İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun, Ergenekon davasına sanık ve ziyaretçilerin alınmayacağı yönündeki açıklamasına CHP'den doğal olarak sert tepkiler gelirken, iktidar partisinin genel başkan yardımcısı da usül eleştirisi yaptı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin "Bu sayın valinin işi değildir. Bu mahkemelerin işidir. Bu kararları kamuoyuna açıklaması gereken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'dır" dedi.
Karabük'ün Ovacık İlçesi'ne bağlı Çukur Köyü'nde, köylülerle birlikte iftarını açan Şahin, "İstanbul'da pazartesi günü bir mahkemede duruşma var. Büyük bir tedirginlik var. Benim Adalet Bakanlığı'nda bulunduğum dönemde başlamış olan adına Ergenekon davası denilen bir dava ve karar duruşması pazartesi günü yapılacak. Ancak bazı siyasi partiler ve bazı sivil toplum örgütleri toplanarak Silivri'deki mahkemeyi basmayı, mahkemeyi çalışamaz hale getirmeyi ve yargılananları zindandan kurtarmayı amaçlayan haberler yapıyorlar, çağrılarda bulunuyorlar. Bu şu mübarek günlere gölge düşürecek bir davranıştır ve kaldı ki mahkemeler, Türkiye'deki hakim ve savcılar hiç kimsenin hasmı değildir, hiç kimseyi de hasım görmezler" dedi. Hakim ve savcıların kanunu uyguladıklarını ifade eden Şahin, "Onlar ellerindeki kanunu uygularlar. Ellerindeki delil durumuna göre yargılama yaparlar. Türkiye'de yargı bağımsızdır. Siz mahkemeyi basmaya çalışacaksınız, taraftarlarınızı toplayacaksınız efendim çalışamaz hale getimeyi amaçlayacaksınız. Türkiye bir hukuk devletidir buna izin vermez" diye konuştu.
EDEPLİCE MAHKEMENİN SONUCUNU BEKLEYİN
Şahin mahkeme günü Silivri'de toplanılması için yapılan çağrıları eleştirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ak Parti olarak bizim hakkımızda 2007 seçimlerinden bir kaç ay sonra kapatılma davası açıldı. İktidardayız, bu dava devam ederken hiçbirimiz, hiçbir Ak Partili üye Anayasa Mahkemesi'nin önüne giderek nümayiş yapmadı.
Kararın açıklanacağı gün hiçkimse mahkemenin önünde değildi. Çünkü biz Türkiyedeki yargıçlara, hakimlere, mahkemelere güvendik. Herkes de güvenecek. Bu ülkede yaşıyorsak bu ülkenin hakimlerine de, mahkemelerine de güveneceksiniz. O zaman bize bu telkinde bulunanlar, 'mahkemelere güvenin savcının açmış olduğu bu davayı niye eleştiriyorsunuz' diyenler vardı. Ana muhalefet partisinin yetkilileri dediler ki 'mahkemeler bağımsızdır, niye mahkemelerin etki altında kalacağı beyanatlarda bulunuyorsunuz, saygı duyun mahkemelere, kararına da saygı duyun' diyorlardı. Şimdi ben de aynı şeyi söylüyorum, mahkemelere saygı duyun vereceği kararlara saygı duyun ve edeplice mahkemenin sonucunu bekleyin."
KİMSENİN MAHKUM OLMASINI İSTEMEYİZ
Şahin kimsenin mahkum olmasını istemedilerini açıklayarak, "Biz hiç kimsenin mahkum olmasını istemeyiz. Özellikle bunlar ülkemize önemli hizmetlerde bulunmuş kişilerse. Özellikle bunlar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde önemli görevler yapmış kişilerse. Biz bunların hüküm giymiş olmasından memnuniyet duymayız, üzülürüz. Berat etmelerini arzu ederiz. Ama eldeki deliller neyi gösteriyor bilemiyoruz. Mahkemeler ne karar verecek bilemiyoruz. Ama sabırla hepsini beklemek durumundayız. Pazartesi günü bir stres var İstanbul'da. Ne olacak? Hiçbir şeyin olmaması lazım. Efendim işte basacaklarmış mahkemeyi de, zindandan kurtaracaklarmış beyan, açıklamaları bu. Zindandan kahramanlarını kurtaracaklarmış. Böyle birşey olamaz. Bu yanlış. Türkiye çadır devleti değil. Türkiye çok büyük bir devlettir. Buna izin vermez, vermemelidir" dedi.
İSTANBUL VALİSİ MUTLU'YU ELEŞTİRDİ
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'yu açıklamaları nedeniyle eleştiren Şahin, şöyle konuştu:
"Mahkeme devam ederken, yargılama devam ederken mahkeme salonuna kimlerin alınıp alınmayacağını o mahkemelerdeki hakimleri karar verir. Duruşma salonuna kimler alınacak, seyirci alınacak mı, alınmayacak mı bunların kararını mahkemeler verir. Mahkemeler bağımsızdır ve tarafsızdır. İstanbul Valisi Sayın Mutlu işte şunlar şunlar duruşmaya alınmayacaklar diye açıklama yapmış. Bu sayın valinin işi değildir. Bu mahkemelerin işidir. Sayın valinin işi adliye dışında bir olumsuzluk meydana gelirse onunla ilgili tedbirleri almaktır. Eğer bu açıklamalar karşısında mahkeme tedbiren bir takım kararlar almışsa bu kararları da kamuoyuna açıklaması gereken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'dır. Yürütme organının bir üyesi değildir. Dolayısıyla herkes dikkatli olacak, herkes kendisine çizilmiş olan sınırlar içinde görevini en iyi şekilde yapmaya çalışacak."
Mehmet Ali Şahin konuşmasını şöyle tamamladı:
"Mahkemelerde, savcılar da, valilik te tabiki güvenlik güçlerimiz de tabiki en önemlisi de yakınlarınız, partinizin yetkilileri sempati duyduğunuz kişiler bu davada sanık olarak yargılanıyor olabilir. Yapmanız gereken hepimizin yapması gereken mahkemenin vereceği kararı serinkanlılıkla ve sükünetle beklemektir. Ortalığı savaş alanına çevirmek değildir. Mahkemeleri basarak görev yapamaz hale getirme teşebbüsünde bulunmak, en azından bu niyeti kamuoyuyla paylaşmak doğru değildir. İnşallah pazartesi günü herhangi bir olumsuz olay olmadan bağımsız yargı organları eğer bir sonuca varmışlarsa karalarını açıklarlar ve herkes de bu karara saygı duyar."