CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk'teki "Tarafsız Bölge" programında Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, 'iç güvenlik reformu'nun Kenan Evren'in 12 Eylül'de getirdiği düzenlemelerle üç aşağı, beş yukarı aynı olduğunu söyledi.
Hükümetin suçluları yakalayıp adalete teslim edemediğini, bu acizliğini de yeni yasalarla geçiştirmeye çalıştığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Getirilen düzenleme büyük ölçüde Kenan Evren'in 12 Eylül'de getirdiği düzenlemelerle üç aşağı, beş yukarı aynı. Hatta devletin güvenliği, milli güvenlik gibi pek çok kavram var ve katalog suçları da bu çerçevede artırıyorlar" dedi.
CHP lideri, "Adam kütüphaneyi yakıyor, okulu, Atatürk heykellerini, bayrağı yakıyor, ortada kimse yok. HDP bunları yapanları provokatör olarak suçluyor, peki bunlar provokatörse, bunları devlet yakalayamıyorsa, o zaman bunları yapanlar devletin içindeki bazı unsurlar mı?" diye sordu.
Türkiye'nin kan gölüne döndüğünü ve hükümetin ne yapacağını bilemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Hemen koşa koşa Apo'ya gittiler, olaylar boyumuzu aştı, bizi bundan kurtar dediler. Abdullah Öcalan talimatı verdi, olaylar olduğu gibi kesildi" diye konuştu.
Düzenlemenin Almanya örneğinden yola çıkarak hazırlandığını kaydeden Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın sözünü hatırlatarak, "Şiddet misliyle karşılık bulacak" diyen Batılı bir siyasetçi olamayacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Başbakan bir TOMA yakılırsa, 6 TOMA ile gideceğiz diyor, 77 TOMA ile gitsen ne olur? Hukuku egemen kılacaksın sen, devleti akılla yöneteceksin. İstihbaratı önceden alacaksın. O istihbarata göre önlemi alacaksın. Bunları yaparsan, pek çok olay kendiliğinden çözülür. Şiddete her zaman karşı çıkmak hepimizin görevidir. Şiddetin şiddeti getireceğini de hepimiz biliyoruz. Devleti şiddetle, baskıyla yönetemezsiniz. Baskıyla devleti yönetenler tarihin önünde hep mağlup olmuşlardır."
Düzenlemelerin geçmişte var olup, sonra AK Parti iktidarının değiştirdiği hükümleri içerdiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Şunu sormaktan kendimi alamıyorum, ya geçmişte yaptığınız yanlıştı ya şimdi yaptığınız yanlış. Siz nasıl bir hükümetsiniz?" dedi.