MUĞLA’DA ANLAMLI AKADEMİK AÇILIŞ
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) 2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı Akademik Açılış Töreni, Rektör Prof. Dr. Turhan Kaçar ve öğretim üyeleri ile idari personelin Sınırsızlık Meydanı'ndan Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüşü ile başladı.
MSKÜ Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar’ın Cumhuriyet Meydanı’nda Atatürk Anıtı'na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Akabinde Rektör Prof. Dr. Turhan Kaçar, Anıt Şeref Defteri’ni imzaladı.
Akademik Açılış Töreni, daha sonra MSKÜ Atatürk Kültür Merkezi 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Salonu’nda devam etti. Tören, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı Orkestrası’nın müzik dinletisi ile başladı. Törene, Muğla Valisi İdris Akbıyık, Cumhuriyet Başsavcısı Oğuzhan Dönmez, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Emrullah Büyük,İl Müftüsü Yaşar Çapçı, Sağlık Müdürü Dr. Ali Burak Mülayim, Tarım Ve Orman İl Müdürü Barış Saylak, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş, Yeşilay Cemiyeti Muğla İl Temsilcisi Abdullah Şenol Şengür, çeşitli siyasi parti ve STK Temsilcileri ile üniversitenin akademik ve idari personelleri ve öğrenciler katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turhan Kaçar, ilk olarak üniversiteye şimdiye kadar katkılar sunan hayırseverlere ve üniversitenin bugünlere gelmesinde emekleri olan eski bütün yöneticilere teşekkür etti.
FARKLILIKLARIMIZI UYUM İÇİNDE SÜRDÜRECEĞİZ
Kaçar, konuşmasını şöyle sürdürdü. “Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi 44 bini aşkın öğrencisi, 3000 bine yakın personeli, Muğla’nın dört bir yanını saran Fakülte ve okulları ile Ülkemizin güzide akademik yapılarından biri haline gelmiştir. 19 fakülte, dört enstitü, üç yüksekokul ve on beş meslek yüksekokulunda, 62 farklı ülkeden gelen 1200’ü uluslararası öğrenci olmak üzere 44.837 kayıtlı öğrencisi, ulusal ve uluslararası alanda yaptığı çalışmalarla etki yapan akademisyenlerin bulunduğu 1743 kişilik akademik kadrosu ve 120 bine ulaşan mezunu ile bugün sadece Muğla’nın bir üniversitesi değil aynı zamanda bir dünya üniversitesi haline gelmiştir. Bir üniversiteyi önemli yapan yarattığı toplumsal katkı, akademisyenlerin ürettikleri nitelikli yayın, projeler ve öğrencilerine sağladığı akademik, kültürel ve sanatsal ortamlarıdır. Bu manada kurumumuzun başarılı bir üniversite olarak varlığını sürdürebilmesi, mümkün olduğunca güçlü çeşitliliklerin uyumlu yuvası olarak kalmasıyla mümkündür. Bu kurumun mensupları olarak bizlerin en büyük sorumluluğu, farklılıklarımızı uyum içerisinde sürdürmeyi hedeflemektir. Bu uyumu sürdürmenin en önemli yolu hiç kuşkusuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği gibi “fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür” bir davranış modeli ortaya koymak ve bunu kurumsal olarak içselleştirmektir. Bu duygu ve düşüncelerle 2024-2025 akademik yılının huzurlu ve verimli bir dönem olmasını, üniversitemizin bütün mensuplarına bilhassa öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Konuşmanın ardından 2024-2025 Eğitim-Öğretim yılında üniversiteye sayısal, sözel, dil ve eşit ağırlık puan türünde ilk sırada yerleşen öğrencilere başarı belgeleri protokol tarafından verildi.
Daha sonra Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan tarafından katılımcılara “Tütün, Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı Risk Etmenleri” konulu açılış dersi verildi. Konuşmasının başında böyle bir konu için davet eden rektörlük ve Yeşilay İl Temsilciliğine teşekkürlerini ileten Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, bağımlılığın artık bütün dünyanın en önemli sorunu haline geldiğini ifade etti.
NARGİLE DAHA MASUM ALGISI ÇOK YANLIŞ
İzleyicilerin dikkatle izledikleri sunumunda bağımlılık mücadelesini çarpıcı örnek ve rakamlarla anlatan İlhan; tütün endüstrisinin çocukları hedeflemedeki yeni taktiklerinden birinin, şeker aromalı sigaraların ve dumansız tütünün piyasaya sürülmesi olduğuna dikkat çekti. Büyük alışveriş merkezleri ve mağazalardaki tütün ve benzeri mamullerinin teşhir stantlarının bile en görünür yerlerde, kasaların hemen arkası veya yanında olmasının da manidar olduğunu ifade eden İlhan, hoşa giden aroma ve tatlandırıcılarla sigaraya göre daha masum algısı oluşturulan nargilenin de zararının sigaradan az olmadığını, aksine daha da tehlikeli olduğunu söyledi.
Bir nargilenin tüketilmesinde kullanılan yaklaşık 200 üflemenin 100 adet sigaraya eş değerde zarar verdiğini belirtirken yine yanlış bir algıyla piyasaya bolca sürülmüş olan elektronik sigaraların da tehlikesine dikkat çekti. Türkiye’de madde kullanımında en riskli grubun 15-24 yaş, diğer grubun ise 25-34 yaş grubu olduğunu, hayatında en az bir kere madde kullananların;%20’sinin ilkokul mezunu, %18,3’ünün ortaokul mezunu, •%29,9’unun ise lise mezunu olduğuna dikkat çekti. En yoğun kullanımın lise mezunu olan grup olduğunu, madde kullanıcılarından halen lise öğrencisi olanların oranının da %4,5 iken, halen üniversite öğrencisi olanların oranının %9,7’olduğunu söyledi.