TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen Suriye-Irak tezkeresi 98 hayır oyuna
karşılık 298 evet oyuyla kabul edildi.
Tezkereyle TSK'ya yurtdışında operasyon yetkisi ile yabancı askerlerin Türkiye'den geçmesi ve Türkiye'de bulunması yetkisi veriliyor.
Oylama öncesi Meclis'te konuşmalar yapıldı. Konuşmalardan satırbaşları şöyle:
HDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, TBMM Genel Kurulu'nda Irak ve Suriye tezkerelerinin görüşülmeye başlamasından önce bir konuşma yaptı. Türkiye'nin bu çetenin palazlanmasında pay sahibi olduğunu savunan Zozani, "Tezkereyle tekrar bunların bir süre daha devam etmesini mi sağlamaya çalışacaksınız? Orada bir insanlık kıyımı var. İnsanlar güpegündüz evlerinde katlediliyor. Bu tezkereyle bir şey daha yapıyorsunuz: Kendini savunan, meşru savunma hâlinde olan insanlar ile sivil halk ile IŞİD çetelerini bir tutan bir tezkereyi karşımıza çıkarıyorsunuz. Kobani halkını IŞİD çeteleriyle, bu insanlık düşmanı vahşet çetesiyle bir tutan bir tutumu ortaya koyuyorsunuz. Sonra da çıkıp diyorsunuz ki: "Efendim, ya tezkereye evet diyeceksiniz ya da IŞİD çeteleriyle dirsek teması içerisinde olduğunuzu ifade etmiş olacağız." Yok öyle bir yağma. Sizin üzerinize atılı ve tespit edilmiş, sabit olan suçu başkasına yamayamayacaksınız. Çıplak gerçeklik ortadadır. Türkiye, bu çetenin, bu vahşet örgütünün palazlanmasında pay sahibidir ve günahını ortadan kaldırması için yapabileceği şey bu değildir" dedi.
CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, sınır güvenliği ile ilgili söz isteyerek konuştu. Hükümetin üç buçuk yıldır IŞİD dâhil Suriye'de savaşan gruplara destek verdiğini savunan Eryılmaz, "Hükûmet "Suriye yönetimini devireceğim." diye üç buçuk yıldır IŞİD dâhil Suriye'de savaşan radikal, köktenci, selefi gruplara silah dâhil her türlü lojistik desteği sağladığını, koruyup kolladığını, çatışmalarda yaralanan militanları devlet hastanelerimizde tedavi ettirdiğini, beş yıldızlı otellerde ağırladıklarını çok iyi biliyoruz. Şimdi bütün bu iş birliği ve dayanışma ortada iken, Hükûmet çıkmış sözüm ona "Suriye'de IŞİD'le mücadele edeceğim." diye önümüze tezkereyi getiriyor." dedi.
CHP Grup Başkanvekili Mehmet Akif Hamzaçebi, "8 paragrafın 7'sinde Suriye'deki Esad rejimi eleştiriliyor. Hedef Esad, Esad yönetimi. Esad'la Cumhuriyet Halk Partisinin bir alıp veremediği yok. Esad, demokratik olmayan, halkına baskı uygulayan, zulüm uygulayan bir devlet başkanıdır. Tezkerede IŞİD sadece bir yerde geçiyor. Bir yerde bir kelimeyle PKK geçiyor, bir kelimeyle de IŞİD geçiyor. Sokağa çıkalım, bütün dünyayı dolaşalım, televizyonlara bakalım, her yerde IŞİD teröründen bahsediliyor. IŞİD'in kafa kesen, vahşi, insanlık dışı uygulamalarından herkes rahatsız, bütün kamuoyu rahatsız. Buna gerçekten "Dur." demek gerekiyor. Türkiye'nin uluslararası koalisyonda yer alarak IŞİD'in bu terörüne son vermesi lazım, bertaraf etmesi lazım. Modern dünyadaki bu koalisyonda elbette Türkiye Cumhuriyeti de yer almak zorundadır ama Sayın Erdoğan'ın dün ifade ettiği "Şam yönetiminin derhal uzaklaştırılması bizim öncelikli hedefimizdir." cümlesi doğrultusunda hazırlanmış olan bu tezkere IŞİD'le mücadeleyi değil, emperyal yayılmacı hedeflerle, Suriye'de Türkiye'nin işgalci bir politikasının olacağını bize anlatmaktadır. Bunun gerçeği budur. Hiç kimse başka bir şey aramasın değerli arkadaşlar" dedi.
Hükümet adına konuşan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz "Bu tezkerenin amacı, mümkün mertebe, sınırlarımızda yaşanmakta olan çatışmaların ülkemize olan olumsuz etkilerini azaltmaktır. Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmektir. PKK terör unsurları varlığını sürdürmektedir, IŞİD tehdidi her iki güney komşumuzda da apaçık ortadadır" dedi.
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Halklarımızın geleceği, dünyanın geleceği, Orta Doğu'nun geleceği Kobane direnişindedir. Kobane'yi sahiplenin, Kobane'yi omuzlayın, kendinize yapacağınız en büyük iyiliği, çocuklarınıza en büyük iyiliği yapacaksınızdır mutlaka. Ama ne yazık ki elimizdeki tezkere, Başbakanın bu tezkereyi savunmakla IŞİD'e karşı olmayı özdeşleştirdiği kadar Kobane'deki halkın hakkını ve hayatını savunmuyor. Tezkereyi adım adım inceleyeceğiz ve göreceğiz ki her bir unsuruyla uluslararası hukuka aykırı, Anayasa'ya aykırı, bölgede ortaya çıkmış olan demokratik ihtiyaçlara aykırı, sadece ve sadece bir bölgesel egemenlik, bölgesel güç gösterisi için asker kullanma yetkisini bizden isteyen bir tezkeredir. Bunun için de IŞİD belası bir vesile olarak ortaya konmaktadır" dedi.
Ertuğrul Kürkçü, dün İMC TV'de yayınlayan görüntüleri de şöyle hatırlattı: "Daha dün ulusal ölçekte yayın yapan bir televizyon, İMC televizyonu, IŞİD unsurlarının silahla Suruç'tan Kobani'ye geçtiğinin videosunu çekti ve yayınladı, gıkınız çıkmadı. Başbakan bunu araştıracakmış, araştırın Sayın Başbakan, inşallah bulursunuz; sağa sola bakmanıza çok gerek yok, IŞİD mührüyle evrak damgalayan memurlarınız arasında aramaya başlayın önce IŞİD'i."