İzmir Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Balkan Devlen, Suriye’deki iç ayaklanmanın NATO güçleri tarafından kara operasyonu ile bastırılacağı söylemlerine açıklık getirdi.
Devlen, NATO’nun operasyona ‘evet’ kararının Kuzey Atlantik Konseyi ile yapılan görüşmeler sonrasında mutabakata varılacağını ve operasyon için özellikle ABD ve İngiltere’nin strateji atağının önemsenmesi gerektiğini söyledi. Olası bir müdahale işaretlerinin gittikçe belirginleştiğini ifade eden Devlen, “Böyle bir talep yok. İkincisi böyle bir harekata Rusya ve Çin’in nasıl bir tepki vereceğini bilmiyoruz. Ama tabi işaretler var. Amerikan ve İngiliz donanmasının farklı şekilde konuşlandırılması. Bu da operasyon olacaksa bu en fazla hava saldırısı olacaktır. Karadan bir müdahale çok küçük bir ihtimal. Çünkü bu ciddi anlamda bir yükümlülük olacaktır. Esad giderse kim iktidara gelecek? Ne kadar askerle gireceksiniz. Operasyonun hedefi nedir? Ne zaman girip ne zaman çıkacaksınız? Hangi ülkeler dahil olacak? Bütün bunlar da kara harekatını küçük bir ihtimale dönüştürüyor” dedi.
“İNCİRLİK DE NATO İÇİN ALTERNATİF OLABİLİR”
Müdahalenin önce havadan ardından da karadan yapılabileceğini ifade eden Devlen, “İzmir NATO’daki Avrupa’daki tek kara karargahıdır ve kara harekatı merkezi için kullanılacaktır. Suriye için düşünüldüğü zaman manalıdır. Bunun için İncirlik Üssü’de opsiyon olarak nitelendirilebilir. NATO’nun belli savaş planları var; savunmaya yönelik. Hangi birlikler nereden girecek?
Tüm bu planlar Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanlığı ile birlikte kara birimi düşünülebilir. Ancak kara operasyonu tek başına olmaz. Bunun için önce hava savunma sistemlerinin etkisiz hale getirilmesi gerekir. Bunun için de ciddi anlamda hava saldırısı düzenlerseniz, daha sonra kara harekatına başvurursunuz. İzmir’deki Müttefik Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın görevi ise daha sonra gelecek olan kara harekatının nasıl planlanacağı, hangi operasyonda hangi birliklerin gireceğinin belirlenmesi çerçevesinde olacaktır. Bu da bütün NATO ülkelerinden görevli birliklerin komutanlarının gelip burada çalışması demektir” diye konuştu.
Türkiye’nin uzun süredir yaşanan şiddete sessiz kalmadığını hatırlatan ve bir müdahale gerektiğinde Türkiye’nin tutumunu da değerlendiren Devlen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye müttefik bir ülke olduğu için operasyon için oy kararının evet olması gerekiyor. Böyle bir operasyon olursa batılı askerlerin desteğini sağlayacağını zannetmiyorum. Böyle bir durumda Türkiye’ye dönülecektir. Bu da çok ciddi bir karar almaya itecektir. Komşunuzla savaş halindesiniz demektir. İç politika dinamikleri de birkaç açıdan etkilenebilir.
Birincisi, açıkçası işin Kürt sorunu var. Kuzey Suriye’de belli bir yapılanma var. Oradaki grupların böyle bir operasyona nasıl tepki vereceğini bilmiyorsunuz. Oradaki PKK gruplarının oturup böyle bir operasyonu izlemesi çok zor. İçeride de bunun terör yansımaları olacak. Esed boş durmayacaktır. Türkiye içindeki terör saldırılarının artacağını düşünmek yerinde olur. Bir operasyon yapılıyor ve şehit haberlerinin gelmesi içeride sert bir tepkiye neden olabilir.”