Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis Yürütme Kurulu, IŞİD saldırısı altındaki Kobani’yle ilgili "Barışın yolu Kobanê’den geçer…" başlıklı bir açıklama yaptı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
Barışın yolu Kobanê’den geçer…
Katliam çetesi IŞİD, Rojava’nın bir parçası olan Kobanê Kantonu’nu işgal etmek, orada yaşayan ve direnen Kürt halkına yönelik ağır bir katliamı gerçekleştirmek için 23 gündür kuşatmasını sürdürüyor.
Kobanê, bütün insanlık ailesi adına direniyor. Kobanê halkı topraklarını, evlerini, canlarını korumak için tarihsel bir direnişi bütün imkansızlıklara rağmen onurla ve kararlılıkla sürdürüyor. Kobanê direnişi aynı zamanda IŞİD vahşetinin Suriye ve Irak toprakları başta olmak üzere Ortadoğu ve Türkiye’yi etkilemesinin ve yayılmasının önüne geçilmesi açısından da büyük bir önem taşıyor. Bugün Kobanê’ye yönelik saldırılar da Rojava Devrimi’ni boğma hevesinden başka birşey değildir.
HDP olarak, bütün yerel örgütlerimizle ve dostlarımızla Kobanê ve Rojava’yı savunma, destek ve dayanışma mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
- Türkiye topraklarından IŞİD’e sağlanan her türlü desteğin derhal kesilmesi,
- Özsavunma dahil Kobanê halkının bütün ihtiyaçlarının sağlanması için Türkiye’den bir koridor açılması,
- Rojava’nın Kanton Yönetimleri statüsünün tanınması Kobanê’de direnenlerin talepleridir. Bu talepler hepimizin talepleridir.
HDP olarak, IŞİD’in Kobanê’yi işgal etmesinin önü alınamaz bir kırılma ve felakete sürüklenme ihtimalini güçlü biçimde barındırdığına bir kez daha işaret ediyoruz. Çözüm süreci ile Kobanê’nin birbirinden koparılamayacağını, barışın yolunun Kobanê’den geçtiğini, biri çökerse diğerinin de çökeceğini ve büyük bir psikolojik kırılma yaşanacağını bir kez daha vurguluyoruz.
- Türkiye demokrasi, emek ve barış güçlerine,
- Aydınlara, sanatçılara, yazarlara, akademisyenlere,
- Bütün kadın kuruluşlarına, derneklerine, örgütlerine,
- Alevi toplumuna ve bütün inanç gruplarına,
- Özgürlüğü, onuru, ağacı ve demokrasi için ayağa kalkan Gezi direnişçilerine, gençlere,
- Yaklaşık 2 yıldır süren çatışmasızlık, çözüm ve barıştan yana olan bütün insanlara,
- Müslüman halka,
- İşçilere, emekçilere ve sendikalara sesleniyoruz…
Rojava ve Kobanê’ye saldırarak adil ve eşitlikçi, özgürlükçü bir gelecek umudumuzu yok etmek, başarabilme umudumuzu kırmak istiyorlar, buna izin vermeyelim.
Kobanê ve Rojava direnişi ile dayanışmamızı Türkiye’nin her yerine birlikte taşıyalım. Etkinlikler, sokak eylemleri, mitingler, toplantılar düzenlemek için ortaklaşalım. Çözüm ve barış sürecinin heba edilmesine izin vermeyelim.
IŞİD çetesi, kadınlara tecavüz ederek, pazarlarda köle olarak satarak ve kadınları hiçleştirerek Rojava ve tüm Ortadoğu’da kadınların uyanışını ve devrimci gelişimini boğmaya çalışıyor.
Farklı inançlara ve kültürlere yaşam hakkı tanımayan IŞİD vahşetine karşı ancak güçlerimizi birleştirirsek, mücadeleyi eşitlik ve özgürlük temelinde yükseltirsek başarılı olabiliriz. Rojava Ortadoğu’da farklı inançların ve halkların eşit ve barış içinde yaşayabilecekleri yeni bir yaşam modelidir. IŞİD saldırısı bu yeni yaşamı boğmayı hedefliyor.
IŞİD’in, İslamiyet’i maske yaparak, Allah’ın ismini katliamlarını örtmek için kullanarak yaptıklarına sessiz kalmayalım. İşlenen cinayetlerin farklı inanç ve mezhepleri tehdit ettiğini ve IŞİD’in elinde on binlerce Müslüman’ın kanı olduğunu unutmayalım.
Şu çok açık ki, Türkiye’deki barış süreci Rojava’dan ayrı düşünülemez. Irak veya Suriye Kürdistanı’nda yaşanan savaş ortamı kaçınılmaz olarak hepimizi doğrudan etkiliyor. Çözüm ve barış sürecinin sınır ötesi gelişmelerle etkileşimini değerlendirmek büyük önem taşıyor. Halklar arasındaki akrabalık ve komşuluk ilişkileri, Irak ve Suriye Kürdistanı ile kurulacak kültürel, ticari, ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkilerde sınır tellerini ve duvarlarını aşan bir yaklaşımın öncelik kazanmasını gerekli kılıyor.
AKP iktidarı, bugüne değin izlediği mezhepçi ve tekçi anlayışa dayalı politikalarla, Suriye ve Irak’taki cihatçı gruplara verdiği lojistik, askeri, siyasal ve manevi destekle sürecin buraya gelmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu tutuma son verilmelidir.
Hükümete bir kez daha çağrı yapıyoruz: Kobanê’ye destek vermemek, destek vermek isteyenleri de engellemekle çözüm sürecini tehlikeye itiyorsunuz. Talihsiz benzetmelerle, Şengal’de, Kobanê’de ve Rojava’da IŞİD katliamına karşı direnen güçlerle bu vahşet çetesini eşitleme hatasından vazgeçin.
Kobanê’de direnenlerin özsavunma başta olmak üzere her türlü ihtiyacının karşılanması için bir koridor açılmasına imkan verin. Kobanê’nin kapılarını açık tutun. Bunu zamana yayarak Şengal’den sonra yeni bir katliamın daha yaşanmasına, binlerce insanın ölmesine yol açmayın. Rojava’daki kanton yönetimleri ile doğrudan ilişki kurun ve statülerini tanıyın. Eğer hükümet ‘Suriyeli Kürtler doğal müttefikimiz’ diyorsa, o zaman bunun gereklerini bir an önce yerine getirmelidir.
IŞİD, Türkiye’nin de içsel sorunu olma yönünde gelişme gösteriyor, Türkiye’de de örgütleniyor. Bu konuda suskun kalarak tehlikenin önüne geçilemez. IŞİD’in Türkiye’deki yapılanmalarını dağıtın.
Bugün IŞİD’in yenilgiye uğratılması, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açacaktır. Ortadoğu yeniden şekillenirken, haritalar yeniden çizilirken, özgürlük, adalet, eşitlik ve demokrasi için mücadele edenlerin daha güçlü ve hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor olmalarının yolu budur.
Adil, eşitlikçi ve özgürlükçü bir gelecek umudumuzu büyütmek; demokrasi, barış ve özgürlüğü gerçekleştirme umudumuzu yaşatmak için susmayalım, mücadeleyi ortaklaştıralım. Yaşadığımız mahalleyi ve sokağı Kobanê ruhuyla direniş alanına dönüştürelim, IŞİD’in ve destekçilerinin kaybedeceğini kesintisiz bir şekilde haykıralım. Her gün ve her gece direnişi ve dayanışmayı büyüterek sürdürelim…
HDP Merkez Yürütme Kurulu
7 Ekim 2014