Yaşar Üniversitesi Müzik ve Psikoloji bölümleri ile Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi, hastaların ve yakınlarının yaşadığı stresle kaygıyı azaltmak, ruh hallerinde olumlu değişiklik yaratmak, hastalıkla mücadele eden insanların yaşam kalitelerini arttırmak için işbirliği yapıyor. Hastanenin kemoterapi ünitesi ile bekleme salonlarında, Yaşarlı akademisyenler ve öğrencilerin yaptığı müzikle, hastaların tedavilerine katkı sağlamanın yanı sıra sağlık çalışanlarına yönelik gerçekleşen sözlü ve fiziksel şiddetin de önüne geçilmesi planlanıyor.
Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi yönetimi, müziğin stres, depresyon, ağrı, anksiyete ve hayat kalitesi üzerine olumlu etkilerini göz önünde bulundurarak yeni bir uygulama başlattı. Her gün 70 hastanın kemoterapi aldığı ünitenin yanı sıra özellikle polikliniklerdeki bekleme salonları ile servislerde sağlık personeline yönelik sözlü ve fiziksel şiddetin artması nedeniyle de bu alanlarda da müzikle terapi yapılması için harekete geçildi. Hastane Yöneticisi Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu, Yaşar Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Müzik Bölümü ile işbirliği yaparak bu uygulamayı hayata geçirmek için kolları sıvadı. Müzik Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Kürşad Terci, “odalara kapanan yerine hayatın içinde” olan bir üniversite olduklarını, bu nedenle hastalara müzik yaparak bir nebze de olsa katkı sağlamaktan mutluluk duyacaklarını söyledi.
AMACIMIZ HASTALARA MORAL VERMEK
Haftanın belirli günlerinde akademisyenlerin ve öğrencilerin hastaneye giderek kemoterapi ünitesi ile bekleme salonlarında canlı müzik dinletisi sunacaklarını kaydeden Terci, “Müzikle terapi, hastalıkların tedavisine yardımcı olan bir yöntem olarak tarih öncesi çağlardan bu yana kullanılıyor. Selçuklu ve Osmanlıların da bu alandaki başarıları tüm dünya tarafından biliniyor. 2. Dünya Savaşı’nın ardından bilimsel olarak modern tıpta da müzik aktif olarak yer alıyor. Biz de özellikle kemoterapi alan hastaların morallerini bir nebze de olsa yüksek tutmak, hayat mücadelelerine müzikle destek olmak için bu projede seve seve gönüllü olduk” dedi.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN
Hastanelerinde polikliniklere yılda 571 bin hasta geldiğini, 16 bin 563 hastanın yatarak tedavi gördüğünü, 21 bin 563 ameliyat yapıldığını kaydeden Hastane Yöneticisi Doç. Dr. Ahmet Emin Erbaycu, “Bin 300 çalışanımızla hastanemizde hizmet veriyoruz. Zaman zaman özellikle bekleme salonlarında sağlık çalışanlarımıza yönelik istenmeyen çok sayıda sözlü ve bazen de fiziksel şiddet olayları yaşanıyor. Yılbaşından bu yana beyaz kod uygulamasıyla bize bildirilen 19 tane sözlü şiddet, 10 tane de fiziksel şiddet vakası var. Çalışanlarımızın bize bildirmediği birçok sözlü şiddet olayı da yaşanıyor. Yaşar Üniversitesi ile işbirliği yaparak müziğin rahatlatıcı etkisini kullanıp bu tarz olayların önüne geçmek istedik. Ayrıca kemoterapi ünitemizdeki hastalarımıza da müzikle terapi yapmak düşüncesindeyiz. Bilimsel olarak, kemoterapi alan hastalarda, kaygı seviyesinin müzik terapisiyle düştüğü ve yüksek dozda kemoterapiden kaynaklanan mide bulantısı ve kusmada da azalma olduğu biliniyor. Müziğin stres, depresyon, ağrı, anksiyete ve hayat kalitesi üzerine de olumlu etkileri bulunuyor. Müzik hasta üzerinde olduğu kadar hasta yakınlarının da duygu durumlarını güçlendiriyor” diye konuştu.
PSİKOLOJİK DEĞERLENDİRME RAPORU HAZIRLANACAK
Hastanedeki müzik terapi etkinlikleri, hastane yönetimi, Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü ve Psikoloji Bölümü tarafından bilimsel olarak da değerlendirilecek. Uzmanlar, müzik terapinin hastalar üzerindeki etkisini, memnuniyeti araştırarak rapor haline de getirecek.