Yaşar Üniversitesi, kanalizasyon ve atık sulardan enerji elde edilmesini sağlayacak yeni projesi ile TÜBİTAK’tan 380 bin TL destek almaya hak kazandı. İzmir’in günlük 720 bin metreküp atık su potansiyeli proje kapsamında değerlendirildiğinde, 12 bin konut için ısıtma ve soğutma enerjisi elde edilmiş olacak.
Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof Dr. Arif Hepbaşlı, 12 bin konut rakamının Bayburt’un toplam konut sayısına eşdeğer olduğuna dikkat çekti. Geçtiğimiz aylarda, Avrupa Komisyonu 7’inci Çerçeve Programı kapsamında gerçekleştirilecek 13 milyon 500 bin avroluk yenilenebilir enerji teknolojileri projelerine dahil olan Yaşar Üniversitesi, kanalizasyon ve atık sudan enerji elde etmek için yeni bir çalışmaya imza attı.
Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof Dr. Arif Hepbaşlı başkanlığındaki ekibin projesi, TÜBİTAK’ın Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında 380 bin TL destek almaya hak kazandı. Güneş enerjisiyle çalışacak sistemle tasarlanan proje kapsamında, atık sudan düşük maliyetle enerji üretilecek. Kanalizasyon ve atık suların yer altındaki yaz ve kış sıcaklıkları, ısı pompaları aracılığıyla mevsime göre az bir enerjiyle düşürülecek ya da artırılacak. Güneş enerjisi panelleri kullanılarak sıcaklık ya da soğukluk elde edilip mekanların mevsimine göre ısıtma-soğutma ve sıcak su ihtiyaçlarında kullanılabilecek. Türkiye’nin, 2012 sonu rakamlarına göre cari açığının yüzde 71’i enerji ithalatından kaynaklanıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2023 yılına kadar elektrik arzındaki termik, hidroelektrik, rüzgar ve güneş enerjisi gibi alternatif enerji payını yüzde 1’den yüzde 30’un üzerine çıkararak cari açığı kapatmayı planlıyor. İzmir Kalkınma Ajansı’nın analizine göre, İzmir’in rüzgar enerjisi kurulu gücü, şu an 2 bin 500 konutun 1 aylık tüketimine eş değer. 2023 yılında ise yaklaşık 10 bin 480 konutun 1 aylık tüketimine eş değer olması ön görülüyor.
İzmir biyogazda da yaklaşık 2 bin 500 konutun 1 aylık tüketimine eş değer bir potansiyele sahip. Jeotermal kaynaklar açısından da oldukça zengin olan İzmir’in, tüm potansiyelinin kullanılabilmesi durumunda 20 bin 500 konutun ısıtılabildiği şu anki durumdan 5 kat daha fazla olan yaklaşık 150 bin konutun ısıtılabilmesi mümkün. Son yıllarda İsveç, Norveç gibi Kuzey Avrupa ülkeleri ile Çin’de, ısı pompaları için yenilenebilir ısı kaynağı olarak görülen ve uygulaması 20 yıldır yaygınlaşan atık suyun, İzmir için önemli bir enerji potansiyeli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, çalışmayı şöyle özetledi:
ATIK SU POTANSİYEL ENERJİ KAYNAĞI
“TÜİK rakamlarına göre bir kişi günlük 217 litre su kullanıyor, bunun yüzde 84’ü yani 182 litresi ise atık su olarak kanalizasyona gidiyor. Oysa, kış aylarında ortalama hava sıcaklığının 7-8 derece olduğu günlerde bile atık su sıcaklığı 14, yaz aylarında ise 40 dereceyi bulan sıcaklıklarda atık su sıcaklığı 28-29 derece olarak ölçülüyor. Bu durumda konutların, seraların, işyerlerinin hem ısıtılması hem de soğutulması için atık su önemli bir potansiyel enerji anlamına geliyor. Projenin temelini, kanalizasyon sistemine kurulacak, içinde ayrı sıvılar için bölümler bulunan özel bir boru sistemi ile ısı pompaları oluşturuyor. Güneş enerjisi panellerinin yardımıyla daha az enerji harcayarak çalışan sistem, daha ekonomik ısıtma ve soğutma imkanı sağlıyor. Yurtdışında içme suyu veya atık suların geçtiği borular özel olarak seçiliyor. Sistemde kullanılacak borular için de çalışmalar yapacağız. Yapılan ölçümlerde, bu sistemle ısıtma ve soğutmanın yüzde 30’un üzerinde enerji tasarrufu sağladığı görülüyor. Bu da Çiğli’deki arıtma sistemine gelen günlük 720 bin metreküp atık su potansiyelinin tamamının değerlendirilmesi halinde 10 – 12 bin konutun ısıtma ve soğutma ihtiyacının karşılanması anlamına geliyor. Ardahan’ın konut sayısının 7 bin 370, Bayburt’un 11 bin 780, Tunceli’nin de 14 bin 350 olduğu düşünülürse rakamlar, bu sistemin enerji verimliliği açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor”
BELEDİYELERE ÇAĞRI
“Enerji, devletlerin işi diyemeyiz” diye konuşan Arif Hepbaşlı, “Fert olarak, üniversiteler olarak bizim de yapmamız gereken şeyler var. En başta enerjiyi daha verimli kullanmamız gerekiyor. Enerji verimliliği enerji üretiminden bile önemli bir konu haline geldi. Üniversiteler de bundan sorumlu. Bu bilinçle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Belediyelerimize de çağrıda bulunuyoruz. Bizim hazırladığımız güneş panelleriyle çalışan prototipin günlük alanda kullanımı için her türlü işbirliğine açığız. Öncelikle ilçe belediyelerinden ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden bu çalışmaya ilgi göstermelerini istiyoruz” dedi.
PROJE YAŞAR VE EGE ÜNİVERSİTELERİNİN BİLİM ADAMLARI ORTAKLIĞINDA YÜRÜTÜLECEK
Dışarıdan enerji verilmesi ile düşük sıcaklıktaki bir ortamdan aldığı ısıyı, yüksek sıcaklıktaki ortama veren bir makine olan ısı pompası sistemi temelinde geliştirilen projenin başkanlığını Prof. Dr. Arif Hepbaşlı yaparken, Yaşar Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Emrah Bıyık, Ege Üniversitesi’nden de Doç. Dr. Hüseyin Günerhan ve Öğr. Gör. Dr. Orhan Ekren araştırmacı olarak ekipte yer alıyor. Projenin 30 ay sürmesi ve 1 Nisan 2016 tarihinde sona ermesi planlanıyor.