Davranış Geliştirme ve Yeniden Yapılandırma Uzmanı Banu İmer, iletişim sırasında kelimelerin yüzde 7, sesin yüzde 38 ve beden dilinin yüzde 55 oranında karşı tarafı etkilediğini söyledi.
Banu İmer’in “İletişim Yoluyla Değişim” semineri Prof. Dr. Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
İmer, “Pek çok üniversitede seminer verdim. Ancak benim için Ege Üniversitesi’nde olmak ayrı bir önem taşıyor. Beni kimse dinlemiyor, insanları anlamıyorum gibi yargılar yerine iletişim esnek tutulmalıdır. Anlaşmak bir lükstür. Herkes kendi dünya modeli, algısı ve yaklaşımı ile hayata bakıyor. Herkesin farklı düşündüğünü kabullenmek gerekiyor. İnsanlar kendilerine göre düşünür, bize göre değil” diye konuştu.
“BEN İNSAN SARRAFIYIM” DEMEK YANLIŞ
İmer; “Ben insan sarrafıyım, gibi cümleler kurmak yanlış. Bu bir çeşit zihin okuma oluyor. İletişimde kişilerin yaptığı en büyük hatalardan biri de karşısındakinin zihnini okumaya çalışmaktan kaynaklanıyor. Bu tür zihin okumalar davranışı etkiliyor. Bireylerin hareketlerinden, jest ve mimiklerinden yola çıkarak mesaj oluşturmanın iletişim sorununa neden oluyor” dedi. İnsanların en önemli iletişim sorunlarından birinin sözcükler olduğuna dikkat çeken İmer, “Kişilerin niyetleriyle seçtikleri sözcükler birbirine uyumlu olmayabilir. Canı sıkkın birine masumca söylenen 'canını sıkma boş ver', gibi bir teselli kişiyi karşı taarruza geçirebilir. Bu da iletişim sorunu yaratıyor. Evliliklerde ve ikili ilişkilerde deneyimlediğim en büyük sorunlardan biri 'Ben haklıyım' cümlesidir. İlişkilerde haklı-haksız, suçlu-suçsuz aranmaz” diye konuştu.
Seminerde İmer, iletişim sırasında sözcüklerin yüzde 7, sesin yüzde 38 ve beden dilinin ise yüzde 55 oranda karşı tarafı etkilediğini belirtti.
Kaynak: Ege Ajans (Ahmet Böyüker-Sabriye Aygün-Lezgin Akdeniz)