Kadının istihdamı, eğitimi, sosyal yaşamda yer alması için özel bir çaba gösterilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, kadının istihdam edilmediği bir alanda büyümeden söz edilemeyeceğini vurguluyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nuran Erol Işık, kadın cinayetlerinin geometrik olarak arttığını, her ay ortalama 20 – 25 kadının öldürüldüğünü söyledi.
Konuşulmayan ve görünmeyen de bir şiddetin yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Işık, kadına yönelik şiddetin konuşulduğunu ancak kadın meseleleriyle ilgili söylemsel birliğin inşa edilmediğini kaydetti.
Türkiye’de birçok kamusal meseleye “aşk ve nefret” ilişkisiyle bakıldığını, meselelere eşit mesafenin konulması gerektiği aktaran Prof. Dr. Işık, “Herkes kamusal alan içerisinde var olma hakkına sahiptir. Farklı gruplardan gelenleri susturalım anlayışının kimseye yararı yok. Sağlıklı tartışamıyoruz. Bazı taraflar birbirini sessizleştirmeye çalışıyor. Böyle ortamda üretim olmaz” dedi.
‘Kadın istihdamı düşüyor’
Dünya genelinde yaratılan gelirin sadece yüzde 10’una kadınların sahip olduğunu, bu gelirin çoğunluğunun da babadan miras kaldığını ifade eden Prof. Dr. Işık, kadının çalıştıkça güçlendiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Işık, “Kadının istihdamı çok önemli çünkü kadın çalıştıkça güçleniyor. Güçlendikçe kendisini, ailesini dönüştürme gücü artıyor. Fakat iş gücüne katılma oranı son dönemde Türkiye’de oldukça düşüyor. 2010 yılında kadının iş gücüne katılım oranı yüzde 28’de kaldı. 2014 yılında ise bu oran yüzde 24’e düştü. Bir dönem yüzde 50’lilere dek çıkmış. Özellikle kayıt dışı ekonomide kadının emeğini suiistimal çok yüksek” diye konuştu.
‘İşte çok erkek, az kadın’
İstihdamda cinsiyet farklılığı açısından Türkiye’de işlerin iyi gitmediğini, bu durumun kadınların kültürel, toplumsal, siyasi olarak teşvik edilmediğini gösterdiğini bildiren Prof. Dr. Işık, mesleki dağılımda profesörlerin yüzde 72’sinin erkek yüzde 28’inin kadın,hâkimlerin yüzde 64’ünün erkek, yüzde 36’sının kadın olduğuna işaret etti.
Sadece bir kadın bakanın bulunduğunu anımsatan Prof. Dr. Işık, kadınların hassas pozisyonlara getirilmediğine değinerek, “Yukarı çıktıkça kadınlar camdan tavana tosluyor” dedi. Sosyal politikaların oluşturulmasında kadın dünyasının sorunlarıyla ilgilenen uzmanlardan yeterince geribildirim alınmadığını ifade eden Prof. Dr. Işık, yapılan araştırmaların pratikte yaşanan sorunlara çok az temas edebildiğini söyledi.