İzmir’de beklenen yıkıcı depremin tarihinin belirlenmesi ve Kuzey Anadolu Fayı’nın üçüncü kolunun olup olmadığının tespit edilebilmesi amacıyla DAUM tarafından hazırlanan 2 ayrı projeye TÜBİTAK’tan destek çıktı.
Birinci proje ile İzmir’deki en tehlikeli fayların geçmişte ürettiği depremler; ikinci çalışma Kuzey Anadolu Fayı’nın bölgeye etkisi araştırılacak.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, 2023 yılına kadar Türkiye’de yıkıcı deprem oluşturabilecek 500 fayın deprem geçmişine ve fay özelliklerine bakılacağını söyledi.
Bu kapsamda TÜBİTAK’ın desteğini de alan bir proje hazırladıklarını kaydeden Sözbilir, İzmir bölgesindeki en tehlikeli beş fay üzerinde hendekler açılacağını söyledi.
Sözbilir, destek alan ikinci projeyle de Kuzey Anadolu Fayı’nın İzmir-Balıkesir Transfer Zonu üzerindeki olası etkilerinin inceleceğini belirtti.
Projelerin iki yıllık bir süreci kapsadığını ifade eden Sözbilir, “TÜBİTAK’ın desteğini alan projelerden biri ‘İzmir ili Yerleşim Alanından Geçen Diri Fayların Paleosismolojisi’, diğeri ise ‘Kuzey Anadolu Fayı ile İzmir- Balıkesir Transfer Zonu’nun İlişkisi’. İlk projemizde İzmir için en tehlikeli olarak görülen 5 faya hendek açarak, buradan örnekler alacağız. Daha sonra bunları inceleyerek hangi fayların ne zaman kırılabileceğini tespit etmeye çalışacağız” dedi.
TARİH BELİRLEME 2018’DE
Proje kapsamında inceleneceklerden biri olan İzmir Fayı’nın en son 329 yıl önce kırıldığına dikkat çeken Sözbilir, “Bu hattın önemi, üzerinde çok sayıda yapılaşma olması. Dolayısıyla bu fayın geçmişini bilmemiz büyük önem taşıyor. Bunu tespit edebilirsek bu faydan kaynaklı bir sonraki yıkıcı depremin tarihini de verebiliriz. Yürüteceğimiz çalışma sonucu bu verilere 2018’de ulaşmayı planlıyoruz” diye konuştu.
İzmir’deki fayların yerleşim yeri altından geçtiğini buna karşın İstanbul’daki fayların denizden geçtiği bilgisini veren Sözbilir, bu noktada çalışmaların İzmir’in yerleşim planına da yansıtılması gerektiğine de dikkat çekti.
HAREKETE CEVAP VERMEDİ
İkinci projede Kuzey Anadolu Fayı’nın İzmir-Balıkesir Transfer Zonu üzerindeki bağlantısının inceleceğini vurgulayan Sözbilir, “Bu fayın henüz kırılmayan parçası Marmara Denizi’nde yer alıyor. Buna karşın denizde hendek çalışması yapılamadığı için olası depremle ilgili herhangi bir şey söylenemiyor. Bursa ve Balıkesir üzerinden Kuzeydoğu uzanımlı fay kuşağının adı İzmir- Balıkesir Transfer Zonu ve burada büyük bir yırtılma kuşağı bulunuyor. Şimdiye kadar gerilimin iki tarafında bulunan Ayvacık, Midilli, Gölmarmara, Manisa ve Gökova fayları kırıldı. Ama hareketin yanal çalıştığı İzmir-Balıkesir Transfer Zonu içindeki faylar, henüz bu harekete yanıt vermedi. Bunun bilimsel olarak yanıtlanması gerekiyor” dedi.
Sözbilir, İzmir-Balıkesir Transfer Zonu’nun Kuzey Anadolu Fayı’nın bir kolu olduğunun belirlenmesi durumunda, bu kolun hangi sistemde deprem üreteceğinin tespit edileceğini kaydetti.
İZMİR NASIL RAHAT NEFES ALIR?
İzmir’in deprem noktasında rahat bir nefes alabilmesi için yapılması gerekenlere de işaret eden Sözbilir, “Bunun için 1999’da yapılan Radius Projesi’nin revize edilmesi; kenti doğrudan etkileyecek 5 fayın haritalanması ve fay zonu içinde kalan binaların da envanterinin çıkartılması gerekiyor. Bunun yanında sıvılaşma ve heyelan riski olan bölgelerdeki binaların durumlarının tespit edilmesi ve risk altındaki yapıların performans analizinin yapılması önem taşıyor. Ayrıca depremin yaklaşık tarihinin belirlenmesi ve fayların ne yaptığının öğrenilmesi amacıyla bütünleşik sensör sistemi çalışması da yapılmalı” diye konuştu.