DARIYERİ İÇİNDE KİTAP OLAN KÜLTÜR ŞENLİĞİ
Bilmem farkında mısınız?
Son yıllarda hemen her şeyi bahane ederek şenlikler yapan bir toplum olduk.
Şenliksiz yapamıyor, oynayıp eğlenmeden duramıyoruz neredeyse.
Hele belediyelerimiz!
Hemşerilerine hizmet yolunda harcayacakları onca paraları bu şenlikler için saçıp savurmazlar mı?
İçinde biraz olsun sanat olsa, biraz olsun kitap olsa gam değil!
Sanki eğlenme, hoplayıp zıplama konusunda insanımızın dünya sıralamasında yeri çok da gerilere düşmüş de tasası belediyelerdeymiş gibi.
Hâlbuki veriler, hızla okuma oranlarımızın düştüğünü göstermekte.
Belediyeler gibi bütün kurum ve kuruluşlarımızın bu konuda sorumluluk almaları gerekirken cehaletimiz kimin umurunda ki?
İşte tam yeri gelmişken sizlere örnek bir çalışmadan, demek ki istenirse oluyormuş cinsinden bir çalışmadan söz edeceğim.
25 Ağustos 2023 Cuma günü Dalaman Darıyeri Mahallesi’nde ilki düzenlenen Yayla Kültür Şenlikleri’ndeydik.
Bu tür etkinliklerin kendimce en güzel bulduğum yanı, etkinliğe katılmak için yurdun dört bir yanından gelen farklı insanları tanımak, onları dinlemek, hasbıhal edebilmektir. Sağ olsunlar hiçbir maddi menfaat beklemeden, sadece hatırın hürmetine işlerin, güçlerini, çoluk çocuklarını bırakarak onca yolu üstelik bu sıcakta tepip gelmek öyle küçümsenecek bir fedakârlık değildi ve hepsi de bunu göze alarak çıkıp gelmişlerdi.
Dalaman Belediyesi’nce satın alınan kitaplarını okurları için imzalayan yazarların büyük kısmını gerek yazı, gerekse kitaplarından tanıyordum. Ülkesi için, ülkemiz insanı için dertleri olan aydınlardı.
Bilmenin ve dertlenmenin yetmediğini bir de bunları aktarabilmenin ne denli önemli olduğunu biliyorduk ve bunun için de güzel bir üslup ve iyi bir kalemin gerekli olacağı açıktı. Yazarların hemen hepsi gerçekten bu anlamda rüştlerini ispat etmiş kişilerdi. Kitapları on binlere, milyonlara ulaşmış olanlar vardı ve gerçekten Ağustos’un bu sıcağında bile onların gözünden ülkeyi gözlemlemek, insanlarımızla ilgili düşüncelerini bizzat birinci ağızdan ve samimi şekilde dinleyebilmek çok ama çok özeldi, kıymetliydi.
Darıyeri Mahallesi yeşil dokusu, güzel havasıyla ciğerlerimizi oksijen yönünden zaten ihya etmeye yetiyordu ancak gönüllerimizin oksijen ihtiyaçları da bu tür fedakârlık yaparak yanımıza gelen değerli insanların aktarımları ile mümkün oluyordu ve o gün biz hem ciğerlerimizi, hem de gönüllerimizi bol bol oksijenle doyurma fırsatı bulmuştuk.
Darıyeri Mahallesi ki, bence buraya da bir not düşüp fikrimi söylemek isterim. Mahalle dediğimizde anlaşılan, bir şehrin veya ilçenin sınırları içerisinde birbirlerine cadde veya sokaklarla bağlanan ve yürüyerek ulaşılan bölümler akla gelir. Darıyeri Mahallesi, bağlı olduğu Dalaman’dan yaklaşık 40 km. uzakta ve kıvrım kıvrım dağ ve tepelerin aşılarak ancak ulaşılabildiği şirin bir yerleşim yeri.
Her ne kadar 2004 yılında yürürlüğe giren 5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasasına eklenen Geçici 2. Maddesiyle ‘köylerin tüzel kişiliği sona erdirilip mahalleye dönüşür’ denmiş olsa bile mevzuatımızdaki birçok örneğinde olduğu gibi bu yasanın da en azından bu bölümünün halkımız arasında bir karşılığı yoktur ve onların gözünde de köyleri halen köy olarak devam etmektedir.
