Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ABD Başkanı Barack Obama’nın Suriye müdahalesiyle ilgili açıklamalarına ilişkin, “Her ülkede kendi kamuoyunu dikkate almak ve kendi parlamentolarından bu desteği istemekte yükümlüdür” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa İl Genel Meclisi Başkanı Hayrullah Solmaz’ın oğlu Hüseyin Solmaz ile Manisa Ensar Vakfı Başkanı Arif Çeler’in kızı Betül Çeler’in nikah törenine katılmak üzere Manisa’ya geldi.
Konaklayacağı Manisa Öğretmenevi’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, ABD Başkanı Obama’nın Suriye müdahalesi ile ilgili yaptığı açıklamaları değerlendirdi. Bir gazetecinin, Obama’nın Suriye harekatıyla ilgili kongrenin onayını isteyeceği konusundaki sorusunu yanıtlayan Arınç, “Başkan Obama’nın konuşmasını biliyoruz. Onlar kongreden bu işle ilgili olarak onay isteyecekler zannediyorum. Sanıyorum tarihi 9 Eylül’dür. Daha öncede İngiltere Avam Kamarası’nda bir oylama yapılmıştır. Bu oylamada hükümet istediği desteği bulamamıştır. Suriye ile ilgili konularda farklı ülkelerle, farklı olaylar cereyan ediyor. Türkiye de bu gelişmeleri çok yakından takip ediyor. Hem Başkan Obama’nın meseleyi kongreye götüreceğini söylemesi, hem de Cameron’un Avam Kamarası’ndan bu işle ilgili onay istemesi demokratik parlamenter sistemlerde veya başkanlık sistemlerinde kongrenin belirleyeceği olduğunu gösterir. Türkiye’de de böyledir. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu tür konularda hükümetin talep ettiği izni verebilir veya vermeyebilir. Geçmişte bunun örnekleri yaşandı. Dolayısıyla bir olağanüstülük yok. Ama yapılması gereken şey. Bugüne kadar dünyada demokratik ülkelerin kamuoylarında ve yönetimlerinde özellikle Suriye’de son kimyasal silah kullanılmasıyla ilgili konuda bir hassasiyet oluştu. O da kullanılması tamamen yasak olan bu silahların özellikle çocuklara ve kadınlara karşı kullanılmış olmasıdır. Şam’ın banliyölerinden Guta’da yaşanan bir hafta 10 gün öncesine ait görüntülerde yüzlerce masum sivil hayatını kaybetmiştir. Buna karşı şüphesiz insanlık vicdanı tepki göstermiştir. Ülkeler tepki göstermiştir. Ve kimyasal silah kullanımından dolayı Suriye yönetiminin cezalandırılması ve bundan sonra insanlığa karşı bu tür suçların işlenmemesi amacıyla bir yaptırım söz konusudur. Bu yaptırımın nasıl olacağı, ne şekilde olacağı, hangi ülkeler tarafından böyle bir koalisyon meydana getirileceği konusu henüz kesinleşmedi. Bu konuda çalışmalar var, çabalar var. Her ülkede kendi kamuoyunu dikkate almak ve kendi parlamentolarından bu desteği istemekte yükümlüdür. Türkiye olarak şüphesiz Suriye’ye çok uzun bir sınırı bulunan, Suriye ile kaderi özdeş hale gelen Türkiye’nin çok daha geniş biçimde olaya bakması ve Türkiye’nin çıkarlarına uygun bir hareketin içerisinde de nasıl yer alabileceğini kararlaştırması gerekiyor. Bu konuda çalışmalar gözetiliyor. Hükümetimizde yarın Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda meseleyi enine boyuna görüşecek. Ve bu konuda bir gelişme olursa ben size bunu açıklamak durumunda kalacağım. Şuanda Dünya’yı ve çevremizi her an gelişen olaylar karşısında değerlendiriyoruz. Umarım ki Suriye’de yaşanan bu trajediye karşı Dünya vicdanı insanlık vicdanı en uygun tepkiyi mutlaka gösterecektir” dedi.