aksine genelde kilo alımı ile sonuçlanır. Çünkü yeterince beslenemeyen metabolizma, durumu ‘kıtlık var’ olarak algılar ve tüketilen besinleri ‘tekrar aç kalırsam enerji olarak kullanırım’ mantığı ile vücutta yağ şeklinde depo eder. Ayrıca öğün atlandığı zaman bir sonraki öğünde daha fazla besin tüketilir” dedi.
EKMEK, PİLAV VE MAKARNAYI BESLENMEDEN ÇIKARMAYIN
Zayıflamak isteyen kişilerin ekmek, pilav ve makarna gibi karbonhidrat içeriği yüksek gıdaları günlük beslenmelerinden çıkarmalarının en yaygın görülen yanlış davranış olduğuna dikkat çeken Nazan Uçari “Oysa vücudumuzun en büyük oranda ihtiyaç duyduğu makro besin öğesi karbonhidratlardır. Bu besinler alınmadığı zaman dengeli beslenme olmayacağı ve B grubu vitaminler eksik alınacağı için sağlıklı kilo kaybı söz konusu olamaz. Bu şekilde verilen kilolar ise hızla geri alınır, çünkü karbonhidratların kısıtlanması ile olan kilo kaybı aslında su ve kas kaybıdır. Ambalajın üzerinde ‘yağı azaltılmıştır’, ‘şekeri azaltılmıştır’, ‘diyet’ veya ‘light’ ibaresi bulunan ürünler o ürünün enerjisinin olmadığı anlamına gelmemektedir. Lezzet vermesi amacı ile mutlaka yağ, şeker,un, tuz gibi öğeler mevcuttur. Enerjisi light olmayan ürünlere göre gerçekten az olsa da hiç yok değildir. Bu ürünleri tüketirken aşırıya kaçmamak gerekir, aksi takdirde gereğinden fazla enerji bile alınabilir” diye konuştu.
Sabah uyanıldığında ılık su içilmesini öneren Uçar, “Amacı uykuda geçen zamandan sonra vücudu güne hazırlamaktır. Ancak ılık suyun içine eklenen sirke ya da limon suyunun ‘yağ eritici’, ‘zayıflatıcı’ hiç bir etkisi yoktur. Limon sadece tok tutucu özelliğe sahiptir ve kalori değeri çok düşüktür. Özellikle mide rahatsızlığı olan bireylerin aç karnına bu içecekleri içmesi zararlı olabilir. Yumurta yaklaşık olarak 200-225 mg kolesterol içerir ve sağlıklı bir kişinin günlük kolesterol ihtiyacı 300 miligramdır. Kolesterol içeriğinin yüksek olduğu doğrudur; ancak yumurta yağ asitleri bakımından değerlendirildiğinde büyük çoğunluğunun doymamış yağ asitlerinden oluştuğu görülür. Buna ek olarak lesitin içerdiği için kolesterolü yükseltme oranı, yağlı et veya tam yağlı sütler ile kıyaslandığında daha azdır. Yumurta protein kalitesi en yüksek olan besin olması, vücudumuz için gerekli vitaminleri ve mineralleri içermesi sebebiyle mükemmel bir besindir. Kan kolesterolü yüksek olan kişiler, hipertansiyon, kalp-damar hastaları haftada 1-2 adet yumurta tüketebilirler. Sağlıklı bireyler ve çocuklar ise her gün bir adet yumurta tüketebilir” ifadelerini kullandı.
YAĞLI TOHUMLARA DİKKAT
Yağlı tohumların kalp sağlığı açısından değerli yağ asitlerine sahip olduğunun ve bu sebeple beslenmede yer alması gerektiğini altını çizen Uçar, şu uyarılarda bulundu: “Ancak yüksek yağ içeriği nedeniyle çok fazla tüketilmesi kolesterolü düşürmeyeceği gibi kilo alımına sebep olabilir. Eğer tüketilecekse 2 adet ceviz, 6-7 adet fındık ve 6-7 adet badem yeterli olacaktır. Günlük alınan enerjinin yüzde 25-30’ u yağlardan gelmeli. Bu yağların da yaklaşık yüzde 7-10‘u doymuş, yüzde 10’u tekli doymamış, yüzde 10-15‘i çoklu doymamış yağ asitlerinden karşılanmalı. Zeytinyağı tekli doymamış yağ asiti olduğu için mutlaka diyette yer verilmeli fakat çoklu doymamış yağ asitlerini unutmamak kaydıyla! Zaten hayvansal kaynaklı besinlerden doymuş yağı alınıyor. Bunun dışında günlük yağ gereksinimi için zeytinyağı ile birlikte mısırözü yağını eşit oranda karıştırıp yemeklerde ve salatalarda bu yağ karışımı kullanılmalı”