Böylesi dağların arasında, 900 metre rakımlı bir noktada köyün en düz alanı olan muhtarın kiraz bahçesi olan alanı etkinlik için hazırlanmış, akan suyun böldüğü alanın bir tarafına köylülerin açtığı ve ürettikleri ürünleri sergileyerek sattıkları stantlar kurulmuştu. Görüp de almamanın, yememenin en azından tatmamanın mümkün olmadığı nefis bir görsellikti. Sanıyorum en çok rağbet de kar şerbeti ve haşlanmış mısıraydı.
Suyun diğer tarafına ise sandalyelerle etrafı çevrili bir sahne ve onun da önlerine yazarların kitaplarını imzalayacakları masalar hazırlanmıştı.
Etkinlikte saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından öncelikle değerli öğretmenlerimiz; Emine Serdar ve Yusuf Keleş tarafından kitaplarını imzalayacak olan yazarlarımızın kısa özgeçmişleri okundu. Sonrasında kitapların dağıtımı ve kitap alanların yazarlar önünde oluşturdukları kalabalıkların heyecanları görülmeye değerdi. Dalaman Kaymakamı ve Dalaman Belediye Başkanı da tam bu anda alana gelmişlerdi.
Bu arada sahneye davet edilen Profesör Doktor Namık Açıkgöz’ün yöre kültürüyle ilgili verdiği bilgiler izleyiciler tarafından ilgiyle izlendi. Yine bir başka eğitimci Devrim Karakuş’un Yörük kültürüne dair verdiği bilgilerin ardından sahnedeki yerini alan TRT Sanatçısı Tuğba GER’ in seslendirdiği türküler ise izleyiciler tarafından coşkuyla ve çok yerinde eşlik edilerek dinlendi.
Muğla Milletvekili Kadem Mete’nin alana gelip stantları başındaki yazarlarla tek tek ilgilenmesi ve kitaplara gösterdiği ilgi ve protokolde bulunanlarla birlikte zeybek oynaması ise takdire şayandı.
Programın akşam bölümünde ise yazar Alişan Kapaklıkaya’ nın konferansı, kalabalık tarafından ilgiyle izlenerek etkinlik sona ermişti.
Son zamanlarda yaptıkları çalışmalarla kendilerinden söz ettiren Gençlik Merkezleri ve Kızılay gibi kurumların da etkinliğe destek vermeleri ilgiyi arttırmıştı ama bence hemen her yerde gördüğümüz bu kurumlarla beraber günlerini çok hareketli de geçiriyor olsalar bile birçoğunun kitap ve kitap dostlarıyla, yazarlarıyla birlikte verdikleri görüntü çok anlamlıydı.
Etkinlikte 3500 kitap ücretsiz olarak dağıtılmıştı ama dediğim gibi en anlamlısı bu etkinliğin en anlamlı temasının kitap olmasıydı.
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile sağlığında yaptığımız bir görüşme sırasında “bir rahatsızlığınız var mı?” diye sorduğumuzda, “Evet var! Okuyamıyorum. Elime kitap almayalı günler oldu ama çok şükür ki seyahatlerimde yanımdan hiç ayırmadığım kitap dostu, yazar arkadaşlarım var ve onlarla bir arada kalarak, onlarla konuşarak bu eksiğimi kapamaya çalışıyorum” demişti.
Allah kitaptan ayırmasın!
Kitap ve kitapseverlerin muhabbetlerinden mahrum eylemesin.
Umarım içinde kitap olan, kitap sevgisi olan daha çok etkinliklerimiz olur.
Umarım hiç birimiz kitabın izinden ayrılmaz, kitaptan yüz çevirmeyiz.
Gelelim teşekkür faslına!
Tek tek ne kadar isim saysak da hep işin burasında atladıklarımız olur. Kurumundan, işlevselliğinden bahsetsek bile isminden bahsetmediğimiz için kırılıp burulanlarımız olur.
En başta görüp de tanımadığım veya göremeyip bahsetmediklerim olursa peşinen buradan özür dileyerek kurtulabilir miyim bilemiyorum.
