Dünyanın farklı ülkelerinden gençler, yaşıtları arasında yaşanan “akran zorbalığını” İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde (İEÜ) uzmanlarından öğrendi. Manisa Polinas Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından organize edilen Erasmus+ projesi kapsamında Danimarka, Portekiz, İtalya, Slovakya, Yunanistan ve Türkiye’den 14 – 17 yaşları arasında öğrenciler ve eğitmenlerinden oluşan 45 kişilik grup İzmir Ekonomi Üniversitesi ev sahipliğinde bir araya geldi.
İEÜ Psikoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Klinik Psikolog Özge Yüksel ve İEÜ Psikolojik Gelişim ve Danışma Merkezi yürütücülerinden Klinik Psikolog Merve Minkari Tunçay, öğrencilere akran zorbalığına uğrayanlar üzerindeki psikolojik etkileri, zorbalığı oluşturan faktörler, bu davranışa tanıklık edenlerin rolleri, önlemler hakkında bilgi verdi.
Eğitimde ayrıca, sağlıklı kampüs çalışmalarına destek olmak amacıyla dans ve hareket terapisi ile yaratıcı drama teknikleri de aktarıldı. İEÜ Psikoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Klinik Psikolog Özge Yüksel, akran zorbalığına maruz kalmanın çocuklar ve gençlerde özgüven eksikliği, akademik başarılarda azalma gibi etkileri olduğuna dikkat çekerek, “Aralarında güç eşitsizliği olan taraflardan birinin, diğerine kasıtlı olarak zarar vermek amacıyla, sürekli giriştiği eylemlere akran zorbalığı diyoruz. Bu eylemler fiziksel, sözel, cinsel, sosyal ve sanal şiddet biçimlerinde olabiliyor. Bu davranışları basit kavgalardan ve dalga geçme davranışlarından ayırt etmek, akran zorbalığına maruz kalan gençleri korumak zorundayız. Zorbaca davranan gençlerin de kendilerini daha sağlıklı yollarla ifade etmelerini sağlamalıyız. Bu projeye katılarak uluslararası düzeyde farkındalık yaratmak istedik. Zorbalık sadece iki taraf arasında yaşanan bir olay değil. Çevremizde yaşanan zorbalıklara sessiz kalarak bir seyirci kitlesi oluşturuyoruz. Zorbalığa maruz kalan gençleri güçlendirmenin en etkili yollarından biri, seyirci rolümüzden çıkıp onları savunmamız, destekçi olmamızdır.” dedi.
Yüksel, Türkiye’de gerçekleştirilen ilk eğitimin ardından öğrencilerin projenin devamı olarak Danimarka ve ardından diğer ülkelerdeki uzmanlarla çalışmalar yapacağını söyledi.