Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Mahkeme kararıyla eski alanlarına dönecek öğretmenleri MEB mağdur etmiştir” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından genel düzenleyici işlemlerin sık sık değişmesi veyahut hemen hemen hepsinin sendikalarca yargıya intikal ettirilmesinin, Bakanlığın beceriksizliğinden ziyade, öğretmenlerin yaşayacağı mağduriyetlerin dolayısıyla öğretmenlerin hiç dikkate alınmadığı anlamına geldiğini söyleyen Koncuk konuyla ilgili açıklama yaptı.
’’BAŞVURUDA BULUNABİLECEKLERDİR’’
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada şu bilgiyi verdi: “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 21.09.2012 tarihinde yayımlanan 2012 yılı İl İçi Alan Değişikliği Kılavuzu’nun ’Başvuruda Bulunabilecekler’ başlıklı 2.2. maddesinde “Talim ve Terbiye Kurulunun 07/07/2009 tarihli ve 80 sayılı Kararı ile 12/09/2012 tarihli ve 5110 sayılı mütalaası doğrultusunda 2012 yılına mahsus olmak üzere; Sınıf öğretmenleri aşağıdaki öncelik sırasına göre; ‘Yüksek öğrenimleri diğer alanlara atanmaya kaynak teşkil edenler öğrenimlerine göre atanabilecekleri alana veya diplomalarında yazılı olan yan alana ya da öğretmen yetiştiren iki yıllık yükseköğretim kurumu mezunları lisans tamamladıkları alana’, ‘Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği alanına, bu alanda boş norm kadro bulunmaması halinde Teknoloji ve Tasarım alanına alan değişikliği başvurusunda bulunabileceklerdir."
’’ALAN DEĞİŞİKLİĞİ BAŞVURUSUNDA BULUNABİLECEKLERDİR’’
Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada ayrıca, "Diğer alan öğretmenleri aşağıdaki öncelik sırasına göre; ‘Yüksek öğrenimleri diğer alanlara atanmaya kaynak teşkil edenler öğrenimlerine göre atanabilecekleri alana veya diplomalarında yazılı olan yan alana ya da aylık karşılığı okutabilecekleri dersin alanına’, ‘Teknoloji ve Tasarım alanına alan değişikliği başvurusunda bulunabileceklerdir’ denilmektedir” ifadesini kullandı.
YÜRÜTME DURDURULDU
Koncuk, bu kılavuzda yer verilen sınıf öğretmenlerinin Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği ile Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliği ve diğer alan öğretmenlerinin Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliğine geçişlerine ilişkin işlemlerin iptali talebiyle Bakanlık aleyhine açılan davalar sonucunda ise; Danıştay İkinci Dairesinin 12/04/2013 tarihli ve Esas No: 2012/12121 sayılı kararı ile 2012 İl İçi Alan Değişikliği Kılavuzunun 2.2/1-b maddesinde yer alan “Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği alanına, bu alanda boş norm kadro bulunmaması halinde” ifadesinin, Danıştay İkinci Dairesinin 19/04/2013 tarihli ve Esas No: 2012/1775 sayılı kararı ile de 2012 İl İçi Alan Değişikliği Kılavuzunun “2.2. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “b) Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği alanına, bu alanda boş norm kadro bulunmaması halinde Teknoloji ve Tasarım Alanına” ve 2. fıkrasında yer alan “Teknoloji ve Tasarım alanına” ibarelerinin yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiğini kaydetti.
Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü’nün 14/08/2013 tarihli ve 2082209 sayılı yazısı ile; bahsi geçen Danıştay kararlarının uygulanmasına yönelik sınıf öğretmenlerinden 2012 yılında il içinde alan değişikliği yoluyla Zihin Engelliler Sınıfı Öğretmenliği ya da Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliğine geçirilenler ile diğer alan öğretmenlerinden Teknoloji ve Tasarım Öğretmenliğine geçirilenlerin önceki alanlarına ve görev yerlerine döndürüleceklerinin belirtildiğini söyledi.
Koncuk, yazılı açıklamasına şöyle devam etti: “Bakanlık tarafından düzenlenen ve Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunarak iptal edilen Kılavuz hükümleri uyarınca alan değişikliği yapmış olan çok sayıda öğretmenimiz, atamaları iptal edilerek eski görev yerlerine ve eski alanlarına döndürülecekleri için mağdur olacaklardır. Bakanlık, kendisinin yaptığı genel düzenleyici işlemlerin hukuka uygunluğuna güvenerek ve bu düzenlemenin uygulanması neticesinde oluşan hukuki durumun korunacağına inanarak başvuruda bulunan çalışanlarını bir kez daha mağdur etmiştir. Bakanlıkça getirilen düzenlemelerin yargı kararı ile yürütmesinin durdurulması ya da iptali neticesinde idareye güven sarsılmakta ve idari istikrar ilkesi zedelenmektedir. Eğitim-öğretim hayatının işleyişi alt-üst olmaktadır."
Koncuk,
"Aksi takdirde sendikaların uyarılarını, eğitim çalışanlarının feryadını duymamak başka türlü izah edilemez" diyen Koncuk, sözlerini şöyle tamamladı: "Yargı mercilerince iptal edileceği daha önceki yargı kararları ile sabit olan konularda bile bildiğini okuyan Bakanlığın bunu yapıyor olması beceriksizliğini, iş bilmezliğini ortaya koymaktadır. Bakanlık artık eğitim çalışanlarının gözünde güvenini kaybetmiş, yaptığı her işe şaibe ile bakılan bir kurum haline gelmiştir. Öyle ki; çok nadir de olsa eğitim çalışanlarının lehine bir işlem yaptığında dahi eğitim çalışanları arkasından ne geleceğini bilmemenin tedirginliğini yaşamaktadır. Yargı tarafından iptal edileceği çok belli olan bu uygulamayı yapanlar, bu öğretmenlerimizi ikinci kez mağdur etmeden bulundukları okulda veya istekleri mutlaka dikkate alınmak suretiyle bir başka okula yer değiştirebilmelidir. Norm fazlası olma durumları dahi dikkate alınmaksızın, mağdur öğretmenlerimize başka mağduriyetler yaşatılmamalıdır.“