Teşekkürü sanıyorum en başta böyle bir işe niyet edip kalkışan ev sahiplerinden başlamak gerekir diye düşünüyorum. Bu yüzden başta ailesiyle birlikte günlerdir, gecesini gündüze katarak uğraşan Sevgili İdris Koç kardeşimize, Darıyeri Mahallesi Muhtarlığına ve onların kapı gibi arkalarında olan Dalaman Belediye Başkanlığına olan şükranlarımızı en başköşeye iliştirelim.
Sağ olsunlar, var olsunlar!
Sonrasında Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Gençlik Merkezleri yöneticilerine, Muğla Tarım ve Orman İl Müdürlüğüne, Ortaca Folklor Araştırma Derneğine, Kızılay Dalaman Şube Başkanlığına kurumsal olarak verdikleri katkılardan dolayı teşekkür ediyoruz.
TRT Sanatçısı Sevgili Tuğba GER ve hemen arkasında bulunan değerli saz ve teknik ekibine, yazar Alişan KAPAKLIKAYA’ ya, Türk Edebiyatının güçlü kalemi ve Avrasya Yazarlar Birliği kurucularından Sayın Osman ÇEVİKSOY’a, Profesör Doktor Namık AÇIKGÖZ’ e de etkinlik boyunca verdikleri katkıların çok değerli olduklarını söyleyerek teşekkürlerimizi iletiyorum.
Hepsi birbirinden değerli yazarlarımız ki; birisinin bir hafta sonra düğünü olmasına rağmen gelmişti bu yüzden en başta izninizle onun adını zikrederek ve buradan hepimiz adına kardeşimiz Ali CAN’ a mutluluk dileklerimizi ileterek başlamak istiyorum.
Şu fakirin de aralarında bulunduğu yazarlarımız; Osman ÇEVİKSOY, Namık AÇIKGÖZ, Hasan KALLİMCİ, İsmail ZORBA, Osman KÖSE, İdris ÖZLER, Aylin MIHÇI, Münevver ONGUN, Kenan GÜRBÜZ, Ahmet ÖZTÜRK, Gülhan GÜRBÜZ, Alparslan DEMİR, Levent PREVEZE, Ali CAN, Saliha DEMİR’ in okurlarıyla kiraz ağaçları altında buluşmaları, onlara kitaplarını imzalamaları, birlikte sohbet edip fotoğraf çektirmeleri gerçekten çok güzeldi.
Ayaklarına sağlık!
Umarım okuyanları çok olur. Daha da sık ve çok görüşürüz kendileriyle.
O sıcakta, onca işleri arasında dağları yarıp geçerek gelmeleri, aramızda bulunmaları, hatta bizlerle kısa da olsa aynı havayı teneffüs etmeleri açısından protokolümüzün değerlileri; Dalaman Kaymakamı Mesut YAKUTA, Milletvekilimiz Kadem METE, Ak Parti İl Başkanı Gültekin AKÇA, Muğla Tarım ve Orman İl Müdürü Barış SAYLAK, İlim Yayma Şubesi Muğla Temsilcisi Ayhan BALCI, Türk Kamusen Muğla Şube Başkanı Mürsel ÖZATA, Beşkaza Platformu Başkanı Devrim KARAKUŞ ve Dalaman İlçenin mülki amirleriyle yine Dalaman, Ortaca, Köyceğiz, Fethiye gibi ilçelerde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımları çok önemliydi.
Ayrı ayrı hepsine çok teşekkür ediyoruz.
Bir de isimlerinin yazılmasını bile istemeyen isimsiz kahramanları vardır her işin.
Teknik yönden destek olmuşlardır, taşıma yapmış, temizlik yapmışlardır. Hatta kızım gibi işinden izin alarak gelip, fotoğraf çekerek organizasyona katkı sağlamışlardır.
Hepsini de alınlarından öperek kutluyorum.
Demek ki oluyormuş!
Demek ki içinde kitap olan, sanat olan şenlikler dağın başında da olsa, şehirden uzakta da olsa, üstelik öyle büyük paralar harcanmadan da olabiliyormuş.
Kutluyorum Dalaman Belediyesini bu örnek davranışından dolayı.
Biz, hoşluklar bulduk, hoşluklar gördük. Umarım hoşça anılır, hoşça hatırlanırız.
Baki kalan bu kubbede sadece bir hoş seda bırakabilmekti bütün gayemiz.
Sürç-i lisan eylediysek de affola!
Erdal ÇİL
[email protected]