AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kendisine yönelik sert sözlerinin ardından yaptığı açıklamada, "mücadelesinin Büyükşehir Belediye’sinin gerçeği görüp Karşıyaka’ya çöp tesisi yapma kararından vazgeçene kadar süreceğini ve başkanın meydanlarda yaptığı fevri çıkışların mücadelesine engel olamayacağını" ifade etti.
İlknur Denizli İzmirlilerin önünde Karşıyaka’nın çöplük olmasına izin vermek ya da vermemek gibi iki seçenek olduğunu savundu.
Denizli şöyle devam etti:
“Aziz Kocaoğlu’nun meydanlarda sergilediği sinirli siyasetçi şovunun Karşıyaka’ya çöp tesisi yapılmasına engel olmak için verdiğim mücadeleyi ekseninden saptırmasına asla izin vermeyeceğim. Bu türden şovların işe yaradığı platformlar, siyasetçiler olabilir ama bize bir etkisi olmaz. Sorunun esasının doğru anlaşılması gerekiyor. Hedefim Kocaoğlu’nun, inadım inat ve katılımcılıktan uzak bir tavırla, üstelik bilimsel verileri halktan saklayarak İzmir’e, İzmir’in doğasına, İzmir’in geleceğine zarar vermesine engel olmaktır. Mücadelem Karşıyaka’nın çöplük olmasına izin vermeme mücadelesidir.
Aziz Kocaoğlu, İzmirlileri Kandırırken Suçüstü Yakalanmıştır
Ben bu kentte doğmuş, eğitim hayatı dâhil ömrünü bu kentte geçirmiş bir İzmirliyim. İzmir benim memleketim Gelecek faciayı görüyorum ve dur demek için çalışıyorum. Aziz Kocaoğlu, İzmirlileri kandırırken suçüstü yakalanmıştır. Kontrolsüz öfkesi ve saldırganlığı bu sebepledir. Konunun esasına ilişkin bilimsel itirazları cevaplamak yerine sorunu kişisel saldırı alanına çekmek istiyor. İki temel noktada itiraz ediyorum.
Bir, çöp tesis için seçilen yer yanlıştır.
İki çöp tesisi kurmak için izlediği, katılımcılığı yok sayan yöntem yanlıştır. İstediği kadar bağırsın, yırtınsın, Kocaoğlu en sonunda geri adım atmak zorunda kalacaktır."
Karşıyakalıların Gözlerine Bakarak Derdini Anlatsın
İlknur Denizli bu işe karşı çıkanın sadece kendisi olmadığını belirterek, İzmir’i seven kendini İzmir’e karşı sorumlu hisseden herkesin bu tesisin Yamanlara yapılmasına engel olmak için mücadele etmesi gerektiğini savunarak, açıklamasını şöyle ssürdürdü:
"Karşıyaka’ya çöp tesisi yapılmasına CHP’li Karşıyaka Belediyesi de karşı, AK Parti de karşı. Ortak akıl bu tesisin yerinin yanlış olduğunu kabul ediyor. Yeri inceleyen bilim insanları olumsuz görüş bildiriyor. Karşıyakalılar istemiyor. Karşıyakalının yüksek oranda oy desteğinin karşılığı bu mudur? Aziz Kocaoğlu derdini gitsin Karşıyakalılara anlatsın.
Bu işler öyle partililerin önünde şov yapmaya benzemez. Gitsin ve Karşıyakalıların gözlerine bakarak derdini anlatsın. Karşıyaka’daki CHP’liler kafalarını gökyüzüne çevirip ıslık çalarak planlananları görmezden gelemezler. Bu işlerle hiç ilgileri yokmuş gibi duramazlar. Aziz Kocaoğlu’nun planını destekliyorlarsa, Karşıyakalılara bu işin ne kadar doğru olduğunu anlatmalıdırlar. Yok doğru değil diyorlarsa, onu da söylemelidirler. Bir iş doğrudur ya da yanlıştır. AK Parti milletvekili söyleyince yanlış, CHP’li Karşıyaka belediye başkanı söyleyince doğru olmaz.
Kendini yaşadığı kente sorumlu hisseden her bir İzmirli şu soruya cevap vermek zorunda: CHP’nin Karşıyaka’yı İzmir’in çöplüğü yapmasına ses çıkarmayıp bu suça ortak olacak mıyım? olmayacak mıyım? Eğer Karşıyakalıların oyuyla seçilen belediye başkanı ODTÜ ve Hacettepe Üniversitesi tarafından hazırlanan raporu makul bir süre içinde halkla paylaşmazsa, Bugün bir bölümünü kamuoyuyla paylaştığım raporun tamamını kamuoyuna açıklayacağım. Gerekirse bu raporu Karşıyaka’da ev ev dağıtırız. Karşıyakalıların hakkını korumak için girdiğim bu mücadelede Aziz Kocaoğlu’nu bilmem ama benim nefesim kesilmez. Nereye gidiyorsa gittiği yere kadar mücadeleye devam edeceğim. Gittiği Yere Kadar Mücadeleye Devam
Çöp tesisi sorunu ‘Aziz beyin kepek sorunu’ değildir.Tek başına karar veremez. Karar veririm hayali görse bile uygulamaya asla cüret edemez. Bilim karşısına çıkar. Ortak akıl dur der. Şimdilik ‘çirkin bir şaka’ olarak algılayan Karşıyakalı isyan eder. Ve demokrasi izin vermez. Yapmayı planladığı, kente karşı işlenecek ağır bir suçtur. Bu kör inadın karşısına, Karşıyaka’yı korumanın, halkı demokratik süreçlere katmak istemenin, bilimin haklı inadıyla çıkıyorum."