Suriye Türkmen Meclisi Başkan Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci, Gediz Üniversitesi’nde konuştu: Diktatör Esed rejimi, 40 yıl boyunca Türklüğü yok etmeye çalıştı. Şimdi de Rusya desteğiyle bizi ve Türkiye’yi Suriye’den uzaklaştırmak, çözüm masasından da kaldırmak istiyor. Tıkandıkları yer Bayırbucak’tı, oraya saldırıyorlar. Araplar’dan sonra en çok nüfusa sahip olmamıza rağmen ülkenin gelecek planlarında Türkmenler’e yer verilmiyor.
Gediz Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu, “Suriye Türkmenleri’nin Dünü ve Yarını” konulu konferans düzenledi.
Suriye Türkmen Meclisi Başkan Yardımcısı ve Resmi Sözcüsü Tarık Sulo Cevizci ile Suriye Türkmen Meclisi Başkan Yardımcısı Danışmanı Hasan Mesut Önder konuşmacı olarak katıldı. Suriye’den İzmir’e göç eden çok sayıda Türkmen’in de izlediği toplantıda, çarpıcı bilgiler paylaşıldı.
Açılışta konuşan Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, Suriye’deki ve Irak’taki soydaşlarımızın ateş altında olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çevik, “İçimiz kan ağlıyor. Suriye’de yanan ateşin kimi yaktığını, neleri amaçladığını iyi bilelim. Devlet büyüklerimiz gerekeni yapıyor ama bizlere de büyük görevler düşüyor. Bizi birbirimize bağlayan unsurları daha da güçlendirip geleceğe taşımalıyız. Gençlerimize bu şuuru aşılamaya çalışıyoruz” dedi.
TÜRKLER PLANI BOZUYOR
Tarık Sulo Cevizci, iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana Suriye’de neler yaşandığı anlattı. Cevizci, Esed rejiminin ülkedeki Türk varlığını tamamen ortadan kaldırmak, Türkiye ile bağları koparmak istediğini açıkladı, çarpıcı bilgiler verdi: “Diktatör Esed Ailesi, 40 yıldır Türkmenler’i baskı altında tutarak Türklüğü yok etmeye çalıştı. Çünkü Suriye’nin her köşesinde Türk izi var. Üç büyük şehir olan Şam, Halep ve Humus’taki tüm önemli eserler atalarımızdan kalma, mutfağından sosyal yaşama ülke kültüründe Türklük ve Türkiye var. Bundan rahatsızlık duyan rejim, bilinçli olarak bizi asimile etmek istedi. Örgütlenmemize, devlet görevlerinde bulunmamıza asla izin verilmedi; futbol kulübü bile kuramadık, hiç derneğimiz olmadı. İç savaşla birlikte bu baskıya silah eklendi. Esed, her zaman arkasında yer alan Rusya’nın ve İran’ın desteğiyle son dönemde Türkmenler’i açıkça hedef aldı. Hem bizi hem de Türkiye’yi Suriye’den uzaklaştırmaya, çözüm masasından da kaldırmaya çalışıyorlar, amaçları bu.”
Cevizci, Suriye’deki Türk varlığının Beşar Esed’in ve destekçilerinin gelecek planlarının önünde engel oluşturduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
TEK UMUDUMUZ TÜRKİYE
“Suriye, kuzeyde PYD bölgesi, Batı’da Esed kontrolündeki Nusayri bölgesi, ülkenin ortasında da Sunni Arap bölgesi olmak üzere 3’e ayrılmak isteniyor. Yaşananların arkasında İsrail de var. İsrail, Ortadoğu’da kendisine bağımlı küçük devletler kurulmasını amaçlıyor. Türkiye ile Suriye’yi tamamen koparacak, bizi birbirimizden uzaklaştıracak bu planda tıkandıkları yer Bayırbucak’tı, bu yüzden Rusya ile oraya saldırıyorlar. Suriye’de 3.5 milyonluk nüfusuyla Araplar’dan sonra en çok nüfusa sahip olan Türkmenler sanki hiç yokmuş gibi davranılıyor, uluslararası platformlardaki çözüm toplantılarına bilinçli olarak çağrılmıyoruz. Yeni Suriye haritasında hak ettiğimiz yeri alabilmemizde tek umudumuz Türkiye.”